Her hikâye hayatındaki bir değişiklik ile başlar... Tıpkı benim hayatım gibi ! Ben seninle ' kendimi keşfettim'!!! Acıyla , tatlısıyla ,...
Ya peki biz Meriç ? Ya biz nasıl keşfedileceğiz ?..
Meriç : Cesaret ! Cesaret önemli bir duyguy'muş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(☝Bunları Meriç ile Elif olarak barda hayal ediniz lütfen)
Kayla , Güneş , Haluk evin önüne doğru ilerlerler. Tam kapıya bir adım kaldığı sırada kapıdan mavi gözlü, sarışın , yakışıklı ama birazda sinirli olan bir erkek çıkar. Kayla ile göz-göze gelirler ve Kayla'ya sinirle değil biraz anlayışlı görünmeye çalışır gibi bakar. Haluk lafa atılır bu arada,
Haluk : Ha oğlum! Sen de burdaydın?
MERİÇ : Burdaydım şimdide gidiyorum, / der ciddi bir ses tonu ile
Haluk : Madem gidiyorsun gitmeden seni misafirlerimiz ile tanıştırayım. (Güneşi görtererek) Güneş teyzeni tanıyorsun zaten , bu da ( kayla' yı göstererek) Güneş teyzenin kızı Kayla .
Deyip gülümser. Meriç Güneşe tebessüm eder ve haluk konuşmasına devam eder,
Haluk : Bu da oğlum Meriç, diyerek cümlesini tamamlar.
Meriç : Evet , Güneş Hanımı tanıyorum, hoşgeldiniz . Ve güle güle ...
Haluk "hanım " demesine biraz üzülür ama sorun olmaz.
Meriç, Kayla'nın suratına bakmadan Haluk ve Güneş'e veda ederek arabasına biner. Kayla onun öyle gidişini izler ve Meriç oradan son gazla uzaklaşır..
Haluk : Neyse hadi içeri girelim. Odalarınız hazır biraz dinlenin akşam yemeğinde konuşuruz..
Der ve onları merdivenin başında bekleyen orta yaşlarda evle ilgilenen bir çalışana yönlendirip çalışana "odalarını göster lütfen " diyerek çalışanı yönlendirir. .. Ve Güneş ile Kayla odalarına çekilirler. Haluk'ta akşam yemeği için mutfaktaki çalışanları bilgilendirir...
KAYLA'DAN:
Vayy!! Odam güzelmiş.... Off çok yorulmuşum! (yatağa sırt üstü yatar ve tavanı izler) . Neyse sadece birkaç gün bu evdeyim, düşünemiyorum o çocukla bu evde uzun süreli kalmayı¿ Suratıma bile bakmadı ya egoist n'olucak! Tamam biraz yakışıklı hatta mavi gözleri o kadar güzel ki uzakta olsan bile farkediliyor. Neyse konu o egoist Meriç değil... Annemi Haluk abi' Güneş teyzen ' diye tanıttı ama o "hanım" dedi. Demek Ki o da pek bize ısınamadı , nasıl ben Haluk abiye ısınamadıysam. Aslında bey demek isterdim ama annem için 'abi' diyorum .. Aman Kayla çocuğun hemen ısınmasını beklemen hata , aslında 1-2 kez karşılaştık şirketin (İzmir'e geldikleri zaman) asansörün de karşılaltık ama ben onun Haluk abinin oğlu olduğunu bilmiyordum ¡ Belki de zamanla ısınırım belki de o da bize ısınır. Neyse onun ısınması benim için pek önemli değil. Zaten burada birkaç gün kalacağız, ondan sonra sadece 1-2 kere karşılaşırız o kadar. En azında umarım...
