•Selena Marie Gomez•
Gözlerimi ellerimde ki bavulla, bir daha asla girmeyeceğim eve baktım. Bitmişti. Bir daha asla o eve gelmeyecektim. Ondan nefret ediyordum. İçimde kalan sevgi bir anda bitmişti. O hepsini tüketmişti. Yüzüme çarpan soğuk nefesle önüme döndüm. Justin... zaten başka kim olabilirdi ki? "Ne istiyorsun Bieber?" Bana baktı. Alayla sırıttı. "Komik olan ne?" Bir kahkaha daha attı. Onun gülme sesi beni sinirlendirirken, elimde ki bavul çekerek, topuklu ayakkabılarımla yürümeye başladım. Arkadan gelen ayak sesleriyle gözlerimi devirdim. "Ne var? Neden peşimden geliyorsun?" Durdum. Ondan kaçmayı bıraktım. Bana doğru yaklaştı. Elimi tuttu. Bu teması beni rahatsız etse de hiç bir şey yapmadım. Sert sesiyle," elini aç." Emirini duyduğum anda yeniden gözlerimi devirdim. Elimi açtım. Elime cebinden çıkardığı bir kutu koydu. Sesimde ki merakı belirterek, "bu ne?" diye mırıldandım. Bana soğuk gözlerle baktı," aç ve gör." Kutuya açtım. İçinde bir yüzük vardı. "Bu ne? Justin!" Bana alayla baktı. "Neye benziyor?" Yüzünde ki alaycı ifade yüzünden onu öldürmek istedim. "Bunu bana neden veriyorsun? Eğer gitme, 'seni seviyorum, çok pişmanım, kendimde değildim' gibi saçma bahaneler bulucaksan söyle. Çünkü umrumda değil." Bir kahkaha attı. Ona -komik mi?- bakışı attım. Sert sesiyle," hayır Selena. Sadece ne kaybettiğini göstermek istedim." Ağzım açtım, tam konuşacaktım ki duraksadım. En sonunda dayanamayıp," ne kaybetmişim?beni asla sevmeyen, iyi bir yalancıyı mı?oh, umrumda değil. Seni ve yalanlarını istemiyorum."Kutuyu ona fırlattım. Bana sinirle baktı. Sinirli olduğu anlaşılabiliyordu, sinirli sesiyle," eğer bunu yapmasaydın, sana hala aşık olucaktım. Sana evlenme teklifi edecektim Selena! Ama şu halimize bir bak." Yanağı ona attığım tokatla savruldu. Yüksek bir sesle," sakın! Sakın beni bunula suçlama! Benim tek hatam seni sevdiğimi söylemek oldu! Senin uçkuruna sahip çıkamayan benim hatam değil! Kendin de söyledim, 'benden sıkıldın' " bir kahkaha attı. Ama bu kahkaha soğuk bir kahkahaydı. İçimin donduğunu hissettim. Bana soğuk bakışlar atmaya devam ediyordu. En sonunda ağzından bir kaç kelime çıktı,"beni aldattın Selena. Sakın bunu inkar etme. Kendi gözlerimle gördüm. Ben her zaman iyi bir yalancıydım Selena. Herkese yalan söylerdim. Ben söylediğim bütün yalanları, sözleri, kuralları... seninle birlikte bozdum. Seni sevdim. Bunu göremeyecek kadar kör müsün? Ayrıca kızdığın şey buysa, evet seni aldatmadım. Senin için değişmeye çalıştım. Değiştim de... olduğum kişiyi olmayı bıraktım. Ama sen bunların hiçbirini umursamayıp, beni aldattın. Sana olan iyi niyetimi kullandın. Sana olan sevgimi kullandın. Ben ilk kez birine kalbimi açtım, ilk kez birine seni seviyorum dedim. Kalbim kırıklarla doluydu Selena. Ve ben buna rağmen kırık kalbimi iyileştirmen için avucunun arasına koydum. Sen ise o kırıkları paramparça ettin. Öyle bir paramparça ettin ki, o kırıklar bir daha asla iyileşmeyecek. Ben bunu hak edecek ne yaptım? Söylesene Selena, neden onu öptün?" Sustum... onu kırmıştım. Ama bunu ona nasıl açıklayabilirdim ki? İçimden konuşmak gelse de sustum. Hani nerede o cesur Selena? Bana doğru bir adım daha attı. Onun eline verdiğim kutuyu bana geri uzattı. "Al, bu da sana benden veda hediyesi olsun..." arkasına bakmadan gitti. Sanırım , her şey bitmişti...
Masaldan uyanmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Love You-Jelena-
Historia CortaJustin: unutma! Evliyken yaptığın her bir yanlış hareket için, sevdiğin birini kaybedeceksin... Justin: burası bir Bermuda-Şeytan- Üçgeni... buradan kaçış yok! Burası bizim cehennemimiz Gomez...