Bölüm 10 Görev Tamamlandı

116 5 9
                                    

Anıl'ın Gözünden;

Derin ''Ee şimdi ne yapıyoruz?'' diye sordu. ''İçeri girip istenen kişiyi alıyoruz.'' Hepsi bana nasıl bakışı attı ben de ''Yardım amaçlı gireceğiz olabildiğince hızda adamı alıp çıkacağız.'' dedim, daha sonra kapıya doğru ilerledik...

Kemal'in Gözünden;

Kapıya yaklaştığımızda gözcü kulesi gibi bir yerden iki kişi ''Durun!'' Anıl ''Kötü bir niyetimiz yok sadece kalacak yere ihtiyacımız var arabamızın benzini de bitmek üzere'' Kulede ki kız ''Bekleyin girişiniz onaylanırsa girebilirsiniz'' dedi ve kulenin merdivenlerinden aşağıya indi diğer kulede ki adam bize bakıyordu, biraz şüpeciydi. Biraz bekledikten sonra kız göründü ve ''Girebilirsiniz ama kontrol edileceksiniz'' dedi ve o sırada köşkün kapıları açıldı,2 adam bize doğru ilerledi ve ''Ellerinizi yukarıya kaldırın.'' dedi. Biz de dediklerinin aynısını yaptık üstlerimizi aradılar silahlarımızı almadılar.Daha sonra bize ''Tamam içeri girebilirsiniz kaptan sizi bekliyor.'' Kaptan dediği anda birbirimize baktık bu o adam olabilir miydi?...

Anıl'ın Gözünden;

Sonunda o yüksek duvarlardan içeriye girebildik.İçerisi dış görünümünden daha güzeldi.Ben etrafı incelerken bir kapıdan içeriye girdik. Yanımızdaki adamlar ''Kaptan misafirlerimiz bunlar'' dedi.Kaptan bize bakınca tipini biraz inceledim tıpkı Şule'nin adamının söylediği tipteydi eminim istedikleri adam buydu. Kaptan ''Hoş geldiniz,İsimleri alabilir miyim lütfen?'' Ben ''Ben Anıl bu Derin,Bu Kemal ve bu da Zarife'' Kaptan ''Bende bu gördüğünüz köşkün lideriyim bu arada çok memnun oldum'' O sırada adamlardan biri ''Kaptan deneme aşamasından geçecekler değil mi?'' Kaptan elleriyle sakallarını ovarak ''Eğer burada kalmak istiyorlarsa tabi ki geçecekler.'' Zarife ''Ne denemesi ya'' dedi. Kaptan ''Eğer burada kalmak istiyorsanız bu denemeyi görebilirsiniz'' Ben ''Evet kalacağız aşama mı neyse de ona da gireceğiz.'' diğerleri bana şaşırmış bir şekilde baktı.Ben de bozmayın dercesine baktım onlara Gökçe için her şeye hazırdım...

(Deneme Aşaması vakti) Anıl'ın Gözünden;

Tüm köşktekiler toplanmıştı Kaptan ''Bakın son kez soruyorum deneme aşamasına girdiğiniz zaman aşamalar bitene kadar bölgeden çıkamazsınız ve ayrıca öledebilirsiniz'' Bizimkilere baktım ve Kaptan'ın duyamayacağı bir şekilde ''Gökçe için'' dedim.Onlarda tamam anlamında başlarını salladılar ben de Kaptan'a ''Tamam kabul ediyoruz.Bu arada silahlarımız bizde kalacak değil mi?'' Kaptan ''3 aşama var bu yüzden ilk aşamada hiç bir silah verilmeyecek,ikinci aşamada kasatura(Resmi hikayenin sonunda vereceğim),üçüncü aşamada birer tabanca vereceğiz.Hadi artık bölgeye girin'' Gösterdiği yer kare şekilin de çokta büyük olmayan bir alandı hurdalar vardı.İçeriye girdik ''Arkadaşlar şu aşamaları geçelim.Bu sayede bize olan güvenleri artar sonrada Kaptan'ı alıp Gökçe'yi kurtarmaya gideriz'' Herkes onaylamıştı.O sırada girdiğimiz bölgeniz kapısından 1 düzine kadar hastalıklı girdi.elimizde hiç bir şey yoktu ve hepsi üzerimize doğru geliyordu.Kaptan ''İlk aşama başladı saldırın!'' dedi.Kemal ''Arkadaşlar taş sopa ne var ise onunla saldırın'' dedi.Etrafa bakınmaya başladık bir tane levyeye benzer 2 tane demir buldum,Kemal hurda arabaları karıştırıyordu ve bir tane çekiç buldu,Zarife eline büyükçe bir taş almıştı taşla nasıl zombi öldürecekti ki?,Derin ''Ben bir şey bulamadım ne yapacağım?'' Elimdeki diğr demiri ona fırlattım o sırada bana doğru gelen hastalıklıyı fark ettim ve kafasına bir tane vurdum biraz geriledi ama ölmedi bu sefer demirim sivri kısmını kafasına sapladım.Diğerleri de bir kaç hastalıklıyı öldürmüştü. 6 tane filan hastalıklı kalmıştı o sırada hastalıklıların arkasındaki arabalardan büyük bir ses geldi Şule elindeki koca taşı arabaya atmıştı ve büyük bir ses çıkmıştı bu sayede 2 hastalıklı dışındaki hastalıklılar oraya yöneldi bu işimizi kolaylaştırmıştı.İki hastalıklıyı da öldürdük sese giden hastalıklılar geri bize yönelmişti.Bir tane hastalıklı bana doğru geliyordu vuramadan üstüme atladı ve beni düşürdü ısırmasını engellemek için ellerimle itiyordum gücüm bitmeye başlamıştı ki Derin hastalıklının beynine demiri sapladı demirle aramda çok az bir mesafe vardı.Ayağa kaltığımda bizimkiler tüm hastalıklıları öldürmüştü.Kaptan ''Aferin sıra ikinci aşamada.'' dedi ve her birimize birer kasatura fırlattı diğerleri kasaturayı inceliyordu ben daha önceden biliyordum. Kaptan ''İkinci aşama başlıyor.Saldırın!'' dedi ve kapı tekrar açıldı bu sefer içeriye 4 tane hastalıklı girdi ama bu kastalıklıların kafasında çelik zırh gibi bir şey vardı. bu kadar mı diye düşünürken içeriye 5 tane doberman girdi şaşırmıştık çünkü bu dobermanlar hastalık kapmıştı.Birden bize doğru koşmaya başladılar ellerimizde ki kasaturaları daha sıkı tuttuk ve iyice yaklaşmalarını bekledik Kemal ve Zarife kolayca öldürmüşlerdi ama Derin ve ben ne yapacağımızı bilmiyorduk Kemal bize ''Başlarının üzerinden saplayın'' diye bağırdı.Üstüme atlamak üzerinde olan dobermana kasaturayı sapladım o sırada başka bir doberman ayakkabımı ısırdı hemen onu da öldürdüm.Diğer dobermanları da bizimkiler öldürmüştü.Tam o sırada Derin'in tam arkasında olan hastalıklıyı gördüm ve hastalıklıya sert bir tekme attım,hastalıklı yere düştü Derin bana ''Teşekkür ederim'' dedi.Cevap vermedim çünkü hastalıklı ayağa geri kalmıştı elimdeki kasatura ile bir kolunu kestim ama bu bir işe yaramadı o sırada aklıma demir çubuklar geldi.Hemen biraz ilerde olan demir çubuğu kaptım ve hastalıklının midesine geçirdim ve hurdalıkların birisine demir çubuğu sapladım hastalıklı ilerleyemedi sonra elimdeki kasaturayla kafasında ki şeyin koruyamadığı boyun bölgesinden kafasını kopardım.Derin de yaptığım şeyi fark etmiş yaptığımın aynısını yapıyordu. Zarife ile Kemal zaten öldürmüştü hepsini Derin'de son hastalıklıyı öldürmüştü. Ben ''Kaptan hadi artık üçüncü aşamaya geçelim.'' Kaptan ''Tamam ama doberman ayağını ısırdı onu ne yapacağız?'' Ben ''Ayağımı ısırmadı ayakkabımın ucunu ısırdı isterseniz kontrol edin.'' Kaptan ''Tamam gerek yok biz üçücü ve son aşamaya geçelim'' dedi ve tabancaları bize fırlattı.''Üçüncü aşama başlıyor.Saldır!'' Kapı açıldı gördüğümüz manzara çok korkunçtu ki.Koskocaman bir şey vardı en az 20 hastalıklıyı birleştirmişlerdi dev gibi, bir sürü kafası olan bir şey üzelimize doğru geliyordu.Bize attıkları tabancayla o dev hastalıklının 4-5 kafasını vurduk. Ben Şule'ye ''Zarife bir tane daha taş bul bu sefer büyük olsun onu başka köşeye at'' dedim. Bir sürü hastalıklıları birleştirdikleri için yarısı sese doğru gidecekti yarısı bize bu sayede dengesini kaybedip düşecekti düştükleri zaman altta kalan hastalıklıların kafası ezilecek buda bizim işimize gelecekti en azından benim planım böyleydi.Zarife bir tane koca taşı diğer köşeye attı fazla işe yaramayınca ikinci koca taşı attı bu sefer işe yaramıştı planım işe yaramıştı.Fakat bu o dev gibi şeyin bize ilerlemediği anlamına gelmiyordu.elimdeki kasaturayı ona fırlattım diğerleri de benim yaptığımı yaptı 2 tane hastalıklıyı zor isabet ettirmiştik.Elimizdeki tabancalarla o koca şeyin geriye kalan hastalıklı kafalarını vurmuşyuk birden hepsi ölünce o dev gibi şey dengesini kaybetti ve yere düşmeye hazırlandı düşeceği yerde Kemal duruyordu. Ben yetişmeden Zarife Kemal'e sarılıp köşeye doğru attı.Kemal Zarife'ye ''Çok saol bunca şeyden sonra ölmek pekte hoş olmazdı hani'' dedi ve güldü.Kaptan ''Aferin aşamaları tamamladınız artık bizdensiniz şimdi geçin dinlenin,banyonuzu yapın kıyafetlerinizi değiştirin sonrada bir güzel uyuyun'' dedi ve kapıları açtı kapıya yönelirken ben ''Arkadaşlar üstümüz başımız kan oldu banyo yapalım, kıyafetleri değiştirip biraz uyuyalım gece yarısı da Kaptan'ı alıp çıkarız'' dedim. Adamlar bize odalarımızı gösterdi ben ve Kemal aynı odada hemen yanımızdaki odada Zarife ve Derin vardı.Kemal ''Kusura bakma kanka ama banyoyu  kaptım dedi ve banyoya girip kapıyı kilitledi.O banyo yaparken Gökçe'yi düşündüm acaba şuan ne yapıyor,iyi mi,uyandı mı yoksa o... Bu düşünceyi tamamlamadım bile çünkü benim kardeşim güçlü bir kız eminim ona bir şey olmaz.Kemal banyodan çıktı ve bana ''Anıl kanlı kıyafetleri çöpe attım yeni kıyafetlerin dolaplarda olduğunu söylediler bi bakalım'' dedi ve dolabı açtı dolabta eşorfman ve günlük kıyafet vardı.Kemal eşofmanları aldı ve bana ''Hadi sen banyoya gir bende üstümü değiştireyim'' dedi.Banyoya yöneldim üstümdekileri çıkarıp çöpe attım bilekliğim hariç çünkü onu bana Gökçe almıştı lavobonun kenarına koydum ve banyoya girdim su soğuktu e artık idare edecektik.Banyodan çıktığımda Kemal kendi yatağına yatmıştı bile bende üstümü giyip yattım...

Zombi Salgını (Dünya'nın Yeni Hali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin