Elçi 1-2

Bölüm 48

"Yıldız Işınını şuan için hareket ettirmen mümkün değil. İlk başta onu yeterince hızlı oluşturmak için çalışman gerekiyor. İkinci aşamada düşünmeden yaratman. Üçüncü aşama ise aynı anda farklı yerlerde ışın oluşturmak. Eğer bana sorsaydın bu kadar uzun bir çalışma seni beklemezdi. Fakat bu kadar çalıştığın için ilk aşamayı başarmış gibi gözüküyorsun. Şimdi ikinci aşamaya geçmeden önce Yıldız Kesişini 20 defa yerde ki taşa uygula."

Kara Leo'nun ne üzerine çalıştığını bildiği halde onu 2 ay boyunca serbest bırakmıştı. Çünkü kendi başına kararlar verebilmesi gerektiğini biliyordu. Üstelik şuana kadar çalıştığı şey yeteneği için gerekliydi. Leo her denemesinde enerjisini yönlendiriyor, buda onun her seferinde biraz daha hızlı olmasını sağlamış. Zaten 6 ay süre vermesinin tek sebebi bu üç aşamaydı. Eğer bu üçünü çalışırsa, yeteneği iyi bir şekilde kullanacaktı. 

Leo ise ustasının konuşmasıyla birlikte onun ima ettiği taşı gördü. Dümdüz zeminde küçücük bir çakıl taşı olduğundan fark etmesi çok hızlı olmuştu. Asa-kılıç karışımı silahı iki eliyle yan tarafına doğrultarak savururken, bir anda beyaz bir kavis taşa doğru ilerledi. Kendisi ise bunu umursamadan asasını bir kez daha hızlıca savurduğunda ikinci dalga ilerlemeye başladı.

İlk dalga taşa çarptığında, çakıl taşı yere gömülmüştü. Fakat ikinci dalgayla birlikte havaya fırlamış ve Leo hızlı bir şekilde ona havadayken de dalgayı göndermişti.

Yıldız Kesişinde oldukça iyi bir  durumdaydı. Ustası onu gitgide küçülen hedeflere çalıştırmış hatta bazı hedeflerde sürekli aynı yere vurmasını emretmişti. Buda onu yeteneğini geliştirme fırsatı sunmuş, artık neredeyse hiç düşünmeden hedefi vurur hale gelmişti.

40 saniye sonra Yıldız Işını adlı yeteneğinin ikinci aşamasını çalışmak için hazırlanmaya başladı.

----------------------------------------------

Anna ve Eliza ustaları tarafından bir göreve yollanmıştı. Birisi ince kılıç kullanırken, diğeri suikastçıydı. Anna ustası tarafından bedeni eğitilmiş, beyaz kas grubuna sahip olduğundan dolayı güç bakımından salt olarak düşük, dayanıklılık olarak salt gücü yüksekti. Bu iki etken onun savunmasının yüksek, saldırılarının delici olmasını zorunlu kılmıştı. Eğer kırmızı kas grubuna ait olsaydı, çift elli kılıç taşımak ve ezme saldırıları için çalıştırılıyor olurdu.

Eliza ise sürekli olarak ustası tarafından eğitilmişti. Farklı farklı saldırılar öğrenmiş, insan vücudunun hangi noktalarının zayıf olduğunu öğrenmişti. Kesme saldırıları olarak kesin ölüm getiren iki nokta vardı.

Boğaz ve el bilekleri..

Saplama saldırılarını uygulamak çok zor olsa da, çok daha fazla yer gösterilmişti. Sol koltuk altı, kalp, akciğer, böbrek, karın, beyin olarak 6 farklı bölgeye binlerce kez saldırmış, her zaman rakibi olarak ustası onu engellemişti. Fakat ona tek bir çizik atmayı başardığı gün Anna ile birlikte bir göreve gönderilmişti.

Cass'in verdiği emir ile ikisi artık ortaktı. Leo Clast'a karşı koymak için güçleri büyük ölçüde arttırılmıştı. İkisinin de ustası Kral'dı. Buda onları daha önce kimsenin görmediği kadar büyük bir şekilde eğitim olanağı sağlamıştı. İkisi de bir yıl içinde Bey olarak evrimleşmiş ve çoktan bu evrimin 10. seviyesine çıkmışlardı. Bu görevden sonra tekrardan Kulelere gidecekler ve bir kaç ay boyunca oradan ayrılmayacaklardı.

Görevleri ise oldukça önemliydi. Windsor'u gözetleyeceklerdi. Bu görev başta ikisinin kulağına intihar gibi gelse de, Cass onlara durumu anlatmıştı. 20 yıl boyunca Windsor kendilerine saldırmayacak, hatta onlar saldırmazlarsa hiç bir şekilde zarar vermeyeceklerini dile getirmişlerdi. Bu yüzden ikisini Windsor'un yakınına gönderiyor ve 1 ay boyunca kaç kişinin kaleye girdiğini öğrenmelerini istiyordu.

''Sonunda ciddi bir görev alabildik.''

Anna zırhını kuşanmış bir şekilde yanında yürürken bir anda bu cümleyi söyledi. Sanki aralarındaki sessizliği bitirmek için harekete geçmiş gibiydi. Onun bu çabası karşısında Eliza kayıtsız kalamayarak,

''Kesinlikle. Fakat verdikleri görev o kadar ciddi sayılmaz, değil mi?''

dedi. Bunu söylerken oldukça ciddiydi. Sonuçta ucunda ölüm yoktu. Belki canavarlar saldırırsa tehlikeye girebilirlerdi. Fakat devriye raporlarına göre canavarlar bir yıldır masum olan kimseye dokunmamışlardı. Bu yüzden her yer oldukça güvenli olmuş, insanlar güven içinde gezmeye başlamıştı. 

''Her görev ciddidir. Hem unutma Leo'yu görürsek onu kaçırabilmek gibi bir şansımız var. Sonuçta bu savaşı yaratan kişi o.''

Anna ustasının yanında 1 yıldır eğitim gördükten sonra ciddi değişiklikler yaşamıştı. Artık eskisi gibi şakacı değildi. Aksine eğitimle kafayı bozmuş gibi davranıyor, sürekli olarak güçlenmek için uğraşıyordu. Dedesi ona Leo'yla ilgili en ufak bir emir bile vermemiş, aksine delice bir şey yapmamasını tembihlemişti.

Fakat Anna 1 yılda Bey evrimine geçmesi onu oldukça gururlu ve kibirli yapmıştı. Kendisi bunu bilmese de, bu kibri yüzünden başına gelmeyecek iş kalmayacak, savaşta büyük bir etki bırakacaktı.

------------------------------------------------

''Dünya yaratılırken oldukça güzel bir sistem kuruldu. Hergün milyonlarca, hatta milyarlarca canlı doğuyor, aynı surette canlılar ölüyorlar. Fakat bu sistem 1 yıl öncesiyle birlikte bozuldu. Elbette hala doğan ve ölenler bulunmakta. Fakat artık bu ölümler milyarlarca değil, belki bir kaç yüz milyon kişiye düştü. Doğum oranı ise buna göre çok daha fazla hale geldi. 19 yıl boyunca bu süreç devam edecek. Yine de o savaştan sonra doğa bu süreci çözecektir. Toplu katliamlar yapmasına gerek kalacak mı, yoksa Elçi fıttıracak mı, kim bilir? Yine de bilmek istediğim şey şu, neden 20 yıl?''

Kara ve Beyaz diz çökmüş bir halde bu konuşmayı dinlerken, bir anda kendilerine gelen soruyla birlikte ikisi de sessiz bir şekilde duruyorlardı.

''Kara istediğin anda Leo Clast'ı İmparator yapabilecek gücün var. Hatta ikinizin onu evrimleri aşan hale getirebilirdiniz. Yine de bunu sağlamayıp, onu eğitmeyi düşündünüz. Nedenini söyleyin yoksa yerinize başkalarını geçireceğim.''

İkisi de bir an titredikten sonra sanki anlaşmışlar gibi konuşmaya başladılar.

''Sizin de dediğiniz gibi onu bu dünya üzerinde bulunan en güçlü varlık haline getirebilirdik. Fakat onu bu hale getirdiğimiz zaman sadece içi boş olacaktı. Bizde sizi onu eğitmekten kurtarmak için, daha doğrusu sizi temel eğitimle uğraştırmamak için 20 şer yıl eğitmeye karar verdik. Bu süreç boyunca ona önemli olan her şeyi öğreteceğiz. Geri kalan önemsizleri ise zihnine işleyeceğiz. Sizin yanınıza gelmeyi başarırsa, bu sayede gelişmiş eğitime başlayabilirsiniz.''

Kara bunu söyledikten sonra beklemeye başladı. Beyaz ise konuşmaya yeltenmedi bile. Sonuçta Kara her şeyi bir çırpıda söylemişti.

''Hımm.. Bir daha benim adıma bir şeyler düşünmeyin ve size verilen emirleri gerçekleştirin. Kaderi zaten belli biri olan bir kişiyi bu kadar uzun bir yola soktuğunuz için sizi öldürmeliyim. Fakat düşündüğüm aman bunun eğlenceli olacağını görüyorum. Sonuçta ne kadar ölüm varsa o kadar eğlence vardır.''