Bölüm 2

116 25 0
                                    

Naz'dan;
Jin'in bana çöpstik öğretme hayalleri sanırım biraz olsun kırılmıştı, çünkü çöpstiki elime alır almaz küçük bir hareketle kırmıştım, neyse ki gülmüştü kafamı ona çevirdip biraz yüzümü buruşturdum ve
Ben; ' Çokmu komik hyung ? ' dediğim an gülmesi durdu yüzü bir anda buz kesti ve konuştu.
Jin; Hyung derken ?
Ben; Neden öyle kaldın ?
Jin; ' Çünkü sen- ' derken öyle kaldı çünkü binmeleri gereken " Law of jungle uçağı kalkmıştır " diye bir ses duyuldu.
Havaalın da öyle kalmıştık, Jungkook ve Hatice yeni adıyla " Hatu " hamburger yemeye gitmişlerdi. Şevval ve Tae ise alışverişe gitmişlerdi.
İkimizde gerçekten acıkmıştık aklıma bavulumda ki Mantı geldi. Bavulumu açıp saklama kutusunu açınca Jin telefonla oynamayı bırakıp gözlerini kutuya dikti ve konuşmaya başladı
Jin; Bu ne ?
Ben; ' Mantı ' dedim ama sanırım hiçbişi anlamadı nasıl yaptığımı anlatınca saklama kutusuna sinsi bir bakış attı ve her an yanında hazır bulunan çöpstiklerin paketini açtı ve mantıyı çöpstik ile yemeye çalıştı sinirleri bozulmuştu ki dayanamayıp mantıyı eliyle tutup yedi.
Daha fazla onun bu haline dayanamayıp Şevval ve Hatice için getirdiğim kaşıkları çıkardım. Yemeye başladık sanırım beğenmişti çünkü yerken agzıyla değişik hareketler yapıp gözlerini şaşırmışcasına büyütüp duruyordu. Biz kutunun sonlarına doğru yaklaşırken Şevval ve Tae ellerinde birsürü "Gucci" poşetleriyle geliyorlardı. Onlarda gelio bizim yanımıza oturunca mantı da bitmişti zaten tam kutuya elimi atacakken telefonuma gelen mesaj sesi ile irkildim. O sırada Jin beni izliyordu ben farkında olmadan mesaja baktım, mesaj Sabiha'dan gelmişti. Fotoğraflı mesajdı. Dayanamayıp hemen fotoğrafı açtığım an Jin'in kahakaha patlatması bir oldu ilk başta biraz utansamda bende gülmeye başladım.
Şevval'den;
Tae ile alışverişe çıkalı 10 dk olmuştu ki maskesini boynuna doğru götürdü ve  yanımdan ayrılıp bir mağazanın camına yapıştı. Mağazaya baktığımda Gucci olduğunu anladım Tae'nin Gucci'yi çok sevdiğini bildiğim için kolundan tutup mağazaya sürükledim. Tam kapıyı açacakken eli ayağı birbirine dolaştı ve üst üste düştük !!! dudaklarımız birbirine değdi. Hemen Tae'nin üstünden kalkıp üzerimi düzelttim ve arkama bakmadan mağazaya girdim.
Tae'den;
Şevval'le alışverişe çıkmıştık. Bilmediğim bir sebepten dolayı kalbim çok hızlı atıyordu. Sanırım onu görür görmez aşık olmuştum. Bunları aklımdan geçirdiğim sıra Gucci mağazasını görünce dayanamayıp cama atladım istemsizce olmuştu ve de elim ayağım birbirine dolaşmıştı Şevval beni mağazaya götürmeye çalışırken yere düştüm ve oda üstüme düştü ki dudaklarımız birbirine değmişti. Şevval üstümden kalkmaya çalışırken affallayıp tekrar düştü. Çok utandığı her halinden belliydi yanakları kıpkırmızı olmuştu. Bir süre daha birbirimize baktıktan sonra üstümden kalkıp üzerini düzeltti ve mağazaya hızla girdi, ben de hemen üzerimi düzeltip mağazaya girdim alışveriş boyunca pek konuşmadık konuşurken bile gözlerimin içine pek bakmıyordu bu beni biraz olsun kırmıştı... Bir süre sonra alışverişimiz bitti. Jin ve Naz'ın yanına gittik Jungkook ve Hatice'de yeni gelmişlerdi.
Jin'den;
Naz'la gerçekten çok eğleniyorduk. Çok tatlı güzel bir kızdı ve benim gibi yemek yemeyi çok seviyordu. Bu çok hoşuma gitmişti. Koreliye benzemiyordu nerden geldiğini gerçekten çok merak ediyordum ve daha fazla dayanamayıp sordum
Ben; Buraya hangi ülkeden geldiniz ? Hiç koreliye benzemiyorsunuz.
Naz; Evet biz türküz buraya müzik için geldik.
Jin; Bizim şirketimiz kız idol bir müzik grubu ortaya çıkarmak istiyor. Başvuru yapmanız yeterli olacaktır.
Naz; 'Gerçekten mi ?!!' dedi ve üstüme atladı istemsizce bende sarıldım kokusunu içime çektim lavanta kokuyordu.
Şevval; Hayırdır gençler ?
Tae; 'Sanırım birileri abayı yakmışş.' dedi ve bana bakarak gülmeye başladı. Sinirli bir bakış atınca boğazını temizledi ve kendine çeki düzen verdi. O sırada Jungkook ile Hatice'nin umrunda bile değildik kendi aralarında birşeyler konuşup gülüyorladı.
Jungkook'dan;
Hatice ile tanıştıktan beri gözümü ondan ayıramıyordum. Çok güzeldi gözleri çok büyüktü simsiyah ve parlaktı gülünce çok tatlı oluyordu o birşeyler anlatırken anlattığı şeyler komik olmasa bile o güldüğü için bende istemsizce gülüyordum. Anlattığı şeylere gülerken yanağımda ki sıcaklık ile donup kaldım kafamı ona doğru çevirdiğimde bana
Hatice; 'Çok güzel gülüyordun kendimi tutamadım' dedi ve önüne döndü sanırım heyecanlanmıştı nefes alış verişlerini duyabiliyordum.
Tam ona doğru yaklaşacakken arkamdan Jin'in sesini duydum.
Jin; 'Jungkook hadi gelin gidiyoruz' gerçekten tam yerinde seslenmişti ama genede Hatice'nin yanağına küçük bir buse kondurup ayağa kalktım. Sanırım onu seviyordum...

The Story Of My Life // BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin