Tae'den;
Sabah olmuştu. Sanırım en erken uyanan bendim. Tek olduğumu düşünerek kendime sıcak bir kahve yapıp camın önüne geçtim. Sabah kahvesinin üstüne denilecek yoktu. Biraz dışarıyı izledim. Bir anda omzumda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde karşımda uykulu gözlerle bana bakan Şevval vardı. "Günaydın tatlım." dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Teni gerçekten sıcak ve yumuşaktı. Anlaşılan Şevval ile güzel bir gün beni bekliyordu.Şevval'den;
Gözümü açtığımda yataktaydım. Buraya nasıl geldiğimi sorgulamayacaktım çünkü bulabileceğimi düşünmüyorum. Mutfağa gittim Taehyung'u arıyordum. En son onu oturma odasının camından dışarıyı izlerken buldum. Omzuna dokundum hemen arkasını döndü. Sonra dudaklarından "Günaydın tatlım." sözleri döküldü. Kalbim çok hızlı atıyordu. Sonra da yanağıma bir öpücük kondurdu. Ah şimdi bayılacağım ve kesin yanaklarım kızardı. Off yine rezil oldum. Sonra kendi kendime "Şevval bunları düşüneceğine selam ver." dedim. Ve ardından ben de "Günaydın" diyerek gülümsedim. Sonrasında kendime kahve yapmak üzere mutfağa gittim. Tae de arkamdan geliyordu. O sırada yukarıdan gülme sesleri geldi merdivenin aşağısından duyduğum kadarıyla Jin dede esprileri yapıp Naz'ı uyandırmaya çalışıyordu bir yandan da kendisi gülüyordu.Naz'dan;
Sabah Jin'in o muhteşem kahkasıyla uyandım. Saçma ama bana göre bir o kadar da komik olan espriler yapıp kendi kendine gülüyordu. Gözümü açınca Jin'e saat kaç diye sordum. "11." diyince gözümü kocaman açıp yataktan fırladım. "Bugün saat 12'de şirkette olmamız gerekiyor." diyip lavaboya doğru depar attım. Yüzümü yıkadım ve mutfağa indim. Şevval kendisine kahve hazırlıyordu Tae ise onu izliyordu. Şevval'e dönüp "Bugün seçmeler var ve biz geç kalıyoruz!" dediğim anda elindeki kahveyi düşürdü. Tae "Ben temizlerim siz gidin diğer kızları uyandırın." dedi. Şevval mahçup bir şekilde Tae'ye dönüp teşekkür etti ve mutfaktan çıktık.Sabiha'dan
Tam Suga bana "Seni seviyorum." derken kafama bir yastık yedim. Neden rüyaydı bunlar? Yanımda Suga'yı görünce geri uyudum. Yastığı kim attı diye düşünürken iki ayağımda da birer çift el hissettim. Sanırım her zamanki gibi uyandırılmaya çalışıyordum. Sonunda çekiştirilerek kendimi yerde bulunca uyandım ve kızlara sert bakışlar attım. Sonra kafamı Suga'ya çevirdiğimde gözlerini açmış gülümseyerek gece ayaklarımdan sıyrılan ördekli çorablarımı inceliyordu. Sanırım ben çekiştirilirken uyanmışı. "Günaydın" dedim. Gözlerini çoraplarımdan çekip bana baktı ve "Sana da günaydın yumuşak saçlı kız." dedi sanırım beni kalp krizi geçirtip öldürmeyi planlıyordu çünkü çok tatlı görünüyordu. Saçlarının dağınık olmasından yeni uyandığını anlamıştım. Yerden sürünmekten bıktığımdan ayağa kalktım ve aşağı inip yemek masasının yanından geçtim kahvaltı muhteşem gözüküyordu ama geç kaldığımızdan yiyemeden banyoya gittim ve rutin işlerimi hallettim.Jungkook'dan;
Nedense erken uyanmıştım. Zaten gece de uyku tutmamıştı. Aklıma direk Hatice gelmişti ben de odasına gittim. Kapısını açıyordum ki odanın iç kısmından da birisi açtı. Az daha içeriye düşüyordum ama Hatice'den tutundum o da biraz affaladı ve en önemlisi birbirimize çok yakındık.Hatice'den;
Gece buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum en son kızlarla birlikte dizi izliyorduk. Bunları düşünürken bir yandan dişimi fırçalıyor diğer yandan giyecek düzgün şeyler arıyordum. Çünkü bugün Bighit'in kız idol grubu için seçmeler yapılacaktı. Onun için son bir kez aynaya bakıp saçımı düzelttim ve kapımın yanında duran sırt çantamı sağ omzuma takıp kapı koluna elimi koyduğum an kapı açıldı. Düşme korkusuyla gözlerimi sıkıca kapatırken omzumdaki elle biraz affaladım. Kafamı yukarı doğru kaldırdığımda Jungkook'un gözleri ile karşı karşıyaydı. Ona büyülenmiş gibi bakarken Jungkook "Woaw... Yakından daha güzelmişsin gerçi her zaman öyl- Aish ne diyorum ben?" dedi nutkum tutulmuştu. Bir şey diyemeden toparlanmaya çalıştım ardından mahçup bir ifadeyle teşekkür ettim ve odadan çıktım. Merdivenin başında duvara yaslanıp biraz soluklandıktan sonra Jungkook'un gelme ihtimali ile hızlıca merdivenden inip mutfağa girdim.Tae mutfakta yere oturmuş bitkin bir ifadeyle yerdeki kahve lekesini siliyordu. Kolay gelsin diyip tezgahın üstündeki meyve sepetinden bir elma aldım ve yıkayıp ısırdım. Geç kalktığım için kahvaltı yapmaya fırsatım yoktu. O sırada içeriye Şevval geldi ona da günaydın diyip mutfaktan çıktım.
Şevval'den;
Mutfağa girdiğimde Tae benim döktüğüm kahveyi siliyordu. Hatice ise elma yiyordu ona "Günaydın." dedim o da "Günaydın." dedi ve çıktı. Ardından "Şirkete gidiyoruz hadi git giyin." dedim. Tae 'sonunda' der gibi bir "Oh." çekti ve çıktı. Arkasından bakakaldığımı fark ettim ve hemen toparlandım ama Sabiha'ya yakalanmıştım. "Öhöm öhöm." diyerek içeri girdi ve ardından "Seni anlıyorum ama bu kadar belli etme." dedi bu cümleden sonra ökürerek "Neyden bahsediyorsun?" dedim. Sabiha alaycı bir tavırla "Acaba neyden bahsediyorum?" dedi ve güldü. Biz bunları konuşurken Hatice elma çöpünü atmak için mutfağa geri gelmişti ve bizi dinlemeye başlamıştı. Sonra ben "Napayım dayanamıyorum zaten eğer seçmeleri kazanırsak kendi yurdumuza gideceğiz bırakın da biraz belli edeyim." dedim. Kızlar üzülerek beni onayladı. Hatice "Seçmeler demişken artık gitmemiz gerek Irmak ve Naz nerede?" diye sordu. O sırada Irmak "BURDAYIIIM!" diye bağırarak mutfağa girdi. Ardından "Bugün harika geçecek gibi hissediyorum!" der demez ayağı halıya takıldı ve tökezledi. Biz ona gülerken içeriye Jimin ve Jungkook girdi. Jimin " Neye gülüyorsunuz bu kadar?" diye sordu. Irmak hemen üstünü düzeltip "Hiç-hiç bir şeye." dedi. Biz de o sırada salona geçtik. Naz, Jin, Namjoon ve Hoseok da gelince "Hadi gidelim." diyerek yurttan çıktık ve arabaya doğru ilerledik. Şirkete gitmek için yola çıktık. Üyeler arabada bizi sakinleştirecek cümleler kurmaya çalışıyorlardı. Tabii pek başarılı olamadılar.Bir sonraki bölümde kızlar artık seçmelere katılacak. Sizce nasıl bir bölüm bizi bekliyor ya da sizin bir fikriniz var mı? Lütfen yorum olarak yazmayı unutmayın. Çok ciddi konuştum hadi kendinize iyi bakın owxopnagjsn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Story Of My Life // BTS
Fanfiction6 Türk kızının hayallerinin peşinden koşma hikayesi... [ Başlangıç 10 Aralık 2017 ]