ölsem de söyleyemem

11.7K 929 1.7K
                                    

Sen benim söylenmeyen sözlerim
Sen benim unutamadığım ilklerim

medya minnoş bücürük deamus T.T

---

"Nasıl oluyorda her seferinde her şey benim başıma geliyor anlamıyorum."

Neville yakınırken Herm saçlarında hala ağaç dalları bulunan çocuğun yaralarına pamukla baskı yapmaya devam etti. Neyseki çok uzağa kaçmadan kediye dönüşmüş olan arkadaşlarını kurtarmışlardı da onu eski haline döndürebilmişlerdi. Büyük Gryffindor ortak salonunda herkes toplanmış sırıtmamak için büyük mücadele veriyorlardı.

"Dostum, bütün gariplikler seni çekmiyor. Aksine sen onlara atlıyorsun." diye dalga geçti Dean.

Herkes kıkırdarken Neville her an ağlayacakmış gibi dudaklarını büzdü. Harry saçlarındaki ağaç dallarını alırken omzunu pat patladı.

"Sen ona bakma Neville. Sonuçta herkes kedi olma evresine erişemez değil mi? Baksana McGonagall seni tebrik etmemek için kendisini zor tuttu."

Kahkahalar tekrar büyük salonda yankılanırken ortam sıcacıktı. Şöminede yanan ateş suratlarına yansıyordu ve yarın girecek oldukları dersler, sorunların hiçbiri beraberken gün yüzüne çıkamıyordu.

Ron suratı garip bir ifadeye bürünürken boğazını temizledi. Sanki herkesin fark etmesi gereken şeyi kimse fark etmemiş de sadece ona garip geliyormuş gibi hissediyordu.

"Kimse Draco Malfoy'un Gryffindor ortak salonunda olmasını garipsemiyor mu cidden?"

Sanki herkes yeni fark etmiş gibi koltukta Harry'nin yanında oturmuş kitap okuyan Draco'ya baktı. Draco bakışları hissedince kafasını kaldırdı ve gri gözlerini ona bakan insanlar üzerinde gezdirdi.

Draco gözlerini devirdi.

"Siz de iyice bunak oldunuz. Neville'ı ağaçta bulan kimdi?"

Herkes aynı anda "Hee" leyince Harry istemsizce kahkaha attı. Bu sırada Draco 'Adam olmazsınız' der gibi kafasını iki yana sallıyordu.

"Bizimle beraber olmak mideni bulandırmıyor mu?" diye gülerek sordu Seamus. Kimse kafasının Dean'ın omzuna yaslı olmasını garipsemiyor gibiydi. Yakınlıklarına alışkınlardı.

Draco okuduğu kitaptan ikinci kez kafasını kaldırdı ve gözlerini herkesin üzerinde gezdirdi.

"Midemi bulandırmıyor." diye fısıldadı ve gülümsedi. Ron da Draco'ya kocaman bir gülümsemeyle karşılık verdi. Belki de hafızası gelene kadar onunla arkadaş olabilirlerdi değil mi? Draco nazikti ve onlara ukalalık yapmıyordu. Harry kendisine inanamadı, belki de ukalalıklarını bile özlemiş hissetmek garipti. Draco ise hafızası olmasa bile bazı şeyleri içinden söylemek gelmiyordu. Aslında özellikle Harry'nin yanında güvende hissettiğini itiraf etmek istemiyordu.

"Seni yatakhanene bırakmamı ister misin?" diye sordu Harry esneyen Draco'ya.

Draco kitabını kapattı ve kafasıyla onayladı. Uzun bir gün olmasına rağmen çoğu şeyi hatırlamamıştı ve bu bilinmezlik itiraf etmek istemese de canını sıkıyordu.

HIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin