büyüledin beni

10.7K 651 833
                                    

I'm begging you to keep on haunting
I know you're gonna keep on haunting me

Bu bölüm sadece Blaise x Ron içermektedir. Smut okumayanlar için yıldızla ayırdım tüm bölüm smut değil yani smuttan sonrası da var kkldjgsşfld :* Ve gram içime sinmediğini belirtmek isterim kslhşlgsfid Ve kontrol de etmedim bir kez daha okursam kafamı duvara gömeceğim sklhdgjfkşli

---

Zabini hayatı boyunca birçok olaya tanıklık etmiş, birçok kötü şeylerin altından kalkması gerekmişti. Kötü olmayı sevdiği bir dönem olmuştu tabii ama Slytherin'e yakışmayı istemişti daha çok. Şimdi ise asla tahmin edemeyeceği bir andaydı. Gece tüm hızıyla devam ediyordu ancak onlar kendi anlarında kaybolmuşlardı. Blaise eline kenetlenmiş ele baktığında hiç bu kadar başka hissetmediğinin bilincinde yutkundu. 

"Beni nereye kaçırıyorsun?" diye sordu Ron. Adımlarının az çok Slytherin yatakhanesine doğru gittiğini anlamıştı aslında. Ron normalde dobra dobra olmasına rağmen şimdi saçma bir utangaçlığa bürünmüştü. Kafasını çevirip Blaise'in gözlerinin içine baktı. "Kimsenin bizi bulamayacağı bir yerde seninle olmak istemem beni bencil yapar mı?" diye cevaplarken sırıttı Blaise.

Hissediyordu, bu gece bir şeyler farklı ilerliyordu.

"Hayır bu seni daha çok bana aşık yapar bence."

Blaise gözlerini devirirken Ron sırıttı bu sefer. Daha sonra kafasını çevirdiğinde tahmininde yanılmadığını gördü. Beraber Slytherin yatakhanesine girdiler. Herkes hala baloda olduğundan Slytherin ortak salonunda kimse yoktu. Elleri hala kenetliyken dar merdivenlerden çıktılar ve en dipte kalmış odaya girdiler. 

"Vay canına, yalnız mı kalıyorsun?" 

Oda tamamen Slytherin renklerinden oluşuyordu. Pencere önlerinde yeşil yumuşak gözüken yastıklardan vardı ve yatağın başında boylu boyunca Slytherin atkısı asılıydı. Bununla birlikte odaya girdiği andan itibaren her nefeste Blaise'in kokusu burnuna doluyordu. 

"Aslında Draco, Crabbe ve Goyle ile kalıyorduk ama bu yıl Draco babasından isteyince Lucius sayesinde hepimizin kendimize özel odalarımız oldu. Dumbledore buna nasıl izin verdi bilmiyorum."

Ron sırıttı. "Malfoylar bazen ısrarcı olabiliyorlar."

Blaise boynundaki papyonu çıkarıp yatağa bıraktı. "Seni odaya atmış olmam farklı bir şey düşündürmesin Weasley. Sapıklık yapacak değilim."

Ron da ceketini çıkarıp sandalyeye astığında öylece birbirlerine baktılar. "Ceketimi çıkardım diye farklı bir şey düşünme Zabini. Üzerine atlayacak falan değilim."

İkisinin suratında da yaramaz bir ifade vardı ve gözleri arzudan koyulaşmıştı. Blaise daha fazla tutamadı kendisini, buraya kadardı kendisine verdiği söz. Dudakları hala sırıtıyorken Ron'a doğru ilerledi. 

Birkaç adım sonrası cennetti. Çünkü birkaç adım sonrası Ron'un dudaklarıydı. 

***

Blaise'in esmer elleri Ron'un saçlarını bulduğunda Ron'un elleri Blaise'in suratını kavradı. İki yapboz parçasının birleşmesine benziyordu şimdi. Blaise onu öpememek için kendisini tuttuğu zamanlardan intikam almak ister gibi bastırıyordu dudaklarını. Ron sadece bakıp güzelliğiyle büyülendiği dudakları daha çok tatmak ister gibi öpüyordu onu. Dudaklarında ateş viskisinin yoğun tadı vardı ve başını döndürüyordu.

HIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin