bu sen değilsin

11.5K 923 1.7K
                                    

your body upside down,
but I can't touch you...
in any fucking way.

---

Adım sesleri bir tok sesi bırakarak koridorda yankılanıyordu. Önceleri bu durumun üzerinde çok durmazken, şimdi böylesine rahatsız etmesine katlanamıyordu.

"Neden sinirli olduğunu söyleyecek misin artık?"

Harry Herm'in kolunu kavramasıyla duraksadı. Ron ve ikisi kendisine endişeli gözlerle bakıyordu. Sanki kendisi bile burnundan soluduğunun yeni farkına varıyordu. Oysa bugün hava ne de güzeldi, sonbahar güneşi vardı. Bu sabah bu kadar güzel uyanmış ve Karanlık Lord rüyalarında onunla uğraşmamışken şimdi böyle olmaya katlanamıyordu.

"Bunu nasıl söylesem bilemiyorum çocuklar."

Nefesini dışarı vererek söyledi. Saçları karışmıştı ve oldukça yorgun hissediyordu.

Ron gözlerini devirdi ve ellerini cebine yasladı. "Draco Malfoy'a nasıl vurgun olduğunu mu? Onu anladık biz, neden sinirli olduğunu açıkla."

Herm gülmemek için dudaklarını ısırdı ve alttan birbirlerine beşlik çaktılar.

Harry nefes alamıyormuş gibi kızarırken gözlerini kaçırdı. Kendi bile bu kadar geç anlamışken, onlar nasıl anlamıştı yahu?

"Sabahtan beri beni görmezden geliyor. Belki de hafızası gelmiştir? Tekrar benden nefret etmeye başlamış galiba."

Zümrüt yeşili büyük bir hüzünle doldu o an. Kendisine inanamıyordu, kendisine inandıramıyordu. Gözlerini kapatsa sarı saçlarını düşünüyordu, gözlerini açsa gri gözlerini. Hafızasını kaybettiği ilk zamanlarda ona koşulsuz güvenmesini, ona olan yakınlığının bu kadar başını döndürmüş olmasına inanamıyordu. Ellerini saçlarında gezdirmek istiyordu. Tekrar yanında olsun istiyordu. Ama... bitmişti işte. Bitmişti. Tekrar nefret ediyordu gri gözler.

"Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Eski Malfoy gelmiş olsaydı bunu daha net anlardık bence." diye mırıldandı Herm. Hafızasının gelmediğine emindi ancak neden böyle davrandığına anlam veremiyordu.

Ron da düşünceli bir şekilde ikiliye baktı. "Belki de aklını karıştırmışlardır? Olamaz mı? Kesin o Zabini manyağı yapmıştır."

Herm gözlerini devirdi. Ron bu ara ciddi anlamda Zabini'e takmıştı.

"Ben Pansy'e soracağım." dedi. Sanki çok normalmiş gibi söylemesi ikilinin gözlerinin kocaman olmasını sağlamış olsa da umursamadan saçlarını savurarak yanlarından ayrıldı. Eh, öğrenmesi gereken bir durum vardı sonuçta değil mi?

--

Pansy iksir dersi için zindanda oturuyor ve Slytherin'in kızlarıyla gülüşüyordu. Bacak bacak üzerine atmış, saçları dudaklarına yaslanmış gibi yüzünü kapatmıştı. Küt saçları her zaman nefes kesici dururdu zaten. Herm gelirken çok düşünmemişti ancak şimdi onu böyle karşısında görünce yine ne düşüneceğini, buraya neden geldiğini bile unutmuştu.

Pansy izlendiğini hissetmiş gibi bakışlarını kızlardan çekip Hermione'e çevirdi.

Gözleri buluştu.

HIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin