4.Bölüm

184 62 36
                                        

15 Eylül

''Lara.''
Kendime geldiğimde gözlerimi açmak zor olmuştu. Elimde telefonum , başım kitapta uyuyakalmıştım.Ama bildiğiniz gibi normal bir uyku değildi bu. Anı tekrar yaşamak , hissetmekti. Dün geceye dönmüştüm. Ruhumun karanlığına sebep olan o geceye. Dün daha o kapkaranlık odada pembe zarfın gelişine mutluluk duyarken şimdi evdeydim. Kim getirmişti beni evime ? O canavar bunu asla yapmazdı. Tekrar uykuya dalmak istiyordum, devamını hatırlayıp beni kurtarana ömür boyu minnet duymak. Yaşlı adam zihnimi ele geçirebiliyordu. Beni yönetebiliyordu. Benliğimle, iplerim onun elindeydi. Ama ona izin vermeyecektim. Benimle oynamasına izin vermeyecektim.
Pembeyi hissedip ona güvenecektim. Aynı kağıtta kurtaracağım yazıyordu . Belli ki beni kurtaran da oydu. Ömrümün sonuna kadar minnet duyacağım insan. Pembe giyinecektim. Ona güvenmem gerektiğini biliyordum.
Gözlerimi açtığımda uzun süre kıpırdamamıştım. Tekrar annemin seslenişi çekip çıkarmıştı beni düşüncelerimden.
Yavaşça kaldırdım başımı ve annem de yanımdaki sandalyeye oturmuştu. Anneme benzemiş olmak çok güzeldi . Kıvırcık saçlar ,mavi gözler... Egoist gibi gözükmek istemem kendimi çok seviyordum.
''Dün seni bıraktığım yerdesin.'' dedi gülümseyerek. Gülümseyerek karşılık verdim. Artık her şeyin düzeleceğini ümit ediyordum.
''Dün seni aradılar arkadaşların. Uyandırmaya çalıştım ama derindi sanırım uykun. '' dedi .
''Cenk mi ?''
İçimde tarifsiz mutluluk ve heyecan baş göstermişti. Onu görmeyeli -şu birkaç gün- onu o kadar özlemiştim, ona o kadar ihtiyacım vardı ki... İsmini aklıma, onu ruhuma kazıyordum. Mutluluğumun en büyük nedeniydi o benim. İyi kötü günümde her zaman yanımda olan biricik sevgilim. Şimdi yine ona ihtiyacım vardı , elini elimde hissetmeye...
''Evet Cenk de aradı .'' dedi ve ekledi. ''Seni çok özlemiş ve çok merak etmiş. Söylememi istedi. ''
Canım..
Telefonum çalıyordu. Numaralar silinmiş olsa da onunkini biliyordum tabiki.
''Cenk.'' dedim sessizce. Annem gülümsedi ve odadan çıkmak için sandalyeden kalktı . Birkaç saniye sonra odadan çıkmıştı.
''Sevgilim.'' diyerek açtım aramayı. Sesim çok neşeli çıkmıştı. Onun da gülümsediğini biliyordum .
''Aşkım. Seni çok özledim ben.'' dedi . Ben de onu o kadar özlemiştim ki ... Gözlerim doldu, duygularımın mutlulukla buluşması niye gözyaşı yaratıyordu? Mutluydum ben. Bir mucize olup çıkmaz sokaktan gölge gibi geçtiğimi hissediyordum. Ama sadece ışık var olduğunda yaşıyordum.
''Ben de seni çok...'' dedim ve ekledim ''Cenk sana çok ihtiyacım var''
Bir yandan sandalyemden kalkıp dolaptan pembe kıyafetler almak için ilerliyordum. Daha Cenk'ten cevap gelmeden istediğimi bulmuştum bile. Dizimin üstünde , eteğinin uçları dalgalı olan ve kol kısmı dirseğe kadar uzanan pembe elbisem parlıyordu. Üstünde başka hiçbir süs olmamasına rağmen gerçekten parlıyordu.
''Kıyamam ben sana.'' Sesi çok yumuşak geliyordu. Ses tonunu özlemiştim. Onu her şeyiyle özlemiştim. Düşünemiyordum. Cenk'ten uzak kalmayı düşünmek istemiyordum. O zaman içimde korku baş gösteriyordu.
''O zaman geliyorum ben.''dedi ''Yanınızda olmak benim için en büyük mutluluktur prensesim.''
Bu sefer sırıttım. ''Hayır prensim. Ben geliyorum. Lütfen siz evinizde oturunuz ve beni bekleyiniz. Hem sonra dışarı çıkar bir şeyler yaparız.''
''Emriniz üzerine.'' dedi ''O zaman sizi bekliyorlar kendileri.'' Öpücük yolladı. Öpücük yolladım.
''O zaman ben giyiniyorum aşkım. Birazdan görüşmek üzere.'' dedim ve hoparlöre alıp telefonu masanın üzerinde bıraktım. Eğer konuşursa onu dinleyip aynı zamanda giyinecektim.
''Olur prensesim.'' dedi ve ekledi ''Seni seviyorum.''
Sesimin duyulup duyalmayacağını kestiremediğim için bağırdım.
''Me too!'' Hemen ardından ''Sen kapat, telefon biraz uzağımda '' dedim.
Güldü. ''Nasıl bir şey o ?'' dedi alaylı bir şekilde . ''Cenk, fazla detaya lüzum yok canım. Elim dolu. Önce sen kapa konuşması yapmayalım bence.'' dedim ve Cenk'in duyabilmesi için seslice güldüm. Bir yandan dizime kadar uzanan -elbisem ile aynı renkte- çorabımı giyiyordum.
Sonra bir süre ses gelmedi. Telefona uzandım, aramayı sonlandırmıştı. Gülümsedim.
''Tripli şapşik.''

LAYEMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin