Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sevgilin gerçekten bu mu?" Jongin Minseok'un telefonundaki fotoğrafa hayranlıkla baktı.
Sehun fotoğrafı kaşları çatık inceledi "Sanki bir yerden tanıyorum.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minseok, aklına gelen şeyle hızla telefonu ellerinden aldı. Umarım bir model veya idol değildir diye düşündü. Normalde sokakta karşılaştığı türden biri değildi sonuçta.
Telefonundan fotoğrafı kapatıp Sehun ve Jongin'e döndü. "Çok acıktım! Yemekhaneye inelim mi?"
Minseok'un son anda konuyu saptırması üzerine Jongin ve Sehun'un da aç olduğu gerçeği onları yemekhaneye gitmeye ikna etti. Yemeklerini alıp masaya oturduklarında, Jongin can havliyle yemeğini yemeye başladı. Sehun ise bir yandan yemeğini yiyor, diğer yandan "O çocuğu tanıdığıma eminim.." diye mırıldanıyordu. Minseok, Sehun'un bu tavrından oldukça rahatsızdı. Çatalını alıp yemeğiyle oynamaya başladı.
Jongin yemeğini bitirdiğinde, yanındaki Sehun'un tabağına çatalını uzattı. Sehun Jongin'in eline vurup tabağı kendine çekti. Minseok tam ağzına bir lokma götürmek üzereyken, Sehun birden masaya vurdu ve "Buldum!" dedi. Minseok'un çatalındaki lokma sarsıntıyla yere düştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Prens, sınıf 8'den Kim Jongdae!"
Minseok yerdeki lokmasından gözlerini ayırıp Sehun'un yüzüne şaşkınlıkla baktı. Şaşırmasına fırsat kalmadan arkadan tanıdık bir ses duyuldu. "Ne?"
