Minseok, Jongin'in patates cipsinden bir tane alıp dirseğini masaya dayadı ve yumruk yaptığı elinide yanağına yasladı. Yemakhanede ki tüm erkekleri inceliyordu bir yandan patates cipsini çiğnerken. Amacı, gerçek bir sevgili bulmaktı. Böylelikle Jongdae'nin saçma oyununa daha fazla katlanmak zorunda kalmayacaktı. Ayrıca Jongin ve Sehun ilede arasını bozmamış olacaktı.
Okuldaki ideal tipleri bulmaya çalışıyordu. Ama öyle görünüyordu ki, okulun yakışıklılık ihtiyacını sadece Jongin, Sehun ve Jongdae karşılıyordu. Gözüne takılan hiç normal bir tip yoktu.
Sehun yemekhaneye elleri cebinde girdi ve onlara doğru yaklaştı. Patates cipslerine yüzünü ekşitti. "Patates cipsi mi yiyorsunuz. Iyk!"
Aralarında klasik muhabbetler dönmeye başladığında Minseok düşüncelere dalmıştı. Düşüncelerinin arasından onu kurtaran, Jongin'in onu dürtmesi oldu. Minseok gözlerini kırpıştırıp ona baktığında, Jongin kapıyı gösterip "Sanırım bir süredir sana sesleniyorlar." dedi. Minseok bakışlarını kapıya çevirdiğinde üç serseri tipli çocuğun ona baktığını farketti. Sehun "Ciddi ciddi seni çağırıyorlar." deyip güldü.
Minseok tedirginlik içerisinde onlara yaklaştı. "Kim Minseok, sen misin?" diye sorduklarında, kafasını sallayarak onayladı. İstediklerine onayı aldıklarında, Minseok'un kolundan tutup okul bahçesinin, kuytu köşesine doğru sürüklemeye başladılar.
İstedikleri bir yeri bulduklarında onu duvara yaslayıp etrafını sardılar. En uzun boylu olanı "Jongdae ile gerçekten çıkıyor musun?" diye burnundan soluyarak sordu.
Minseok ne cevap vereceğini bilmiyordu. Sonuçta gerçekten çıkmıyorlardı. Ama onların çıkmadıklarını öğrenmesi, Sehun ve Jongin'in kulağına gitmesinide sağlardı. "Yani..." diyebildi kararsızlık içerisinde.
"Ah inanmıyorum! Biz gay olduğunu bile bilmiyorduk!" diyerek döndü diğerlerine. Ardından yeniden Minseok'a dönüp, omzundan itekledi. "Sen nasıl böyle bir şeye cüret edebildin?"
Minseok kaşlarını kaldırdı. "Ne gibi bir şey?"
"Jongdae buraların prensidir. Neredeyse tüm okul ona hayrandır ve aramızda da herkesin bildiği kural var, istediğin kadar hoşlan ama asla sevgili olmaya yeltenme. Yani, ondan ayrılacaksın!"
Minseok, ani hareketlerine karşı korkup lafı dolandırmak amaçlı "Zaten tam çıkıyor sayılmayız." dedi.
Bunun onları sakinleştireceğini düşünmüştü, ama tam olarak atağa geçirdi. Bu sefer daha sert itip duvara çarpmasını sağladı. "Sen bizimle dalga mı geçiyorsun lan?!" diye bağırdı. Minseok ne olduğunu anlayamadan yüzüne bir yumruk yedi. Yumruğun şiddetiyle suratı sağ tarafa savrulurken bir diğeri karnına tekme geçirmişti. İki büklüm kaldığı sırada arkadan bir ses geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wolf Boy and Black Prince • ChenMin
Fanfiction~Ookami Shoujo to Kuro Ouji adlı animeden uyarlamadır.~