•5•

2.2K 139 254
                                    

Minseok koştuğundan dolayı kesilen nefesini toparlamaya çalışırken zile bastı. Şu anda yaptığı şeyi kesinlikle bilmiyordu. Ama umrunda değildi, tek istediği bu şekilde vazgeçmemekti. Hızla göğsü inip kalkarken kapı açıldı. Jongdae karşısında Minseok'u görünce şaşırdı. "Ne var? Başka bir şey mi oldu?" dedi.

"Yeni köpek mi aldın? Az önceki kızın söylediğine göre, bir köpeğin varmış. Bu yüzden artık kızlara ayıracak vaktin yokmuş. Bu da ne demek oluyor?"

Jongdae kaşlarını kaldırıp elini ensesine götürdü. "Keşke bunu söylemeseydi."

"O köpek benim, değil mi? Benim yüzümden mi böyle işleri bıraktın?"

Nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi ve bakışlarını kaçırdı "Hayır, sadece bu konu hakkında hissizleştiğimi farkettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi ve bakışlarını kaçırdı "Hayır, sadece bu konu hakkında hissizleştiğimi farkettim."

Minseok kaşlarını çattı. "Hissizleşme mi? Bu da ne demek?"

"Ne bileyim? Belkide kafa dinlemek için aptalca bir yol seçmişimdir."

Minseok kafasını öne eğdi ve saçlarının yüzünü kapatmasına izin verdi. "Ne demek istiyorsun? Bu sadece benim hayalgücüm değil, değil mi? Ben gerçekten de senden hoşlanıyorum. Bana kızgınsın, bu yüzden sana biraz zaman veriyorum." Yumruğunu sıkıp yüzüne baktı. "Ama asla kendi duygularım hakkında yalan söylemeyeceğim. Bu yüzden asla pes etmeyeceğim. Beni anlamasan bile,kalın kafan bunun farkına varana kadar söyleyeceğim! Bu iş burada bitmedi!"

Jongdae kollarını göğsünde bağladı ve tek kaşını kaldırdı. "Sanırım sen , bu iş burada bitmedi 'efendim' demek istedin." Kapıya yaslandı. "Bu kadar ısrarcı olmandan nefret ediyorum. Bu yüzden sana inanıyorum. Neler olacağını görmeyi dört gözle bekleyeceğim." Jongdae gülümsediğinde Minseok yanaklarının alev aldığını hissetti.

Minseok parmaklarıyla oynamaya başlayıp "Bana inandığını söylemekle neyi kastettin?" dedi. Kesin bir şey duymak istiyordu.

"Ne demek istiyorsun?"

"Şey, yani benden hoşlanıyor musun? Hoşlanmıyor musun?"

"Kim bilir?"

"Eğer duygularından emin değilsen, ne yapacağımı nerden bileyim!?"

Jongdae arsız bir gülüş takınıp Minseok'un yüzüne doğru eğildi."Neden o zaman sana işkence yapmıyorum? Her gününü acı içinde benim sözlerime ve hareketlerime tutunarak geçirmeye ne dersin? Kulağa eğlenceli geliyor değil mi?"

***

"Nasıl sana bunları dedikten sonra, hala ondan hoşlanabiliyorsun?" Baekhyun Minseok'a şaşkınlıkla baktı.

"Nasıl sana bunları dedikten sonra, hala ondan hoşlanabiliyorsun?" Baekhyun Minseok'a şaşkınlıkla baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Wolf Boy and Black Prince • ChenMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin