Seni pis kuzen. Gebermeni istiyorum. 6 yıl sonra onu ikinci görüşüm olacak bu. 2 yıl önce de amcamın cenazesinde görmüştüm. Oysa ki o babamın cenazesine bile gelmemişti. Ben manevi kuzenim olmasına ve o şeyleri hatırlamama rağmen gittim.
Hava limanından onu almaya gidecektik. Son anda sıvışmaya çalışsam da annem tüm ısrarı ile gelmemi sağlamıştı. Büyük bir İrlanda ailesiyizdir de. Bu nedenle herkes onları karşılamak için büyük annemin evinde toplandı. Anlayacağınız gibi biz de annemle onları almaya gittik.
"Merhaba! Tanrım! Ginger ne kadar da büyümüşsün!" dedi Dolores teyze. Carl amca -manevi amcam- öldüğünden beri bu kadına bayağı bir neşe gelmişti. "Teşekkürler. Dolly teyze ama artık Hermione'yı kullanıyorum." dedim. "Sen de büyümüşsün Dennis!" dedi annem. "Sağol Meredith." dedi. Anneme küçüklüğünden beri ismi ile hitap ediyordu pislik. Bana baktı ve göz kırptı.
Seni gerizekalı. Kime göz kırptığını sanıyorsun?
Karşılık olarak sadece yüzümü çevirdim.
Bok.
"Tam bir genç kız olmuşsun. Dennis ile kalacağınız için mutluyum! O sana sahip çıkar. Büyük bir abi gibi düşünebilirsin." dedi Dolly. Annem de kafasını sallayarak onayladı. "Hey, hey bayanlar! Durun bakalım! Kim kiminle kalıyor?" dedim. Dennis hiç şaşırmamıştı. "Ben sadece yazı burada geçirmeye gelmedim hayatım. Artık İrlanda'ya taşınıyorum."
Neler oluyor burada?
"Ama Dolly teyze sen... Yani yalnız mı kalacağız?" dedim. Kafasını salladı. "O önce beni kendisinden korusun." dedim sessizce. Bu fısıltıyı sadece Dennis duysa da anlayamamıştı. "Ayrıca Dennis ile aramızda sadece 2 yaş var." dedim. "Ah tatlım! Doğru ya!" dedi.
İngiltere hayallerim tamamen suya düştü. Her şey harikaydı. İçine Dennis girmeden önce tabii. Orada huzurlu bir hayat sürecek ve ömrüm boyunca unutamayacağım arkadaşlıklar kuracaktım.
Ben onunla aynı evde kalamam ki! Bir de tam böyle demişken filmlerdeki gibi aynı yatakta yatıyormuşuz! Cidden çok gülerim.
Bir dakika. Biri kapımı çaldı. Tanrım! Aklımdakiler gerçekleşiyor olmasın! Lütfen! Onu aynı evde çekmek bile işkence olacak zaten!
Giren kişi Dennis'di. "Ginger! Herkes senin nerede olduğunu soruyor." dedi. Soğuk bir sesle.
"Geleceğim." dedim.
"Yoksa birileri Kuzku'suna kızgın mı?" dedi. Hala bu lakabı kullandığına inanamıyorum. Ayrıca annem bile buna alışmışken o bana "Ginger" diyordu. "Haha! Sorman bile hata!" dedim. "Babanın cenazesine gelemediğim için özür dilerim Gings. Annem yüzündendi." dedi.
Sahiden kızgınlığımın sebebini ona mı bağlamış? "Dennis. Ben..." tanrım! Olanları hatırlayamıyor bile. Ya da hatırlamadığına inanacağımı sanıyor. Pis şeytan.
"Neyse artık aşağı inmeliyiz. Kendimi affettirmek için her şeyi yapacağım. Sonuçta önümüzde koskoca okul yılları var." diyerek sırıttı.
Ondan hala nefret ediyorum. Bana iyi davrandıkça sinirden ağlamak istiyorum.
-GEÇMİŞ-
Ginger- Hermione: 10 yaşında
"Hadi hayatım! Çık artık! Uyku vaktin geldi!" dedi annem. Aslında uyumamak için bahaneler üretiyordum çünkü gece yarısı Dennis eve gelip arkadaşları ile neler yaptığını anlatacaktı. İlk defa içki içeceklerdi. Hatta ben de 12 yaşıma geldiğimde bana ilk içkimi o içirecekti. Ama bana söz vermişti. Sadece Redbull içecekti. Başka alkol olmayacaktı. Bu yüzden gitmesine izin verdim.
Annem beni zorla banyodan çıkarttı. Ama ben biliyordum ki yatağa yatarsam uykuma engel olamayacaktım.
"Anne? Ne dersin, artık kendim uyusam ya. Hem birazdan Dennis de gelir. Yer yatağında yatarız." dedim. Annem beklemediğim bir şekilde bu önerimi kabul etti.
Normalde ben uyuyana kadar baş ucumda bekler, bir yere ayrılmazdı.
Tam uykuya dalacakken, Dennis içeri girdi.
"Hey! Hemen yanıma gel!" dedim. Ağzı çok fazla alkol kokuyordu. Bu kokuyu bir kere babamdan almıştım. Sarhoş olmadığından emin olduğumda onu soru yağmuruna tuttum. Bana yaptığı şeyleri anlatırken gözleri parlıyordu.
"Eğer tadını almak istersen seni öpebilirim." dedi.
"Ama annem sadece evlenecek kişilerin birbirlerini dudaktan öpebileceklerini söyledi." dedim.
"Ama benim dudaklarım çok tatlı. Aynı çikolata gibi." dedi. Canım çok çikolata istiyordu ama ona inanmıyordum. Kimsenin tadı çikolataya benzemez.
Ensemden tutup beni kendine çekti. Geriye doğru çekildim. Ama o hala kendine bastırıyordu. Cebinden yenenilen ruj çıkarıp dudaklarıma sürdü.
"Bak! Oluyor işte!" dedi. "Hem sadece tadını almak için yapacağız!" dedi.
Kabul ettiğimi anlatan sesler çıkardığımda parmağını dudağıma bastırıp dudaklarımı yalamaya başladı.
İğrenç hissediyordum. Ama yetişkinler de bunu yapıyordu ve sonuçta ben de çok büyümüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redbull
Teen Fiction"Kaç tane redbull içtin sen?" "Ş-şu kaaadarcııık!" Küçükken hata yaparız ve bunları yaparken sonucu asla ve asla tahmin ettiğimiz gibi olmaz. Eğer o olayı hiç yaşamamış olsaydım, kesinlikle mutlu olabilirdim. Ondan iğreniyorum.