KÇ-9

2K 74 5
                                    

İrem’le eve döndüğümüzde hava kararmış ve yağmur başlamıştı. Melissa evde değildi ama abim dönmüştü.

“Sonunda eve varabildiniz küçük hanımlar!” diye tepki koydu. Ama yanımdakinin Melissa değil de İrem olduğunu görünce şaşırdı.                “Melissa nerde?”

Çok kızgındım ama abimin eline koz vermeye gelmezdi. “Valla o artık çok popi, bizimle takılmıyo,” diyince abim sırıttı. “Neyse, gelince gösteririm ben ona,” dedi.

“Pizza ısmarlayalım mı?” diye konuyu değiştirdim. Hiç yemek yapasım yoktu ve aklıma takılan bir nokta daha vardı, İrem’le onu konuşmalıydım.

“Sen ödersen neden olmasın,” diye güldü abim. “Ben kız arkadaşımı çağırıcam, o yüzden dört tane isteyin,” diye buyurdu.

İrem yüksek bir derece cesaret göstererek atıldı. “Ooo, Melih abi! Tabi Metin Amca’yla Mehveş Teyze yok, eve kız atıyosun!”

Abimin sırıtışı yok oldu. “Sen de aileden sayılırsın İrem. Melis’e ettiğim eziyetlerin aynılarını sana da uygulayabilirim!” diye bir tehdit savurdu.

Salak İrem sustu, pizzacıyı aradıktan sonra bizim odaya çıktık. Hemen konuya girdim.

“Aklıma çok önemli bişey takıldı, Burak’ı çağırmalıyız onunla konuşucam.”

İrem’in faturalı telefonundan Burak’ı aradık, beş dakka sonra bizdeydi. Ve birazcık da alınmıştı çünkü sabahtan beri onu aramamıştık.

“Sabah kimseyi göremeyince ben de gittim,” diye kendini savundu. “Senin konuşmak istediğin önemli konu neydi?”

“Bişey öğrenmem gerekiyo,” diye cevapladım.

“Dur tahmin ediyim!” dedi, bir anda aklına bişey gelmiş gibi. “Öğrenmek istediğin şey Kaya Yaşaroğlu’yla alakalı değil mi? Yalnız hatırlatmak isterim ki ben Kaya ve Ozan’la sadece Temmuz’dan beri konuşup görüşüyorum, yani onların üçüncü bir kardeşi değilim!”

“Sakin ol!” dedim. “Bunu biliyosundur belki.”

İrem atıldı. “Hadi kızım konuşsana! Ağzından kerpetenle mi laf alıcaz?”

Anlatmaya başladım, tabi Melissa’nın bana her söylediğini anlatmadım; Burak onu beğeniyordu ve onun üzülmesini istemezdim. “Melissa bana dedi ki, Ozan ve Kaya benimle alay ederlermiş. Bununla ilgili bişeyler anlat işte.”

Burak’la İrem bakıştılar, Burak söze başladı. “Üzgünüm Mel, ama bu bilinmedik bişey değil. Yani gerçek şu ki geçen sene hemen hemen herkes seninle alay ederdi; geçen hafta seni görene kadar.”

Yutkundum.

Burak devam etti. “Yani zaten bizim okulu biliyosun, hep götü kalkık piçlerle dolu. Bu belki seni üzebilir ama en büyük piç, Kaya ve Ozan; seninle fazlasıyla dalga geçerlerdi. Ben yazın senin ondan hoşlandığını söylediğimde gülmüştü. Bana senin hakkında pek iyi şeyler söylemediklerini hatırlıyorum.”

Yıkılmıştım. İnsanların benimle alay etmesini kaldırabilirdim ama iki yüzlülüklerini asla. Demek ki Melissa’nın da söylediği gibi Kaya benimle alay ediyordu ve belki de bir hafta önce benim evrime kafa atmış halimi gördüğünde beni rezil etmek istemişti. Belki de o yavşakça bakışları ve Melissa’yla yaşadıkları beni kıskandırıp bana nispet yaparak, beni üzmek ve alay konusu yapmak içindi. Demek ki öz ve öz kuzenim de bu işin içindeydi ve beni uyarmamıştı. Hatta dün gece bana her şeyi anlatmış olma sebebi ve bugün beni öpmesi de benim zayılığımı bulup benimle tekrar dalga geçebilmek içindi. Yakın olsaydık bile, beni sadece kullanırdı, benimle asla görülmek istemezdi, hatta ben arkadaşı olsam bile benden utanırdı.

KUZEN ÇAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin