KÇ-15

1.7K 69 19
                                    

“Hey!” sesiyle gözlerimi açtım, gerçek hayata geri döndüm. Gelen kişi Ozan'dı.

“Selamın aleyküm, Ozan,” diye karşılık verdim.

“Hı-hı, sana da ondan Melis.”

“Eyvallah.” Bu çocuk nası itici anlatamam.

İrem araya girdi. “Ozan şey getirmiş…”

“Ediz’in kimliği,” diye tamamladı. “Kaya’ya yumruk atarken düşürmüş sanırım.” Ediz’e baktı. “Yalnız dostum, kendinden küçüklere atar yapman hoş değil yani, a-ha!”

Töbest, bu nasıl bir gülüştür? Ozan resmen eşek anırması gibi kahkaha atmıştı. Ve de bi dakka, kendinden küçük mü?

“Ne küçüğü birader, sen ne diyon?” diye çıkıştım. Ozan gene bir eşek, ürkmüş bir eşek gibi bana baktı. “Hop-hop sakin ol, al kendin bak.” Ediz’in kimliğini uzattı.

Ediz Üstün; 1996, 21 Eylül doğumlu; baba adı…

“Vay, Ediz! 18 olduğunu söyleseydin ona göre şekil şükül yapardık,” dedim ve sırtını sıvazladım. SIRTINI SIVAZLADIM TAŞ GİBİ ÇUCUĞUN, SIRTINI. ABV MELİS!

Ediz bana garip bi bakış attı ve sonra sırıtmaya çalıştı. Ozan atıldı. “Aa, getirdiğime göre, şimdi gidiyim. Görüşürüz o zaman. Bu arada dostum, Kaya sana biraz kızgın.”

“Ben senin dostun değilim,” diye yanıtladı Ediz. Hay ağzını öpeyim. Töbest.

“Aa, tamam o zaman, görüşürüz çocuklar.” İrem’e döndü, yavşakça sırıttı. “Görüşürüz güzelim.” Iyk ya.

İrem, Ozan’ın peşinden gitti. Gene Ediz’le kalmıştık.

“Ya, sen 18’sin!” 18 her ergen için olduğu gibi benim için de önemlidir arkdşlr. Tabiki de gene her ergen gibi 18’imde ayrı eve çıkma hayalleri içerisindeyim. Ablamın da bir zamanlar böyle hayalleri vardı ve ablam örneğinden gördüğümüz üzere kendisi babam tarafından güzel bir “NAH” ile aşağı oturtulmuştur. “Melda 25 yaşında, işsiz, ailesiyle birlikte yaşıyor” konumuna gelmiştir.

“O zaman araba da kullanıyosundur,” diye hayranlığımı belirttim. Yani aslında arabalara karşı özel bi ilgim yoktur ama erkekler sever ya. Öle işte.

“Evet,” diye sırıttı. Sonunda 32 diş. “Gezdiririm seni istersen.”

“Ay çok sağol,” diye geri sırıttım. Ama neden iki yaş büyüktü bu çocuk? “Okula geç mi başladın?” diye sordum.

Sessizleşti. “Annemle babam ayrıldılar da. Beni de iki sene yurt dışına yollamışlardı.”

Hakkaten çocuğa üzüldüm. YVRM, BEN SENİN AİLEN OLURUMMM!

“Hmm,” diye yanıtladım. Ben de yavaş yavaş tumblr görle mi dönüşüyorum nedir? Allah korusun.s.s.s Nys.

Ediz rahatsız olmuş görünüyodu. Ya da efkarlanmıştı. “Ben gidiyim artık.”

“Sen bilirsin.” Gülümsedim. “Daha iyisin dimi?”

“Evet, çok sağol.” O da gülümsedi. İrem kapıdan dönerken, bu sefer hep birlikte kapıya gittik.

KUZEN ÇAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin