KUZEN ÇAĞI

KÇ-22

(Evet, bu çok zor bir an çünkü böyle hepinizin belki nefreti belki gıcıklığı var ama nolur olmasın. Bir bahane bulamam, zaten de bi bahanem yok. Sadece şunu söyleyebilirim, bu hikayeyi yazmaya yazın başladım ve gerçekten kışın yazmak içimden gelmedi. Onun dışında birşey söylemicem. Bide bela okumadan sövebilirsiniz bana :)):)) Neyse, o zaman medyada çok harika şarkımız var, dış linkte de çok çok harika başka bir şey var. Söylemicem kendiniiz bakın :DD Çünkü gerçekten bakın, acayip harika bişey. Vede umarım seversiniz, iyi okumalar ;))):***)

“Allam ölüyorum sanırım!” diye çığlık attım. “Daha ajan olamadan, ajanlık kariyerim bitti.”

“Yaaa sessiz olsanaaa salakkkk,” diye fısıldadı İrem. “Bu biri. Yani biri var.”

İrem’in fısıltısındaki gizem, tanıdık bir kahkahayla yok oldu. “HAHA BİLİYORDUM!”

Kaya?

Kaya!

“Kaya?!” diye seslendim. Hala kahkaha atıyordu.

“Gerçekten ajanlık şirketi kurmalısınız, köşeyi dönersiniz! Hayır yani çok fazla mı dizi izliyosunuz bilmiyorum ama böyle bi dizi olduğunu zannetmiyorum.”

“Tamam sus be!” diye çıkıştım. “Ne istiyosun?”

Kafasını kaldırdı ve bi anda anime filmlerinde suratı ışıldayan çocuklar gibi gözlerini kısıp otuz iki diş sırıtma pozisyonuna geçti. “Ben de sizle gelebilir miyim?”

“Biz odaya gidiyoruz, niye geliceksin ki?” diye araya girdi. Kıvırma mod: on

Anime çocuğun yerini alaycı bi ifade aldı. “Sanki konuşmalarınızı duymadım.”

 “Tamam uzatmayın, sen de gelebilirsin ama sessiz ol,” dedim.

“Tamamdır ajan team, napıyoruz?”

Melissa gözlerini devirdi, “Çok hoş dinlemişsin.”

“Anlatıyorum. Çıyan’a, yani Pelin karşı bi komplo! Ve sen de artık gizli örgütümüzün bi üyesi olduğuna göre “The first rule of Çıyan Club is, you do not talk about Çıyan Club! Nihahahaaha!” diye anlatmaya başladım.

“İllücü müsün?”

“Çok dizi izliyon.”

“Kendi kendine konuşma lütfen.”

“Tamam o zaman napıyoruz şimdi?” diye tekrar sordu Kaya.

Fakat bu sefer İrem beni susturdu. “Çıyan'ın odasına gitcez, ondan sonracıma tahta kalemiyle alnına bazı hoş olmayan sıfatlar yazcaz. Zaten kız zıbarık, yakanma ihtimalimiz sıfır.”

“Uf bu iş çok ciddileşti, ben alışık deyilim böle şeylere,” diye fısıldadı Melissa. Bense baya heycanlıydım.

“Çıyan’a ‘senin havan kime güzelim seni rüzgarımla dağıtırım ne havan kalır ne civan’ demek istiyorum gerçekten.”

Böylece çakma Ninja kaplumbağalar gibi yola koyulduk. Tabiki de yol boyunca, harika müzik yeteneğimi kullanarak çok sevgili Zümrüdüanka yoldaşlarını eğlendirdim.

SIFIR KİLOMETRE YENİ Bİ ARABA ALIRIM

MAHALLEDE KIZLARA BEN HAVAMI ATARIM