25.Bölüm

1.1K 50 0
                                    

Herkes Melisin ameliyattan sağ salim çıkmasını bekliyordu.Bacağındaki damar yırtılmış ve çok kan kaybetmesine yol açmıştı.Zaten bir süredir halsizlik ve yemek iştahsızlığının üstüne bu onu iyice kötüleştirmişti.
Ateş perişan bir şekilde yere oturmuş başını duvara yaslamıştı.Selin Rüzgara sarılıp ağlıyor Mete ellerini saçlarına götürmüş öylece duruyordu.Kaya sadece etrafa boş boş bakınmakla yetiniyordu.Hâlâ olup bitene inanamaz gibiydi.Sessiz olmasına rağmen içinde kıyametler kopuyordu.Can gözleri dolu dolu etrafa bakınıyordu.Annesinden hiç bahsedilemeyecek kadar perişandı.Anne yüreği bunu kaldıramayacak kadar güçsüzleşmişti.
" ne istediniz benim kızımdan onun kendinden başka kimseye zararı yoktu" Emre olanları yeni duyduğu için daha yeni gelmişti ve perişan haldeydi.
Birden hastaneye koşar adımlarla orta yaşlı oldukça zengin görünen bir adam girdi.Oda perişan görünüyordu.
"Kızım nerede ?"
Kimseden çıt çıkmıyordu.Sadece Melisin annesi ayaklanmış ve melisin babasının yanına gitmişti.
"Aklına şimdi mi geldi kızın ? O karıyla fingirderken kızın burada ne haldeydi biliyor musun ? "
Adam birden yere çökerek ağlamaya başladı.
"Özür dilerim Derya böyle olacağını bilemezdim"
Melisin annesi bağırarak
"Sen kızına sahip çıkamadın sen o kadın için bizi sattın be sırf ben Melisi aramadım diye uzun süre bana soğuk davrandı. Sana ne kadar kırıldığını düşünebiliyor musun ? "
Dedi.
"Benim kızım bunları hak edecek hiçbir şey yapmadı ama biz onu üzecek çok şey yaptık"
Ateşin sol yanağından bir yaş süzülmeye başladı.İlk defa acısını bu kadar dile getirmişti.
Ayağa kalkarak seri adımlarla yürümeye başladı ve hızla duvara bir kaç kere yumruk attı.
"Ölmeyecek Melis bu kadar çabuk pes etmez biliyorum ölmeyecek"
Ateş lavaboya girerek bir kaç defa yüzüne soğuk su çarptı.
***
3 ay sonra
Hayatımda önceden yaşadığım kötü veya iyi olaylar oldu.Bazen ölüme yürüdüm bazen tüm cesaret ve gücümü bir kenara bırakarak hüngür hüngür ağladım.Beni ayakta tutan dostlarımdı.Her kötü günümde derdimi anlatacağım samimi bir arkadaşım vardı.Emre..
Hiçbir zaman sıkılmadan beni her zaman dinlerdi.Ve bir şekilde beni teselli ederdi.
Her zaman beni güldürmeyi başaran biraz şımarık Mete , Beni asla aç bırakmayan ve her zaman arkamda duran Can , Her derdimde yanımda olup haksız olsam da bana hak veren Selin , ilk başta kötü olsa da sonradan her kötü olayda yanımızda olan Rüzgar , Zorba olsa da sonradan aklı başına gelip barışmak için başımın etini yiyen kaya , bana her bir şey olduğunda kıyameti koparan annem .
ve Ateş iyiliğim için beni üzen bazen sevindiren dengesizlikte sınır tanımayan ve beni her zaman güvende hissettiren ilk aşkım..
İşte ben bunlar için hayata tutunmuştum.Eğer onlar olmasaydı ayakta durabilir miydim bilmiyordum.
"Melis "
"Hmm"
"Hadi kalk artık "
Gözlerimi yavaşça açarak elleri belinde bana bakan seline baktım.
"Tamam "
Diyerek yorganı üstümden attım ve uyku sersemi ayağa kalktım.Selinde dışarı çıkarak hazırlanmaya başladığında üstümü giyinip çantamı hazırladıktan sonra mutfağa gittim.Ve bir kaç bişey atıştırdıktan sonra mutfaktan çıktım.Annem bugün uyuya kalmıştı.
"Selin hazır mısın ?"
Selin odasından
"Evet" diye seslendiğinde çantamı omzuma atarak salonda beklemeye başladım.
***
Okula geldiğimizde kendimi tuhaf hissediyordum.Ya da kötü yalanlarım ortaya çıktıktan sonra grupla arama bir soğukluk girmişti.Ve bu beni üzüyordu.Selinle yukarı çıktıktan sonra sınıfa girdik selin başını sıraya koyup uyumuştu.Bense sadece düşüncelere dalmıştım.Yakında kız olduğum okula yayılırdı.Her yalan bir gün açığa çıkardı.Şimdiden arkadaşlarımın hepsi kız olduğumu öğrenmişlerdi.Silahla vurulduğumdan beri okula geleli 1 ay olmuştu.Devamsızlığım çok fazla olsa da nasıl becerdiğini bilmesem de Ateş devamsızlığımı sildirmişti.
1 hafta sonra Ateş Amerika ya gidecekti.Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki arkadaşlarımın yüzüne bakmaya çekiniyordum.Onlarla eskisi gibi olmak çok istiyordum.
Hoca dersi anlatmaya devam ederken gözlerimi Cana çevirdim.Hocaya odaklanmış dersi dinliyordu.Ama ben ona bakın ca oda bana baktı ve göz göze geldik.Göz göze geldiğimizde ona gülümsedim.Ama o bana gülümsemiyordu.O böyle yapınca benimde suratım asılmıştı.
Okulların kapanmasına az kalmıştı sınavlar daha yeni bittiği için bazı hocalar boş bırakıyordu.Boş olmayıncada kimse dinlemiyordu zaten.Bende her zamanki gibi uyumaya karar verip kafamı sıraya koyup uyudum.
***
2 ders sonra ;
Gözlerimi yavaşça aralayıp başımı kaldırdığımda ders boştu gözlerimi bir süre etrafta gezdirdikten sonra uykum iyice açılmıştı.Bu ara okul çok sıkıcı geçiyordu ve bende sıkıntıdan sürekli uyuyordum.Ve artık kayalarla konuşma vakti gelmişti.vücudumu ve başımı yana çevirerek arkamda telefonuyla uğraşan kayaya baktım.Ama başını kaldırıp bana bakmaya cürret etmemişti.
"Kaya"
"Hm"
"Bana bakar mısın "
Kaya başını kaldırarak gözlerime baktı.
"Özür dilerim "
"Özrün kabul edilmedi"
Diyerek telefonuna bakmaya devam etti.
"Ya kaya yapma böyle"
"Söylesene hepimizi salak yerine koyan birini nasıl affede bilirim ?"
"ben sizi salak yerine koymadım kaya saçmalamayı bırak"
"peki neden yaptın bunu ?"
"sadece biraz macera istedim"
Kaya inanamıyormuşcasına gülerken gözlerini devirdi.
"Yaptığın şeyin yasal olmadığının  farkında mısın sen?"
"evet"
"Gerçekten utancından başını kaldıramaman gerekiyordu"
Kayaya hiçbir şey demeden gözlerinin içine baktım.
"Seni bir şartla affederim"
Dediğinde gözlerine bakıp konuşmasını bekledim.
"Bu okuldan gideceksin "
Zaten gidecektim.
"Tamam"
kaya sanki cevabımın tersini beklermiş gibi afalladı.
"Tamam"
"Affettin mi?"
Kaya biraz bekledi ve ardından
"Affettim " dedi ama yine aynı soğuk halindeydi.Teneffüste Canın yanına gidecektim.
"Peki "
Zaten eski samimiyetinin olacağını düşünmüyordum.
Bende önüme dönerek bir süre etrafa bakındım.Zil çaldığında ayağa kalkarak canın yanına gittim.
"Can ?"
Can başını test kitabından kaldırarak hiçbirşey demeden yüzüme bakmaya başladı.
"Seneye bu okulda olmuyacağım "
Can hiçbir şey demiyordu.
"Özür dilerim ben sadece eğlence istedim ve burada asla unutmayacağım dostluklar edindim."
"Sen benimle dalga geçtin sen hepimizle dalga geçtin"
"Saçmalama Can"
"hepimizi salak yerine koydun "
Can bunu dediğinde ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
"Ben hiçbirinizi salak yerine koymadım ben hepinizi çok seviyorum Can"
"Git konsantiremi bozuyorsun "
Can böyle diyince yavaşça ayağa kalkarak sırama oturdum.Bu yaptıklarım gittikçe beni daha da pişman ediyordu.Sınıfa Ateş girdiğinde sessizce yüzüne bakmaya başladım.
"Sen iyi misin ?"
"Hıhı"
"Gel biraz dışarı çıkalım "
"Yok iyiyim böyle Ateş"
Ateş bileğimi tutarak beni ayağa kaldırdı ve sürüklemeye başladı.
"Ateş bırak bileğimi "
Bacağımı zorladığım için acımaya başlamıştı.
"Ateş bırak bacağım acıyor "
ben bunu diyene kadar zaten bahçeye varmıştık.
"ya niye zorluyorsun oturmak istiyorum "
"Melis zor dönemlerden geçiyorsun hepimiz geçiyoruz ama böyle içine kapanıp hiçbir şey yapmadan her şeyin yoluna girmesini bekleme"
"Yapmıyor muyum sanıyorsun Ateş onlar beni affetmiyor affetmiyeceklerde ve sonuna kadar haklılar"
Ateş gözlerimin tam içine baktı.
"Bu grubu dağıtan benim ben olmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı."
"Kendini suçlamayı kes tamam mı eğer sen olmasaydın biz böyle iyi birimi olacağız sanıyordun.Ya da Canın arkadaşları olacağını mı sanıyordun eğer sen olmasaydın Rüzgarla düşmanlığımız devam edecekti. Sen buraya gelerek herkesi düzene sokmayı başardın sen olmasaydın da bu grup dağılacaktı."
Bu konuşma birazda olsa beni motive etmişti.
***
Okul çıkışı Ateşle bir şeyler yapmaya karar vermiştik.Ben sadece sahile gidip biraz kafa dinlemek istiyordum.
"Sahile gidelim"
Ateş itiraz etmeden
"Tamam" dedi.
***
Sahile geldiğimizde bir banka oturduğumuz da hiç konuşmadan rahatlatıcı deniz sesini dinlemeye başladım.Ve derin bir nefes aldım.Hâlâ ortamda sessizlik hakimken denizi izliyordum.Bir süre sonra Ateşin gözlerini üzerimde hissettiğimde gözlerimi ona çevirdim.
Ateş gözlerini gözlerimden hiç ayırmıyordu.Bana herkesten farklı bakıyordu.Gözlerimi ellerimi indirdiğimde Ateşte bana bakmayı kesmişti.
"Utandın mı "
Ateşe tekrar bakarak
"Yoo niye utanıyım "
"Yanakların kızardı "
"Sıcak olduğu için "
Ateş irdelemeden gülümseyerek iki elini vücuduma sararak başını başıma koydu.O bana böyle sarılınca kendimi güvende hissediyordum.Sonsuza dek bu şekilde durabilirdim.
15 dakika boyunca pozisyonumuzu hiç bozmamıştık ve hiç konuşmamıştık sadece anın tadını çıkarıyorduk.
"Ateş "
"Hm"
"Gitmek zorunda mısın ?"
"evet "
"Ben sensiz napacağım ?"
"Ben yokken ne yapıyorsan onu yapacaksın"
arkamdan duyduğumuz çocuk sesiyle bu konuyu konuşmayı bırakıp ikimizde arkamıza bakmıştık.iki küçük çocuk pamuk şekerciden şeker istiyorlardı.Ama adam vermiyordu.
"amca param yok yarın getireceğim"
"İlk parayı getir "
Adamın böyle yapması sinirlerimi bozmuştu.Artık yaz aylarına girdiğimiz için akşamları buraları haraketli oluyordu.Ateşle ikimiz aynı anda ayağa kalkarak adamın yanına gittiğimizde Ateş adama 100TL uzatarak
"Hepsini alıyorum"
Dediğinde şaşırmıştım.Adamda şaşırsada pamuk şekerleri Ateşe uzattı ve parayı aldı.
Ateş iki pamuk şekeri iki çocuğa uzattı
"Teşekkür ederiz abi "
Ateş gülümseyerek çocuğun başını okşadı.
"siz her gün gelin her gün alırım "
Ateşe bakarak istemsizce gülümsedim.
"Bu kadar pamuk şekeri ne yapacağız ?"
Buralar kalabalıklaştı.Çocuklara dağıtmak için aldım.
***
Pamuk şekerleri çocuklara dağıttıktan sonra geriye 1 tane kalmıştı.
O bir taneyide ben alarak yemeye başladım.Bir parça koparak Ateşin ağzına götürdüğümde başını başka yöne çevirmişti.
"Sen ye Mel-"
Demesine kalmadan pamuk şekeri ağzına tıkmıştım.
"afiyet olsun "
Ateş kaşlarını çatmıştı.
"Bir daha böyle yapma"
Ateşi duymamazlıktan gelerek pamuk şekerimi yemeye devam ettim.
***
Ateş beni evimin önüne kadar bırakmıştı.Eve girmeden önce ona sarılarak yanağına küçük bir öpücücük bıraktım ve eve girdim.Annem koltuğun üstünde uyuyakalmıştı Selinde büyük ihtimalle odasındaydı.Bende kendi odama çıkarak kendimi yatağa attım ve gözlerimi tavana diktim.Bir süre sadece tavana bakarak düşüncelere dalmıştım.Bir süre sonrada uyuya kaldım.
***
"Şu okul bitse de bende kurtulsam artık"
Selinin isyanını umursamadan uyumaya devam ediyordum.
"Meliss kalk artık "
"Ya 5 dakika daha "
Selin beni sarstığında gözlerimi hızla araladım.
"Ya uyuyan insan böylemi uyandırılır gerizekalı "
"senin insan olduğundan şüpe duymaya başladım.Kış uykusuna yatan bir ayıda olabilirsin "
"ooff git başımdan "
Diyerek üstümdeki ince örtüyü ayağımla ittim.Ve lavaboya girerek yüzümü yıkadım.Ardından üstümü giyinerek ve çantamı hazırlayarak mutfağa girdim.Selin ikimize de kahve yapmıştı.
***
Kahvelerimiz bittikten sonra evden çıkmıştık.Birden aklıma doğum günüm geldiğinde kaşlarımı çattım.
"Bugün ayın kaçı ?"
"5i noldu ki ?"
Bugün benim doğum günümdü.
"Yok bir şey "
Gerçekten hatırlamıyor muydu
içimden bir ses bana sürpriz yapacaklar diyordu.
***
Okul yine aynı geçmişti.Bunun dışında okul bitinceye kadar bana sürpriz yapılmasını beklemiştim ama hiçbir şey olmamıştı.Kimse doğum günümü dahi kutlamamıştı.Zaten sadece doğum günümü selin biliyordu oda unutmuştu.Diğerleri de okulda yoktu.
"Melis iyimsin çok düşünceli gördüm seni"
Selin benden bir cevap beklediğinde hiçbir şey demedim.
Selinde pek irdelememişti.Evin kapısının önüne geldiğimizde kapıyı açarak içeri girdik.Ben direkt kendimi koltuğa atarken selin yukarı kata çıkmıştı.Bugün Selin çok fena tribimi çekecekti anlaşılan bir süre koltukta oturduktan sonra çantamı alarak yukarı kata çıkarak odama girdim ve odada bir gürültü koptu.
"İyi ki doğdun Melis "
Şaşkınlıkla bu güzel ortama bakarken herkesin burada olması beni çok mutlu etmişti.Kaya , Can ,Mete ,bizim grubun tamamı Ateş , Rüzgar bile vardı.Gözlerim dolduğunda Hepsi yanıma gelerek tek tek bana sarıldı.Demek onun için kimse okulda yoktu.
"Beni affettiniz mi ?"
"Bizim senin gibi bir arkadaşı kaybetmeye niyetimiz yok herkes hata yapar öyle değil mi"
Fatih böyle diyince gülümsedim.
Selin beni çekiştirerek odadan dışarı çıkardı
"Noldu ?"
"seni süsleyeceğim "
***
Selinin uzattığı elbiseye baktığımda çok beğenmiştim.Tam benim tarzımdı elbiseyi üstüme giydikten sonra üstümde nasıl durduğuna baktım gerçekten çok güzel olmuştu.Bacağımdaki iz geçmemişti.Ama pekte umrumda değildi.Selin beni aynanın önüne oturtarak yüzüme makyaj yapmaya başladı.İlk başta yüzüme BB krem sürdü sonraysa gözüme koyu bir makyaj yaptı.yanaklarıma allık sürdükten sonra dudağıma bordo renk bir ruj sürmüştü.Ayağa kalkarak boy aynasının önüne geçtiğimde kendimi çok farklı görmüştüm.Uzun zamandır ilk defa böyle süslenmiştim.Selinin odasından çıkarak kendi odama girdiğimde bütün gözler bana odaklanmıştı.
"Bu güzelliği tanıyan varmı ?"
"Bence bu insan değil "
bana övgüler yağdırılmaya devam ederken yanaklarım ısınmaya başlamıştı.
"tamam lan utandırmayın kızı"
Mete böyle deyince herkes susmuştu.
Ateş beni süzmeyi bırakıp yanıma geldi ve elimi tutarak beni etrafımda çevirdi.Ve bana sarıldı.
"Çok güzelsin"
Dedikten sonra gözlerime bakıp gülümsedi.
Arkadan Metenin sesi geldiğinde Ateş geriye çekilmişti.
Karşımda pastayla Mete önümde durduğunda pastaya baktım.
"Bir dilek tut "
İçimden dileğimi tuttuktan sonra pastayı üfledim.
***
Pastalar yendikten sonra sinemaya gitmeye karar vermiştik.Ben üstümdeki elbiseyi çıkararak üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra yola koyulduk.
***
"Ya olum bu kadın aynı matematik hocasına benzemiyor mu ?"

"harbi ha samara eşittir matematikçi"

"Bence bunlar kardeş ya da ikizde olabilirler kestiremedim."

Ben bizimkilerin konuşmalarına kıkırdarken korku filmi olmasına rağmen içimde korku kalmamıştı.
"Hayır bence direkt matematikçiyi almışlar bu filme"

"Beyler bi susunda filmi izleyelim"
Ateş bunu dediğinde herkes susmuştu bende eski korkulu halime geri dönmüştüm.
Biraz zaman geçtikten sonra herkes filme odaklanmıştı.Ekrana birden bişey çıktığında ben yerimden sıçramıştım sıçramamın etkisiyle elimdeki mısırlar yere serpilmişti. Yanımdaki Mete benden daha çok korktuğunu belli ederek çığlığı basmıştı.
***
Bir günün daha sonuna gelmiştik.Ben bizimkilere tek tek sarıldıktan sonra
Vedalaştık herkes evlerine geçerken herşeyin yoluna girmesi içimdeki büyük yumruyu kaldırmıştı.
Eve geldiğimizde gülümseyerek kendimi koltuğa attım.Bugün benim en mutlu günümdü.
"Ee süprizimizi beğendin mi ?"
"Bayıldım "
Dedikten sonra tekrar konuştum.
"Ve en çokta bizimkilerle aramızın eskisi gibi olmasına sevindim "
"Kolay olmadı "
"Ne ?"
"Onları ikna etmek gerçekten zordu sana kırgın gibilerdi özelliklede Can"
Selinin bu dediğine hiçbir şey dememiştim.Sonuna kadar haklılardı.
Bir süre geçtikten sonra dış kapı çalmıştı.Ben ayağa kalkarak kapıyı açtığımda şaşkınlıkla gözlerim açıldı.
"Baba"
***
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir .Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Erkek LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin