Koltukta oturmuş telefonumla ilgileniyordum.Annemde bana bakıyordu.Ona hiç pas vermemiştim ve vermeyecektimde.
"Kızım ?"
"Hm" dedim gözlerimi telefonumdan ayırmadan.
"Neden böyle davranıyorsun?"
"Bunu anlamayacak kadar şeymisin?"
"Düzgün konuş kız"
Annemi takmayarak yukarı kata çıktım ve odama girip aynanın karşısına geçtim.
Başımda sargı vardı ve birkaç gün bu sargıyı çıkarmayacaktım.
Sıkıntıdan nefesimi dışarı vererek kendimi yatağa attım.
Selin okula gitmişti bense izinli olduğum için gitmemiştim.Yani bugün aksiyon yaşamayacaktım.Böyle sıkıcı hayat hiç bana göre değildi.
Komidinimin üstündeki telefonumu alarak Ateşi aradım.
"He"
Telefonu aynen böyle açmıştı.
"Bari telefonda odunluk yapma"
"Hadi kızım oyalama beni ne dicen?"
"Naber?" Dedim gülümserken.
Telefon yüzüme kapandğında telefonu kulağımdan çekerek şaşkınlıkla birsüre telefonun ekranına baktım ve ardından tekrar ateşin numarasını tuşladım.Ama telefonu açmamıştı.Hem birsürü şey yapıp canımı yakmıştı ve bunu sadece beni korumak için olduğunu söylediğinde onu affetmiştim.Şimdi bana tripmi atıyordu?Benim atmam gerekirken.
Sinirden yatakta tepinirken inadına telefonu 20, 30 kere hiç duramadan ateşi aramıştım.Ama açmamıştı.Bu sefer selini arayarak Ateşi sordum.
"Selin ateşi bulup telefonu ona verirmisin?"
"Ateş yok bir ders önce gittiğini gördüm"
Kendi kendime böyle rahat bir okul görmedim dedim.Nasıl herkes okuldan bu şekilde gidebiliyordu.Ve buna bende dahildim.
"Nereye gitti?"
"Nerden bileyim melis sanki ajanıyım"
"Ya selin biryerlerden bul nereye gittiğini öğren meraktan çatlayacağım"
Selinin nefesini dışarı verdiğini duydum ve ardından
"Tamam" diyerek telefonu kapatmıştı bende yorganın altına girerek uykuya daldım.
***
Telefonumun melodik sesi kulaklarımı doldurduğunca yorganı kafamdan çekerek telefonumu elime aldım ve tek gözümü açarak kimin aradığına baktım.
Selin arıyordum.
"Efendim"
"Ateşin neden gittiğini öğrendim"
Bunu duyar duymaz iki gözümüde açarak yataktan doğruldum.
"Hemen söyle"
Dedim merakla
"Sence nereye gitti "
"Nereden bileyim"
"Kavgaya "
Kaşlarımı kaldırarak
"Biliydim böyle olacağını"
Dedim.
Selin telefonun diğer ucundan ciddi ve uyarıcı bir ses tonuyla
"Bak melis eğer o evden çıkıp yine başına bela açarsan kafana bir tanede ben vururum kafa tasın çatlar bu sefer"
"Hee" diyerek telefonu selinin yüzüne kapattım.
Ve son bir kez şansımı deniyerek Ateşi aradım.Ama yine açmamıştı. Bu sefer telefonumda kayıtlı olan meteyi aradım.Telefon birkaç saniye sonra açıldı.
"He" hepsimi aynıydı bunların.
"Napıyon?"
"Işim var kapatıyorum"
Metenin sıcak sesi birden sertleşmişti.
"Bir sorunmu var?" Dememe kalmadan telefon yüzüme kapandı. Telefonumun sarjı bittiği için kapanmıştı bende
Telefonumu tekli koltuğumun üstüne atarken kendimde yatağa uzanarak gözlerimi tavana diktim.
Ama çok geçmeden kapının açılmasıyla gözlerimi kapıyı açan kişiye çevirerek birsüre yüzüne baktım.
"Melis girebilirmiyim?"
"Girmişin zaten" dedim düz sesimle.
Annem yavaşça yanıma oturduğunda gözlerimi ondan kaçırarak tekli koltuğumun üstündeki telefonumu aldıp sarja takmıştım.
"Kızım neden böylesin anlatırmısın?"
Baygın gözlerimi anneme çevirerek
"Neden anlamak istemiyorsun?" Dediğimde
"Neyi?" Diye cevap vermişti.
Bu eve geldiğimden beri meraklanıp bir kere bile aramamıştı.Ben aradığımda telefonlarını açmıyordu.
"Sen niye geldin ki ? Ya ben ölsem senin haberin olmaz""Allah korusun kızım nasıl konuşuyorsun?"
"Anne " dedim ve birkaç saniye bekledim.
"Boşver ya" diyerek gözlerimi telefonuma çevirip telefonumu açtım. Metenin çağrı attığını gördüğümde kafamı kaldırarak anneme baktım.
"Çıkarmısın"
Annem ayağa kalkarak odadan çıktığında metenin numarasını arayarak bekledim..
"Ulan kaç dakika sonra arıyon"
"Daha yeni gördüm "
"Oğlum bura kargaşa vallaha dayak yiyoz " mete nefes nefese kalmış sesiyle konuştuğunda kaşlarımı çattım.
"Nerdesiniz siz ?"
"Geçen gittiğimiz.. dur lan bi telefonla konuşuyoz" der demez metenin telefonunun yere düştüğünü duydum.
Ve ardından telefon kapanmıştı.
***
Üstüme erkek kıyafetlerini giydikten sonra dolabımdaki biber gazlarını alarak aşağı kata inmiştim.Annem beni gördüğünde kaşları çatıldı.
"Kız bu haliniz ne selinde böyle giyinmiş"
"Hep aynı giyiniyoruz biraz farklı olmak istedik " dediğimde
"Bu erkek kıyafeti ne farklısı kız"
"Acelem var anne " diyerek annemi arkamda bıraktım.
Ve dış kapıyı açar açmaz selinin söyledikleri aklıma geldi.
'Bak melis eğer o evden çıkıp yine başına bela açarsan kafana bir tanede ben vururum kafa tasın çatlar bu sefer'
Ama bunu fazla düşünmeden dışarı çıktım.
***
Seslerin geldiği yönlere doğru koştuğumda gördüğüm manzara karşısında gözlerim irice açıldı.Ateşde dahil bizimkilerin hepsi dövülüyordu ve otuzdan fazla kişi vardı.Ben bırak otuzunu birini bile dövemezdim.Cebimdeki telefonumu çıkararak selini aradığımda telefon birkaç çalıştan sonra açılmıştı.Bende görünmediğim biryere geçerek selinle konuştum.
"Kanka bunların ağzı burnu birbirine girmiş okuldaki iri çocukları buraya gönder yoksa"
"Çıktın gene deme dışarı" dedi selin sözümü keserek.
"Ya şu an bunu düşünemeyiz verdiğim adrese gönder fena dövülüyorlar diyorum"
Selin beni onayladıktan sonra telefonu kapatmıştı.Bende başımdaki sargıyı iyice sıkarak çantama koyduğum 2 tane biber gazını ellerime koyarak kavga yerine girdim.
Ve ilk başta Ateşi döven birkaç çocuğun suratına biber gazı sıkarak Ateşe vurmalarını engelledim.Ardından mete ve diğer çocukları dövenlerede sıkmıştım.Ama fazla geçmeden elimin sertçe tutulduğunu hissettiğimde gözlerimi bileğimi tutan kişinin gözlerine çevirdim.Ve istemsizce
"Oha" demiştim.
"Senin burada ne işin var?"
"Asıl senin ne işin var?"
Karşımda ilk defa bu kadar sinirli bir emre görmüştüm.Genellikle herşeye gülen ve dertlerimi hiç sıkılamadan dinleyen emre kavgalarla ilgisi olmayan bir tip gibi görünüyordu.Ama ciddi anlamda çene hatlarının kasılmasından sinirli olduğu anlaşılıyordu.
"Sen bu okuldamı okuyorsun lan?"
"Evet" dedim.Çok geçmeden selinin sesi kulaklarımı doldurduğunda ona seslendim.
"Buradayız" daha 15 den fazla kişi vardı.
Selin arkasında sürü gibi iri çocuklar toplamış havalı bir yürüyüş yaptıklarında selinin taşa takılıp düşmesi bütün havayı bozmuştu.Ben kahkaha atmamak için ağzımı kaparken yanımdaki emre bir kahkaha patlatmıştı bile.
Selin kendini toparlayarak tekrar ayağa kalktığında Ateşler hâlâ kavga ettikleri için arkasındaki iri çocuklar ölesiye yumruklarını karşılarındakilere geçiriyorlardı.
Emrede ne yapacağını şaşırmış bir şekilde etrafa bakınıyordu.
Emrenin sırtına ellerimi koyarak itmeye başlamıştım.
"En iyi yol kaçmak koş git çabuk "
Emrenin gözleri arkadaşlarına döndüğünde
"Merak etme sadece biraz pataklanacaklar" diyerek gülümsedim.Emre gözlerini arkadaşlarından alarak bana çevirdi.Ve başımdaki sargıya baktıktan sonra
gülümsemeden yanımdan uzaklaştı.
***
"Lan yavaş sür şunu acıyor"
Metenin bağırmasıyla gözlerimi ona çevirdim.
"Kim dedi yine gidin kavga edin diye ?""Onlar başlattı bizim sınıftaki keremi
dövmüşler bizde susacakmıydık"Gözlerimi meteden çekerek Ateşin patlayan kaşına krem sürüyordum.
Gerçekten kötü görünüyordu Ateş canının acıdığını belli ederek yüzünü buruşturduğunda kremi daha nazik sürmeye başladım.Ama bu canının acısını geçirmemişti.
"Bu arada" gözlerimi Ateşin kaşlarından çekerek gözlerine çevirdim.
"Başın iyimi ?" Diye sorduğunda afallamıştım.
"İyi "
Dedikten sonra
"Şu güzel yüzün bir kerede dağılmasın"
Düşündüğüm şeyi seslimi söylemiştim az önce?
Ateş yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirdiğinde yanaklarım yanmaya başlamıştı.
Şu an hastanede olduğumuz için herkes birbirine pansuman yapıyordu.
"Şey ben eve gideyim" diyerek ayağa kalktım.
"Gençler biz gidiyoruz "
Ateşte ayaklandığında beni yalnız bırakmaması istemsizce gülümsememe yol açmıştı.
Herkes onayladığında ateşle birlikte hastaneden çıkmıştık.Ve yavaş adımlarla yürümeye başladık.
"Ateş"
Dediğimde ateş bana yandan bir bakış atarak
"Hm?" Dedi.
"Kavga etmeyin canının acımasına dayanamıyorum şu yüzünün haline bak"Ateşin suratı düşmüştü.
"Sen benim canımın yanmasına dayanamıyorsun ama ben senin canını çok yaktım be"
Dediğinde gözlerimi yere çevirdim.
"Affettim seni""Benim yüzümden sana araba çarpıyordu"
Kaşlarımı çatarak ateşe baktığımda gözlerini bana hiç çevirmemiş yürümeye devam etmişti.
"Sen nereden biliyorsun ?"
"Takip ettim "
Dedi umursamazca
"Peki beni o arabanın önünden kurtarandamı sendin?"Kafasını olumlu anlamda salladığın dudaklarıma küçük bir tebessüm yerleştirdim.Ama bu tebessüm çok uzun sürmeden Rüzgar ve babasını karşımızda gördüğümde gülümsemem güzümde solmuştu.
Ateşinde benden farkı yoktu
Rüzgar gözlerini hiç bana çevirmeden
Ateşe bakıyordu.
"Ulan piç kurusu seni bir gün gebertcem"
Rüzgarın babasını gördükçe moralim alt üst oluyordu.Ve bu ağlama isteğimi arttırıyordu.
" sen benden korkuyorsun nasıl gebertcen" rüzgar bunu alaylı bir ses tonuyla söylediğinde hâlâ onları takmıyordum.Sadece bu kötü adamın yanından gitmek ve ağlamak istiyordum.
Ateş yüzüne sevgiden yoksun bir gülümseme yerleştirdi ve
"Beni kendinle karıştırma" dediğinde Rüzgar konuşmaya devam etti.
"Sen melisi benden korktuğun için kendinden uzaklaştırmadınmı?"
Dalgın gözlerimi rüzgara çevirdiğimde alayla sırıtıyordu.Ateş ise kasılmış suratı ve ürpertici bakışlarını rüzgara yolluyordu.
Bakışlarından korkutuğum için gözlerimi yere indirdiğimde Ateşin rüzgara geçirdiği sert yumrukla kafamı hızla kaldırdım.Rüzgarın babasıda şaşkınlıkla ikisine bakıyor ama ayırmaya cesaret edemiyordu.
Ben ateşin önüne hızla geçerken kollarımı iki yana açtım.
"Ateş gerçekten çok yorgunum "
Ateş gözlerini rüzgardan alarak bana çevirdiğinde dalgınca ona baktım.
"Sadece eve gitsek "
Ateş nefesini dışarı vererek beni onayladığında onun koluna girmiştim.Rüzgarıda piç babası tuttuğu için birşey yapamıyordu onun için kavgalarını ayırmak kolay olmuştu
***
Eve geldikten sonra ateşle sahile gitmeye karar verdiğimiz için erkek kıyafetlerimi çıkarıp üstüme beyaz t-shirt altıma siyah darpaça pantolon giyerek dışarı çıktım.
***
Akşam 9:11
"Ateş sen günde kaç kere kavga ediyorsun?"
"Saymadım"
"Hobin olduğu belli " diyerek gülümsediğimde yüzüne sahtede olsa bir gülümseme yerleştirmişti bu aralar çok dalgın görünüyordu.
Başımı Ateşin omzuna koyduğumda bir kolunu omzuma atarak beni sıkıca sarmaladığında kendimi güvende hissetmiştim.Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığında bu anın tadını çıkararak uykuya daldım..
***
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Lisesi
Fiksi RemajaBu çılgın bir kızın hikayesi. hangi kız erkeklerle dolu bir okula erkek kılığında gitmek ister ki? Melis gitti. bu kitap ın kahramanı kendiniz olun ve Melisin eğlenceli hayatına sizde katılın .