12.bolum

2.5K 129 11
                                    

Okul kapısına girdiğimizde yine ilk günki gibi buraya girdiğime lanet ettim.Buraya gelmeseydim Ateşi tanımayacaktım.Ve bunların hiçbiri olmayacaktı.Sesimi Seline yönelterek konuştum.

"Bu okuldan ayrılalım"

"Bu kadar çabuk mu pes edeceksin"
Dediğinde nefesimi dışarı verdim.
"Artık ateşin yüzünü görmeye tahammülüm yok" dediğim an  gözlerim bankta arkadaşlarıyla oturan Ateşe dönmüştü ve Ateşinde bana baktığını fark ettiğimde  gözlerimi kaçırdım.

"Neyse hadi sınıfa gidelim"
Selin kafasını olumlu anlamda salladığında sınıfa doğru yürümeye başladık.
***
Sınıfa girdiğimizde selin sırasına kafasını koyup uyumuştu bende tuvalete gitmek için ayaklandım.Kolidora çıktığımda Ateşte oradaydı yüzüne bakmadan yanından geçip gittiğimde bana baktığını hissedebiliyordum.Arkama bakmamak için kendimi zor tutuyordum.Tuvalete girdiğimde iki tane iri çocuk cılız bir çocuğu sıkıştırmış birşeyler söylüyorlardı.Kaşlarım çatılırken ayaklarımı hızlandırarak yanlarına gittim. Bunlar okulun belalılarıydı
"Napıyorsunuz siz?"
Araf bana dönerek konuştu.
"Sanane lan yürü git işine"
Sinirle gözlerimi ikisinin üstünde gezdirip
"Yürüyüp gidiyimmi? Siz yürüyüp gidin"
Savaş da bana döndüğünde tekrar konuşmaya başladım.
"Anca kendinizden güçsüz insanlarla uğraşırsınız" dedikten sonra yüzüme sevgiden yoksun sahte bir gülümseme yerleştirdim.
"Gerçi sizin gibi o****u  çocuklarından ne beklenir ki?"
Ikiside üstüme yürümeye başladıklarında yanımdaki tuvalet kabinine girerek kapıyı kapatmaya çalıştım.Ama bir işe yaramadı kapı hızla açıldığında klozetin yanındaki tuvalet fırçasını alarak ikisi arasında gezdirdim.Ikiside geri çekilirken bende kabinden çıkmıştım.
"Yaklaşmayın yoksa suratınızı fırçalarım"
Araf birden sağıma geçtiğinde bende fırçayı hızla ona çevirmiştim.Fırça Arafın yanağına değdiğinde korkuyla iki adım geriledim.Araf ın gözlerindeki siniri gördüğümdeyse gözlerimi kaçırmadan edememiştim.Savaş incinen bileğimi sıktığında acıyla bağırarak elimi savaşın elinin üstüne koydum.Elimdeki fırça yere hızla çarptığında savaş konuştu.
"Özür dile"
Bileğimdeki acıyı umursamadan
"Haklı olsaydınız dilerdim"
Savaş bileğimi biraz daha sıktığında çığlık atmak için dudaklarımı araladım ama dudaklarımın üstünü bir el kapattı.
"Özür dile"
Kafamı olumlu anlamda salladığımda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Ağzımdaki el çekildiği an kekeleyerek
"Ö-özür dilerim " dedim.
Araf bileğimi sertçe bırakıp konuştu.
"Bu sana bir ders olmuştur umarım"
Onu umursamadan bileğimdeki acının dinmesini bekledim.Araf ve savaş yanımdan uzaklaştığında yanıma cılız ve birazda korkak olan çocuk geldi.Boyu benim boyumu geçsede aramızda çok fark yoktu
"İ-i-iyimisin"
Açıkçası çocuğa acımıştım.Ama bunu belli etmemeye çalışarak yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.
"Iyiyim"
Benim gülümsememle çocukta gülümsemişti.
"N-ne kadar cesaretlisin "
Elimi çocuğun omzuna atarak
"O senin cesaretliliğin dostum" dedim gülerek
"Bu arada ben mert"
"Bende Can"
"Hadi sınıfa gidelim zil çoktan çaldı "
Can kafasını olumlu anlamda sallayarak yürümeye başladı.
"Bu arada" can kafasını bana doğru çevirdiğinde tekrar konuştum.
"Hangi sınıftasın?"
"11 D"
Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırarak
"Bende ama seni hiç görmedim"
"Ezik olduğum içindir "
Canın bunu demesiyle içim sızladı.
"Hayır değilsin "
Canın suratı düşmüştü hiçbirşey demeden yürümeye başladığında bende onun yanına yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.Ve elimi omzuna atarak
"Artık seni kankam ilan ediyorum" dedim.Canın dudaklarındaki tebessümü gördüğümde bende istemsizce gülümsedim.
Kolidor boştu ve bizim sınıfın kapısıda kapalı olduğu için hocanın geldiğini anlamştım elimi kaldırarak kapıyı çaldım.Ve hocanın gel demesini beklemeden içeri girdik herkesi gözleri can ile bana döndüğünde Can kasılmıştı.
"Hocam özür dileriz"
Hoca kafasını olumlu anlamda salladığında Can seri adımlarla en arka sıraya gitti.Cana seslenerek yanın tarafımdaki boş sırayı gösterdiğimde çekinerek oraya oturmuştu sınıftaki birçok kişi bize bakıyordu.Ama bunu umursamadan kollarımı sıraya koyduktan sonra kafamıda kollarımın üstüne koyarak uyumayı bekledim.
***
Gözlerimi araladığımda sınıfta sadece Selin, can ve ben vardık Selin uyuyordu Can ise öylece oturmuş birşeyler düşünüyordu.Canla konuşmak için dudaklarımı araladığım an telefonum titredi ve araladığım dudaklarımı kapatarak cebimdeki telefonumu çıkardım.Mesaj emreden gelmişti
Emre:Bugün yine buluşalımmı?
Ben:bugün olmaz
Emre:Neden?
Ben:işim var
Emre:ne işin var?
Ben:Ebemin nikahı var gelmek istermisin?"
Emre: saat kaç gibi?
Selinin ağzını orangutan gibi açtığında kafamı kaldırarak seline baktım ve seline uzaylı görmüş gibi bakmaya başladım.
"Içinden ne çıktı senin?"
Selin kahkaha atarak biraz daha esnedi.Yan tarafımdaki oturan canında ağzında bir tebessüm oluşmuştu.Selinle canı tanıştırmak için selini yanıma çağırdım.
"Selin öhöm yani serdar bu can can buda serdar "
***
Selinle beraber okulun kolidorunda dolaşırken hiç beklemeyeceğim bir şey olmuştu.Ateşin yanındaki bir kızmıydı?
Ateş kızın omzuna kolunu atarak dudaklarına buse kondurduğunda daha ne kadar ileri gidebilir diye düşündüm.Ve dayanamayarak Ateşe sokulan kızı bir çırpıda ittirip Okulun kütüphanesine yani kimsenin gitmediği yere gelmesini istedim.
Kütüphaneye girdiğimizde gözlerimi ona dikip konuştum.

Erkek LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin