Erkek Lisesi

21.Bölüm

2 hafta sonra
"Mert" hoca beni yanına çağırdığında yanına gidip karnemi elime aldım.Teşekkür gelmişti.Kopya çekmeseydim hiçbirşey almayacağıma emindim.
Yerime geçtiğimde canın elindeki taktir belgesine ardından cana baktım.Hiç mutlu görünmüyordu.
Bende ayağa kalkarak canın yanına gemiştim.
"Oo takdir belgesi"
Can cevap vermeden karnesi bakmaya devam ettiğinde bende konuşmaya devam ettim.
"Yarın için sabırsızlanıyorum çok eğlenicez"
Can başını karnesinden kaldırarak bana baktı.
"Gelmeyi düşünmüyorum"
Kaşlarımı çatıp
"Neden?" dedim.
"Senin arkadaşlarından nefret ediyorum onun için"
Can iki haftadır benimle doğru düzgün konuşmuyor ve konuşsada soğuk davranıyordu.Sırf önceden onlar benim arkadaşım diyemi böyle davranıyordu bilmiyordum.
"Can ben senin yanındayım anladın mı? Ben senin hep arkanda olucam"
"Benim yüzümden sende dışlanacaksın"
"Onlar seni dışlıyorsa zaten arkadaşlıklarına güvenme sen çok sadıksın dışlanacaksak ikimiz dışlanalım" diyerek gülümsedim.
"Çok olgunsun biliyormusun?"
Aslında olgun değildim sadece canın yanında olgun davranıyordum.
Can gülümsediğinde dişlerimi çıkararak sırıtmaya başladım.Sonunda o küçük tebessümü görebilmiştim ve bu beni mutlu etmişti.
"Yarın geliyorsun itiraz yok"
Diyerek gülümsedim.Canda gülerek
"Tamam" dedi.
Herkes karneleri aldığında sınıftan çıkmıştık.Ateş ve mete beni kapının önünde bekliyordu.Benim sayemde grup dağıldığı için vicdan azabı çekiyordum.
"Şey siz isterseniz kayaların yanına gidin"
Kaya omuz atarak yanımdan geçip gittiğinde sendelenmiş ve metenin üstüne düşmüştüm.Kafam metenin sol göğsüne çarparken kalbinin ne kadar hızlı attığını hissettim.Ateş hızla beni kendine çektiğinde ateşe baktım.Ateş bana değil ciddi bir şekilde meteye bakıyordu.Ateş bizi arkasıda bırakarak sınıftan çıktığında arkasından koştum.
"Ateş bekle nereye?"
Ateş kolidorda yürüyen kayanın yakasından tutarak hızla duvara yapıştırdı.Mete benden önce davranarak yanlarına koştuğunda bende koşmuştum.
Mete ateşle kayayı ayırmaya çalışırken bende ona yardım ediyordum.En sonunda ateş kayanın yakasını bıraktığında
"Bir daha melisle uğraşırsan"
Dediğinde birden sustu yanlışıkla ismimi ağzından kaçırmıştı.
"Melis mi?"
"mert yanlış söyledim"
Kaya umursamazca yanımızdan uzaklaştığında stresten terleyen ellerimi pantolonuma sürdüm.
"Ateş ağzından kaçırma bir daha "
Ateş cevap vermeden yürümeye başladığında bende arkasından koşmuştum.
***
Eve geldiğimizde burnumu güzel kokular doldurmuş ve mutfağa girmemi sağlamıştı.Annem börek yapmıştı.Ne zamandır börek yemediğim için gülümseyerek anneme baktım.
"börekmi yapıyorsun?"
"Evet kızım börekleri özlemiştir diye düşündüm"
Annemle arama koyduğum buz kütleleri birden erimeye başlamıştı.
"Teşekkür ederim"
Selin mutfağa girdiğinde gülükseyerek
"Oo derya teyzecim bu ne süpriz"
"Kızlarımın böreğimi özlediğini düşündüm"
"Çok iyi düşünmüşsün"
Ben mutfaktan çıktığımda arkamdan selinde çıkmıştı.O börekleri hemen yemek istesemde göğsüme sardığım bandajı bir an önce çıkarmam gerekiyordu onun için yukarı kata çıkarak ilk olarak erkek kıyafetlerini çıkarıp bandajıda çıkardım.Ardından üstüme eşofman takımını giyerek aşağı kata indim.Ve annemin masanın üstüne koyduğu böreki alarak yemeye başladım.Selin çoktan giyinmiş tıkınıyordu.Börekten birkaç tane daha yedikten sonra iyice tıkanıp yemeyi bıraktım ve anneme baktım.
"Eline sağlık anne"
"Afiyet olsun"
gözlerimi annemden kaçırarak mutfaktan çıktıp kendi odama gittim.Yarın için hazırlık yapmalıydım.
***
Hazırlıklar bittikten sonra saat geç olduğu için direk yorganımın altına girerek uykuya daldım.
***
"Melis "
rüyamda gördüğüm metenin sesi selinin sesine dönüşmeye başladığında meteye hâlâ bakıyor ve içimden
'ne diyor bu ?' diyordum.
"Iyy yastığın yarısı salya olmuş"
"Mete ne diyosun sen?"
Birden her yer kararıp kendimi yatakta buldum.
"Melis kalk hadi 7:00 da servis kalkacak."
Gözlerim kapanmak için savaş versede zorla açarak ayağa kalktım.
"Sakın uyuyim falan deme yoksa seni bırakıp giderim"
"Tamaam"
Dediğimde selin odamdan çıktı.Herşeyim hazır olduğu için sadece duş alıp üstümü giyinecektim.Askıda asılı olan bornozumu alarak banyoya girdim.Banyodoki ılık su dahada uykumu getirse de uykuma direnerek banyomu ettim ve, üstümü giyinip aşağı kata mutfağa gittim.Selin kahvesini yudumlarken bir yandanda telefonuna bakıp gülüyordu.
"Hayırdır?"
Selin beni yeni gördüğünü belli ederek
"Sen ne zaman geldin?" dedi.
"Şimdi de sen neye gülüyorsun?"
"Rüzgar birşey dedide ona güldüm."
Konuyu fazla uzatmayarak dolaptan bir fincan aldım ve içine nescafe doldurarak ketıldeki sıcak sudan kattım.Fincanı aldıktan sonra sandalyeye oturarak kahvemi yudumlamaya başladım.Gözlerim yavaş yavaş tekrar kapanmaya başladığında selin beni dürtmüş ve irkilmemi sağlamıştı.
"hadi gidiyoruz"
Selin kahvesini bitirmişti bende kahvemin son yudumunu alarak bulaşık makinesine koydum.
"resmen ayakta uyuyorsun"
"He"
Uykulu gözlerimi seline çevirip ona baktım.Çok fazla uykum vardı onun için selinin dediklerini dinleyemiyordum.
"Diyorum ki bavulunu al gidiyoruz"
odama çıkarak bavulumu alıp aşağı indim.
***
"Beyler herkes tam deme"
"Evet"
Servise binmiştik ben ateşin yanında oturuyordum selinde rüzgârın yanına geçmişti.Benim hâlâ uykum açılmamıştı.Ateşe baktığımda uykusuz kaldığı belliydi.Ve ifadesizce bana bakıyordu.
Kafamda hissettiğim ayak gözlerimi ateşten çekmemi sağlayıp arkaya çevirmişti.Mete koltuğu arkaya yatırmış kafasında yastık ve üstünde battaniye ile bacaklarını benim koltuğuma uzatmış uyuyordu.
"Mete çek şu ayaklarını ya saçımı pislettin " derken bacağına vurdum.
"Noluyo lan" mete irkilerek bana baktığımda kaşlarımı çatık bir şekilde meteye bakıyordum.
"şurda bir yatak eksik yani"
Metenin gözleri tekrar kapanmaya başladığında bu sefer bağırdım.
"Mete! İndir şu ayaklarını ya"
Mete sinirle solurken ayaklarını koltuğumdan çekti.
Bende önüme dönmüştüm.Sırt çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardıktan sonra bir kulağıma takıp diğerini ateşin kulağına takmıştım.Müziği açtıktan bir süre sonra gözlerim yavaşça kapanmaya başlamıştı.Başım ateşin omzuna düştüğünde uykuya daldım.
***
Gözlerimi araladığımda ateş kafasını benim kafamın üstünden kaldırmış ve esnemişti.Bende ateşin omzundan kafamı kaldırdığımda tuvaletimin geldiğini fark ettim.
"Daha gelmedik mi ya?" Derken yakınıyordum.
"Daha 1:30 saatimiz var"
Şoför cevap verdiğinde suratımı buruşturdum.
"şey şoför abi ara falan yokmu durma yerleri falan"
"Ara verdik oğlum sen uyuyordun"
ateşin benle beraber uyuduğunu bildiğim için gözlerimi çapraz arkamda oturan seline çevirdim.
"serdar niye beni kaldırmadın arada ya"
"Çok derin uyuyordun napayım iki saat senin söylenmeni mi dinleseydim"
Kaşlarımı çatıp önüme döndüm.
"Ateş "
Ateş bana baktı.
"Şey benim tuvaletim geldide "
Cidden artık altıma işeyecektim.
"Abi benzinlikte ara vere bilirmiyiz tuvaletim geldi de"
Şoför bir şey demesede benzinlik te durmuştu.
Ben ve ateş servisten inerken ben seri adımarla tuvalete doğru yürümeye başlamıştım.Tuvalete vardığımda işimi gördükten sonra dışarda beni bekleyen ateşin yanına gittim.Ve ellerimi birbirine sürterek yürümeye başladım.
***
yarım saattir uyumdığım ve hiçbir şey yapmadığım için sıkıntıdan yerimde kıpırdanıp duruyordum.
"ooff"
"Abi ne kadar kaldı?"
" 1 saat"
sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.
"sıkıldım ya ateş sende hiç takmıyorsun beni iki saattir neye bakıyorsun telefonda?"
Ateş telefondan kafasını kaldırıp bana baktı.
"ne çene var be"
Kaşlarımı çatarak ateşe bön bön baktıktan sonra kollarımı birbirine dolayarak dışarı bakmaya başladım.
Ateş sessizce
"Melis" dediğinde ona hiç bakmadan dışarıyı izlemeye devam ettim.
"Kızım noldu şimdi ?"
Neden bu kadar abartmıştım bende bilmiyordum.
Ateş tekrar sessizce
"Melis " dediğinde hâlâ onu takmıyordum.
***
Aradan 15dk geçtikten sonra ateşe trip attığımı unutarak ona baktım.
"Ateş çok sıkıldım ya"
"sen benimle küsmemişmiydin?"
Daha yeni aklıma geliyormuş gibi
"Aa unutmuşum " Diyerek kafalı tekrar dışarı çevirdim.
"Kızım uzatma "
daha fazla sıkılmamak için Uzatmayarak ateşe baktım.
"Sen hiç uludağa gittin mi?"
"Hıhı" dediğinde ateşin yüzü gerilmişti.
"Kimle?"
"seni ilgilendirmiyor"
kesin eski sevgilisiyle gitmişti ve bunu bana söyleyemiyordu.
"Anladım ben"
Ateş hiç ses çıkarmadığın da kafamı dışarı çevirdim.
***
Sonunda uludağa varmıştık.Ben heyecanla seline bakarak çok eğlenicez dediğimde selin beni takmayarak rüzgarın yanına gitmişti.
Selin beni takmadığı için kırılsam da hiç belli etmeyerek canın yanına gittim.
"Naber?"
"İyi sen?"
"İyi"
Karşımızda bir servis durduğunda bizim okuldakilerin dikkatini oraya verip inenlere baktık.Bizim kavgalı olduğumuz kişiler servisten inerken bizim okulu hiç takmayarak emrenin yanına gittim.
"Emre?"
Emre yüzüne yine o sıcak gülümsemesini yerleştirirken bende gülümsedim.
"Naber?"
Benim cevap vermeme kalmadan biri tarafından çekilerek bizim okulun oraya varmıştık.
Ateş bileğimi bıraktığında sinirle ona baktım.
"Ateş napıyorsun ya arkadaşımla konuşuyorum"
"Bizim onlarla kavgalı olduğumuzu biliyorsun "
Dedikten sonra
"Kavgalı olmasakta konuşamassın"
"Ateş yakında bana ev hapsi falan vereceksin"
Derken gözlerimi devirdim.
"sen yokken o vardı yanımda bana destek olan bir tek oydu."
dediğimde ateş susmuştu.Yaptıklarını unutmadığımı belli ederek emrenin yanına doğru yürümeye
Başladığımda karşıma iki tane çocuk çıkarak beni ittiler onların bu hareketi bizimkileri haraketlendirirken ateş beni arkasına alarak iki çocuğu iki eliyle itti.
"oğlum napıyonuz lan o benim arkadaşım " derken emre çocukların arasından geçti.
"Bu okuldakilere düşman olduğumuzu bilmiyormusun?"
"Onun hiçbir suçu yokken niye ona düşman olayım?"
Çocuklardan biri
"suçlu olmasına gerek yok bu okuldakilerin hepsine düşmanız hatta öğretmenlere bile"
Bunlar neyin kafasını yaşıyordu? Allahaşkına
Ateş çenesini kasarak karşıya bakarken sessizliğini koruyordu.
"Ateş gel tamam gitmeyecem"
Diyerek ateşi çekiştirerek karşı tarafa geçirdim.Ateş karşıya ürpertici bakışlarını atarak kafasını önüne çevirdi.Bende kafamı emreye çevirerek dudaklarımı oynatarak
"Sonra görüşürüz" dedim.
***
Mete,Ateş ve canla aynı odadaydık.Mete ve ateş bana bakarak kaş göz işareti yaptılar üstlerini giyincekleri için ve can olduğu için birşey diyemiyorlardı.
Bende WC ye girerek üstümü giyindikten sonra 10 dk daha emin olmak için WC de bekleyip ardından dışarı çıktım.Can yine çekingence koltuğa  oturmuş etrafa bakınıyordu.Onu değiştirmek istiyordum.
Ateş
"Herkes hazır mı?"
Dediğinde
"Evet diyerek dışarı çıktık.Ben elimi canın omzuna atmış yürürken Ateş kaşlarını çatmış bana bakıyordu.Ama onu hiç umursamıyor canla sohbet kurmaya devam ediyordum.
"Can çok eğlenicez ya"
"Aynen"
Diyerek gülümsedi can .
***
Mete bizimkilerle kar topu oynarken can ve benim yaptığım kardan adamın üstüne düştüğünde kaşlarımı çattım.
"Metee naptın yaa"
O kardan adamı yapmak için çok uğraşmıştık.Bir küçük çocuk gibi meteye bakarak mızmızlanırken suratıma gelen kar topuyla çığlık attım.Kar topunun nereden geldiğine baktığımda Ateşin bana bakıp kahkaha attığını gördüm.Ve ardından iki elime sığacak kadar kar alarak ateşin arkasından koşmaya başladım.Kar dizlerimizin biraz altına geldiği için koşmak zor olsa da direnerek ateşin arkasından koşmaya başladım.Ateş benden kaçarken ben onun arkasından koşuyordum.Ama çok geçmeden yere düşmüştüm.
"Ateş ayağım kırıldı herhalde"
Ateş bana yaklaştığında kocaman kartopu alarak suratına yapıştırıp koşmaya başladım.Karın az olduğu yere doğru koşarken biri tarafından çelme takılıp yere tekrar düşmem bir olmuştu.
"Oğlum senin derdin ne lan "
Ateşin birden bağırmasıyla gözlerimi kaya ve ateşe çevirdim.
"Benim bir derdim yok bu piç  hepimizin arkadaşlığını bozdu farkında değilmisin ateş?"
Bunu demesiyle moralim altüst olurken ayağa kalkarak yanlarından seri bir şekilde uzaklaştım.Zaten ateşte tartıştığından beni fark etmediği için beni durdurmamıştı.Kendimi çok suçlu hissediyordum.Buraya geldiğimde biraz olsun olaylardan uzaklaşıp eğlenmek istesemde yine peşimi bırakmamıştı aksilikler.Biraz yürüdükten sonra otele yakın bir yerdeki bankta oturup düşünmeye başladım.İfadesiz ve sessizliğimle başbaşa kaldığımda yanımda bir kıpırtı hissederek yanıma baktım.
Candı.
"Sorun nedir dostum?"
Can bana bakarak destek olurmuşcasına elini omzuma koymuş bana bakıyordu.
"Yok birşey"
"Ben senin iyi gün dostun değilim "
Can bunu dediğinde ona baktım.
"Sen benim için arkadaşlarından vaz geçtin ama ben sadece sana ayak bağı olduğumu düşündüm. Ama senin yanında hep rahat ettim"
Dedikten sonra ben yine sessizce ona bakmıştım.
"Lütfen neler olduğunu bana söyle"
"Benim yüzümden hiç bitmeyeceğine inandığım dostlukları bitti. Ve şimdi o dost dediklerim benden nefret ediyor"
"Unutma mert ben senin dostunum ve senden nefret etmiyorum onar senin gerçek dostun olsalardı her zaman arkanda dururlardı"
Canın ilk defa bu kadar rahat konuştuğunu görmüştüm.
Canın bunu demesi beni güçlendirmiş ve motive etmişti.Ama bir gün canda gidecekti. ona yalan söylediğimi öğrendiğin de oda benden nefret edecekti.
"Melis"
Ateşin sesini duyduğumda gözlerimi direk cana çevirdim.
"Mert demek istedi"
Canın kafası karışsada belli etmeyerek ayaklandı.
"Sonra görüşürüz"
"Görüşürüz"
Dediğimde can yanımızdan yavaşça uzakaştı.
"Nerdesin kızım korkuttun beni "
"Hiiç öyle dolaşmaya çıktım"
Ateşe ifadesizce bakarken kaşları çatıldı.
"noldu sana?"
"Yok bir şey "
"Bak kayanın dediklerine üzülüyorsan onu takma zaten bir hafta gözü şiş dolaşacak"
"Yine naptın çocuğa"
"Dayağı hak etmişti."
Kendimi tutamayarak kıkırdadığımda Ateş birden bana sarılmıştı.Onun sarılmasıyla içime bir huzur doldurmamı sağlarken bende ona sarıldım.
"Beni hiç bırakma olur mu"
"Seni hiç bırakmıycam "
Dudağıma küçük bir tebessüm yerkeştirdim.Ama bu tebessüm çok uzun sürmeden ateş benden ayrılarak hızla ayağa kalktı.
"Noldu?"
Ateşin arkasında birden bir kız belirip elini ateşin omzuna koyduğun da kaşlarım çatıldı.
"Görmeyeli uzun zaman oldu ha"
Kızın bunu demesiyle şaşkınlıkla Ateşe baktım.Bir bu eksikti.
***
Merhaba arkadaşlar uzun süredir bölüm yazmıyordum.Bölümleri çok geç getiriyorum ve voteler azalmaya başladı.30.bölümlerde final yapmayı düşünüyorum.Eğer kitap biraz daha yükselirse belki 2.kitabını çıkarırım.
Umarım bu bölümü beğenmiş sinirdir beğendiyseniz vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin:)