Alışa bilirim -belki-

980 85 48
                                    

 ( Çok beklettiğim için ve uykum kaçtığı için bölüm yazıyorum umarım beğenirsiniz..)

  ( Kane)

  Şaşkındım. Olabileceğim en şaşkın halimdi sanırım sınırlarımı zorlayacak kadar şaşkın. Küçük bir şok da denebilirdi tabi şuanki halime. Ne yapmam gerektiği yada ne söylemem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. 3 yıldır lanet olası 3 yıl boyunca sevdiğim kendimden bile koruduğum adam şimdi aşık olduğu adamın kollarındaydı. Ne yapa bilirdim ne söylemeliydim. O böyle huzurla gördüğüm en masum tatlı gülümsemesiyle uyurken ne yapmalıydım. Beynim durmuştu. Abartmıyorum cidden beynim düşünme yetisini kaybetmişti. Kelimeler toparlanmıyordu zihnimde. Ve ağzımdan dökülenler hiçte mantklı değildi.. Değildi işte..

  Kıskanıyor muydum evet.. Sorgulamam bile hata kıskanıyordum elbette.. Hisoka.. Ne yapmış ne söylemiş olabilirdi ki nasıl bir insandı yani.. Kendini bu kadar bu derece sevdirecek bir insanı kendinden geçirtecek kadar ne yapmış olabilirdi ki bu adam.. Nefret ettim birden.. Aniden.. Tanımadan sadece sevdiğim onu sevdiği için nefret ettim karşımdaki meslektaşımdan. Tüm kalbimle nefret edip öfkelendim Akeno'yu bu hale getirdiği için onu bıraktığı terkettiği için. Kollarımda ağladığı kendini öldürmeye çalıştığı günler için nefret ettim ondan. Ama sorun farklıydı işte ben böyle öfke kusarken nefret ederken Akeno yalnızca ' seni seviyorum gitme ' demişti işte. Bırakmasın istemişti kendini sadece. Nefret etmemiş bağırıp çağırmamış yada ona öfke kusmamıştı. Geldiği için mutlu olmuş huzura kavuşmuştu. Kızdım.. Kızgınlığım onlara baktıkça büyüdüğü halde kızabildiğim kadar kızdım Hisoka'ya. Tüm gücümle de kıskandım. Ben böyle sevilmediğim için de kıskandım açıkca. Gururum incindi yerle birdim belki içimde ama ayaktaydım işte. Kala kalmıştım olduğum yerde.

  Akeno öyle güzelsin ki.. Öylesine masum, narin ve özelsin ki belki de ben senin Hisoka'yı sevişini sevdim. Tutkuyla kaplanan kalbini, yıkılan ruhunu, çırpınan bedenini sevdim. İçinde büyüttüğün aşkını, senin aşık olma şeklini sevdim. Böyle büyük büyük kendini kaybedene kadar severken bir bebek kadar masum kalan bakışlarını sevdim. Korunmaya muhtaç yanını kendine güvenli liman sabit insan arayışını sevdim. Sadece benimle konuşmanı sevdim.  Sen bana sadece güvenirken ben seni herşeyinle her yönünle zayıflığınla ve deliliğinle sevdim. Sana bakarken etrafımı, durumunu, başkasına olan aşkını unutacak kadar çok sevip kendimi sende o kadar çok kaybettim. 

  Kalbimden başlayıp vücuduma yayılan bu duygu... Tarifsiz.. Kelimeler bu duyguyu anlatmak, aktarmak için çok yetersiz Akeno. Beni bu hale getirdiğini bile görmüyorsun. Bilmiyorsun.. Öyle masum ve körsün ki belki de seni sevdiğimi bile bilmiyorsun. İçimde büyüyen bu hüzün...

 Canım yanıyor Akeno sende böyle mi hissettin acaba. Sen de mi yandın bu duygularla. Seni de mi kavurmuştu aşk. Sende mi böyle güçsüzleştin böyle birden mi düştün aşka. Çok canın yandı mı Akeno. Çok ağladın mı ? Yoksa karşılıksız aşkın seni sürüklerken kabullenmiş ve bırakmışmıydın sadece kendini. Akeno ne yapma mı istersin şimdi. Benden hep yanında kalmamı istemiştin oysa. Peki şimdi ne yapmamı istersin. Seni üzmek istemiyorum seni kırmaktan çok korkuyorum bana kırgın bakmandan korkuyorum. O etrafa saçtığın boş bakışlarının bana yönelmesinden ödüm kopuyor şuan. Seni almamalıyım değil mi ondan. Mutlusun anlaşılan. Uzun zamandır belkediğin adam yanında huzurlusun anlaşılan. İlk kez yüzünde böyle sıcak bir tebessüm var Akeno. İlk kez huzurlu görünüyorsun uykunda. Nasıl kıyarım ki sana, seni onun kollarından almaya yüzündeki huzru bozmaya nasıl cesaret ede bilirim ki..

Edemem.. Alamam seni..

Biraz bencil olmalı mıyım sence? Biraz mutlu olmalı mıyım Akeno?

Yapamam değil mi? Seni üzecek bir mutluluğu isteyemem.. İstemem.. Uyu bu gece böyle huzurla rahat uyu. Ve lütfen böyle gülümse.. Çok güzel bir gülümseme.. Hep böyle gülümseticekse seni kabullene bilirim belki onunla olan geçmişini.. Yine de Akeno çokta ümitlenme bu konuda kıskanç herifin tekiyim sonuçta. Kabullenemem onu.. Ama sadece senin için.. Senin iyiliğin için gözlerimi yumarım, kulaklarımı tıkarım onunla iş birliği yaparım. Seni mutlu etmek için elimden gelen herşeyi yaparım.. Seni normal hayatına yeniden kavuşturmak için inan onunla birlik olurum. 

 Akeno deliriyor muyum acaba bende. Söylesene sende böyle mi hissetmiştin. Böyle mi başlamıştı senin içinde sonun başlangıcı. 

   ( Hisoka )

  Huzur bulmuş bir şekilde ılık nefeslerini hissettiğim beden öyle titrek öyle narin ki.. Kızıyorum kendime nasıl onu bu hale getire bildim nasıl onu arkamda bırakıp gide bildim diye.

 Kane çok kırgın ve karmaşık görünüyorsun.. Biliyorum sende benim gibi onun için her şeyi göze alıyorsun. Bu yüzden bize dokunmuyor düşüncelerinde boğuluyorsun.

 Ne yapmalıyız Kane.. Sen bulabildin mi cavebı.. Ben bulamıyorum hala nasıl iyilaştirebiliriz onu. Nasıl eskisi gibi güldüre biliriz. Nasıl canlandıra biliriz bu kabuğu nasıl doldura biliriz..

 Bende iyi değilim Kane bana nefretle bakma.. Yanıyor zaten canım yeterince inan bana..  

 Bu oda neden sarı Akeno.. İlk gördüğümde de merak etmiştim. Ayçiçekleri gördüğünü ima ettiler bana duvarda döğru mu peki..Akeno hatırlıyorum da eski günleri sen sarı rengi pek sevmezdin ki. Hala anlayamadım neden odan sarı ki. Niye ay çiçekleri.. Söylesene sen her çiçekten daha fazla sevmez miydin kardelenleri.. Hani güçlülerdi. Zayıf, narin görüntülerine rağmen cesurlardı kara meydan okurlardı. Söylesene neden şimdi sarı.. Neden ayçiçekleri sardı odanı.. Yoksa kardelen sen miydin Akeno.. Sende böyle cesur ve narinim mi diyordun bana.. Ben kar mıydım sence Akeno ben neydim peki gözünde.. Güneş miydim yoksa.. O yüzden mi dönüştün ay çiçeğine.. Beni izlerken öldüğünü benimle kavrulduğunu mu söylüyorsun gizlice..

 Kardelenim ol yine..Dur yada olma.. Benimle yanma.. Bende sevmiştim kardelenleri seninle..  Hani çiçeklerin anlamlarından konuşmuştuk bir gün ben saçma bulmuştum tabi geçiştirmiştim seni. Saf ve temiz demiştin söz kardelen çiçeğinin anlamına gelince. Gerçekten öyleydin bence.. Üzgünüm Akeno daha önce dürüst olamadım. İçimden geldiği gibi davranamadım. Şimdi tüm kalbimle geldim sana, ruhumu teslim ediyorum hayatımı adıyorum.  Seni dinlemiştim o gün Akeno ilgisiz görünsemde dinlemiştim seni çiçekleri ne kadar sevdiğini de fark etmiştim aslında. Bende araştırmıştım çiçekleri sen uykuya dalınca. Hatırlıyorum Akeno biliyorum ayçiçeğinin anlamını da.. Aşkımın ve sevgimin sınırı yok demekti değil mi.. Sana tapıyorum benim için eşsizsin diyordu ayçiçeği. 

 Sonunda anladım Akeno yokmuş aşkının sınırı... Ama kardelen gibi yanma sen.. Ayçiçeği gibi gün be gün beni izleyip tüketme kendini.. Ben  güneş değilim artık.. Senin yağmurun, toprağın, rüzgarın  yada yaprağın olmaya geldim..  Ben seninle evimi bulmaya ve yeniden nefes almaya geldim.. Seni seviyorum Akeno sana tapmaya geldim.. Seni güneşim yapmaya geldim.. Sadece bunları yeni fark ettim..

TESADÜF!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin