Güneş yüzme biliyor mu sence?

693 60 56
                                    

       ( Akeno )

İçimde oluşan huzur tarif edemediğim ve üzerine  düşünemediğim duygular vardı gözlerimi araladığımda.  Karşımda beklediğim günaydın der gibi sallanan gün çiçeklerim yoktu...

 Çiçeklerim.. Güzel aydınlık yoldaşlarım yoktu. Acımın sırdaşları sessizdi.  Bana küsmüydüler yoksa kırmışmıydım onlara bilmiyorum. Birşeyler daha normal görünüyor gözüme.. Kısıkta olsa açtığım ve gün çiçeklerimi göremeyince geri kapanan gözlerim..

  Duvarlarım sarı.. 

 Sabah neşemi alamadım çiçeklerimden ama garip bir bir nedenden üzgün de değilim. Düşünmek için kendimi zorlasam beynimin ihanetinden korkup vaz geçer halimden uzakta gibiyim.. Uğurluyor gibiyim bir yanımı.. Vedalaşıyorum isteyerek bırakıyorum.. Kafamda bütünleşmeyen parçalar vardı rahatsızdım kararsızdım. Evet kesinlikle tüm bu zaman boyunca ben sadece sürüklenerek yaşıyordum. 

  Yerimden kıpırdanmaya korkarak.. Sadece gözlerimi aralamak bile korkutucu gelirdi nefes almak kadar doğal olan bir şey bile korkuturdu beni.. Ama dün birşeyler olmuştu. Bugün birşeyler farklıydı.. Değişen çok şey vardı hem çevrem de hemde içimde.. En derinlerimde..

Korkmadan açtım gözlerimi. Bugün korkmak için fazla güçlüydüm. Belki de hep güçlüydüm bilmiyordum. Saçıma bırakılan öpücüğe inat  karşıma baktım. Nefesim bile her sabah olduğu gibi düzensiz ve korkak değildi. Biliyordum sanki içimde haykırıyordu beynim. uzun zamandır alışık olduğum halime uzaktım. Garip hissettim. Bugün oldukça gariptim.. Gözlerimi tekrar kapatıp odaklanmaya çalıştım elimde hissettiğim sıcaklıkla biraz da olsa gerildim.

 Bu sıcaklık... Beni tekrar sürüklemeye çalışıyordu sanki eskiye.. Geriye.. Karanlığıma doğru çekilmek gibi rahatsız ve alışılmış bir temas.. 

Bu ısı... 

Bir nefes....

Biri var yanımda. Başımda bekleyen biri.. Ama bu karanlığa çekilemem bir adım bile geri gidemem.. Biliyorum tek bir adım bile pişmanlık.. Her hücremle hissediyorum tek hareket yeniden mutsuzluk.. Yeniden ve yeniden aynı şeylerle boğulmak.. Nefessiz kalana kadar bağırmak, ağlamak, canımı her elime geçirdiğim şeyle yakmak.. Tek bir nefes bile veremem geçmişe.. Dönemem.. Beni geride bekleyen sadece pişmanlık...

 Hayır, hayır   belki de Kanedir yanımdaki. Kane... Doğru yanımda uyuya kalmış olabilir yine. Yorgun ve yoğun geçen gününe benim yanımda soluklanmak için son vermiştir belki. Soluklanmak istemiş uyuya kalmış olabilir değil mi?. Kane hep güven verici.. Ama bu his yanlış sanki.. Böyle hissettirmezdi Kane'yi görmek. O hep güzel ve rahatlatıcıydı ki..

Sıcak nefes huzurla elimi ve kolumu ısıtırken ben tedirgin belirsiz. Gözlerim Kane'yi rahatsız etmemek için biraz daha dinlenmesi için kapalı. 

 Belki de çiçeklerim kane'yi kıskandı bilinmez. Benim yanımda uyuması mı bana olan tavırlarının nedeni.. Öyle olmalı..

 Güneşe yakın olmak olmak istiyorsunuz.. Benim gibi sizde acı çekiyorsunuz. Günden güne kendinizi öldürüyorsunuz. Bu yüzden dostuz. Kaderimiz ortak.. Aynı acıyı çekip yanıyoruz.. Kendimizden vaz geçerek seviyoruz. Sevilmiyoruz. Yavaş yavaş ölüyoruz.. 

 Bizim ki mutlu bir aşk değil. Bizim hikayemiz mutlu sonlara gebe değil. 

 Ay çiçeklerim..

 Zaman nasılda hızlı geçiyor. Aynalarda kendimi tanıyamaz hale geldim. Yaşlanıyorum. Güneşsizlikten, hep yağmuru görmekten çürüyor gibiyim .. İçten içe.. 

Sığındığım limanda bile huzurlu değilim. Kane.. Sanırım sen bile iyileştiremeyeceksin beni..Kendi kendini öldüren biriyim.. 

Belki kanser değilim yada ölümcül bir hastalığımda yok ama kendimi içten içe öldüre bilen deliyim..

> Ben acaba gerçekten deli miyim?

 Aslında beynimi istediğim gibi çalışsa bulabilirim cevapları.. Belki de beynimin hakimi olamadığım için ben bir deliyim.. Gerçekten deli miyim?

 Güven.. Öz güven.. O sıcak hissi özledim. Gerçi en çokta aşkı özledim. Aşkım..

 Beni yakan aşkım.. Tuhaf artık acı vermiyorsun. Eskisi kadar etkilemiyor yaralamıyorsun. Sanırım tutkulu aşkımın yerini sevgi aldı. Daha sakin daha ılımlı...

 Hisoka sanırım artık senin hayaletin değilim.. En fazla sevdiğim aşkımı kaybettim. Sayende yarı ölü nasıl yaşanır da öğrendim. Geri gelme Hisoka artık seni istemiyorum. Artık sıradansın.. Arkadaşım gibi belki tanıdık belki de insan olarak seviyorum seni herkesi sevdiğim gibi.. Parçalara ayrılmıyor artık kalbim, derilerimi söküp cımbızla ayırmıyorlar  artık  etimden..

 * Günden güne değişiyorum..Bunu sürekli hissediyorum. Bakışlarımdan, yüzümden, görünüşüme kadar değişiyorum. Aynı ilk aşık olduğum zamanlardaki gibi aslında. Sürekli gülümsüyordum o zamanlar seni nasıl mutlu ederim diye düşünüyordum. Genellikle mutluydum. Enerjik ve mutlu. Şimdi daha olgun daha sakinim. Aşkın gitti benden.. Ay çiçeklerim bu yüzden gitti. Veda ettim az önce aşkıma ve sana Hisoka..  Aşkın ve sevginin arasında ki fark bu mu?.. Aşk kasırga gibi sürükleyip hareketlendirirken sevgi sakinleştirip ılımlı mı yapıyor insanı..

 Kane seni artık anlıyorum.. Tüm bu zamanda söylediklerini  anlıyorum. Aşkımdan daha doğrusu yıkıntılarımdan vaz geçiyorum.. Sevgiye güvenli limana sığınmayı da istemiyorum ama ben.. Kane üzgünüm yine de seni seçemem..Seçemiyorum.. Güvendiğim tek kişi kendim olmalı.. Kendimi seçiyorum.. Evet seni seviyorum sana güveniyorum ama olmaz.. Amadan sonra söylenen sözleri biliyorsun.. Yapamam.. Uzun zaman sonra ilk defa düzgün düşünüyorum. Ben hayatımda bundan sonra düzen istiyorum.. İstikrar ve rahatlığımı baz alıp yeniden şekillendirmeyi tercih ediyorum. Sıfırdan en baştan..

 Hayatımı geri istiyorum.. Yaşamak istiyorum..

 Etrafıma ve bana yaralar açan aşkımı istemiyorum. Aşkımı  paramparça etmişti zaten. Hisoka seni görmek istemiyorum. Geri gelme seni artık hayatımda istemiyorum. Kabul etmiyorum..

 Hiç geri gelme.. Ruhundaki buzdan bana sunmayı aklından bile geçirme.. Sen donacaksın bir gün beni donmaya ikna etme. 

 Sana sunduğum kardelen değilim bundan sonra. Ben kalbini delemedim içinden geçip açamadım. İçinde çürüdü köklerim ve öldüm. Bundan sonra toprağım ben.. Kendi kendimi iyileştireceğim. Kendimle birlikte çevremi etkileyeceğim. Benimle çiçek açıcak sevdiklerim.. Hayalimde ki gibi.. 

 Unuttun mu Hisoka ben bir öğretmenim.. Kendi çiçeklerimi yetiştirmek için düzeleceğim. Belki de bir gün kendi çiçeğimi açacağım.. İlerde bir gün belki yeniden seveceğim aşık olup üzüleceğim ama önce kendimi tabir edeceğim.. 

 Ben kendi hastalığımın tek ilacı tek tedavisiyim. İyileşmek için sadece istemeliyim..

 Sarı duvarları özlemeyeceğim.. Seni belki biraz özlerim. Kane artık seni dinleye bilirim.. Yeni güne gülümseye bilirim. Yeni günden güzel şeyler bekleyip güneşi yüzdüre bilirim..

   -''Aaa bu arada Kane. Güneş yüzme biliyor mudur sence..''

 

TESADÜF!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin