TESADÜF!!

zamansız kabul olan dualar..

 

                        ( Akeno )

   Bilmediğim denizlere kürek açmış gibiyim. Kalbim sakin durgun diye bilmek istiyorum. Kararlıyım ama... İşte tam olarak o ama varya beni tüketen tam olarak O. Aşk bu kadar uzun sürmez diyorum kendime. Artık Hisoka'yı sevmiyorsun. Peki niye kalbim benimle çatışmak için fırsat kolluyor. Niye Zihnimle kalbim ortak bir payda da buluşamıyor.. 

Uzun bir aradan sonra kendini gösteren ben çalışıyorum diyen beynim.. Duygularım düşüncelerimin kölesi heline geldi. Bense duygularımın kölesiyim. Kendi kendini öldüren bir düşünceyim. Çürümeye terkedilmiş dalından kopup düşen bir meyveyim. Mevsimi takip edemeyen titrek bir yaprağım. Kısaca fazla çaresiz ve aptalım. 

 Yıllar önce olanları net bir şekilde hatırlaya bilen bir aptal.. Geçmişte yaşayan korkağım. Sessizce düşünmek istiyorum herşeyi yeniden ve en baştan. Geriye bir adım atmamak için. Yeniden onun gözlerinden sıcaklığından etkilenmekten korktuğum için düşünmeliyim. Kane'ye bağlanmaktan vaz geçmeliyim. Hisoka'ya tutunmaya çalışmaktan vaz geçmeliyim. Geçen bunca zamanda tek yaptığım hatıralarıma ve aşkıma tutunmakken şimdi aşkımı reddetmeli ve güzenli kollarda uzaklaşmalıyım. 

 Kendini tekrarlayan günlerime elvedamı sunup kaçmalıyım....

 Neden? 

Neden daha düzgün düşünür oldum.. Neden dün karma karışıkken bugün duruldum.. Aklım, bedenim, kalbim hepsini nasıl  bu kadar rahat toplayıp kendime gelebildim. 

Düşün... 

Bir gün önceden ne farkı var bugünün.. Yarından neyi eksik şuanın.. 

Yarın bir umut  zihnimde ve şuan daha anlayamadan geçen bir zaman.. İşte bu anlayamamak!

Dünün bir gün önceden farkı bu.. Kriz, sakinleştirici... Peki ya  akşam ilaçları ? 

Akşam ilaçlarını almadım. Dikkatsiz hemşirem bana serum vermedi. Ve ben dün o lanet ilaçları almadım.. İlaçları almadım peki neden aldığımdan daha iyiyim. Neden daha çok İNSAN gibiyim..

Unutulmuş olduğuma dua mı etmeliyim.. Şimdi daha iyi hissettiğim için o yaşlı kadını kucaklayıp öpmeli miyim?. Bugünde içmesem şu lanet ilacı yarın daha iyi hisseder miyim?

-'' Kane burda değil ama güneş suya girmez Akeno. Yüzme bilmemesi en yüksek ihtimal.''

 Kane değil. Yanımdaki Kane değil. Hisoka... Neden dualarım kabul olmakta bu kadar geçikir ben vaz geçtiğim duamı geri çektiğimde benim olur ki.. 

'Gelme' demiştim sana Hisoka. Gelirsen sana kanabilirim demiştim. Vaz geçtim demiştim.. Neden geldin. Çaresizce yakınırken nerelerdeydin?

Neden geldin Hisoka!. Lütfen bana bakma. Bu lanet halimi ben bile tanıyamazken sen beni görme. Artık insan gibi görünmeyen hastalıklı bedenimi izleme. Yaralı ruhuma dokunma. Bana senden bir parça umut daha bırakma. 

Unuttun mu Hisoka sen beni terk ettin söktün attın hem hayatından hemde yaşamaktan. Geleceğimden.. Bugünümden yarınımdan.. Şimdi gelip de aklımı bulandırma. Tabi ki biliyor yüzme güneş. Tabiki yüzüyor kendi denizinde gök yüzünde..

Bir gün beni seversin diye geçirdiğim günlere bir yenisini ekleme.. Ben kendi kendimin doktoru olacağıma kendimi ikna ederken, seni sensizliğe tercih edip kendimi seçerken yine  gözüme görünme.. 

Tüm bunları söylesem de...

 Beni bırakma Hisoka.. Yine gitme.. Beni terk etme...

  -'' Kane, O nerde?''

        ( Hisoka ) 

Yatağında kıvranan bedenin neden küçülmüş Akeno. Söylesene bu kadar mı zordu bensizlik sende. Gururumu okşamak değil niyetim yanlış anlama sadece... Ben bile kendimi sevmezken sen nasıl olur da kendinden fazla sevebildin beni..

 Üzgünüm Akeno. Söyleyecek tek bir sözüm bile yok sana. Üzgünüm.. Pişmanım... Aptalım... Senden kaçtım.. Kendimden kaçtım.. Korkağım değil mi?.. 

 Ve neden gözünü bile açmadan söylediğim ilk isim Kane. Kıskancım ben biliyorsun.. Neden söylesene neden aklına ilk gelen şeyleri söylediğin isim Kane. Ben yoktum diye mi.. benden vaz geçtin diye mi?.. 

  -'' Kane, O nerde?'' Yine aynı şeyi yapıyorsun Akeno. Ben fazla kıskancım bilmiyor musun? Bilerek mi yapıyorsun.. 

 -'' Hasta kontrolleri için çıkmak zorunda kaldı. '' 

-'' Aaah anladım. Sen kimsin?'' Ne söylüyorsun sen Akeno. Bu da ne demek.. Ne demek sen kimsin.. Benim... Ben.... Hisoka.. Neden böyle sesin. Neden durgun ve husursuz ifadelerin.. Peki ya tüm o söylediklerin..

 Bana gitme demiştin.. Bu kez gitmemeye senin için savaşmaya seninle yaşamaya sana gelmiştim. 

-'' Sen..........sen beni hatırlamıyor musun?'' sesim titrek zavallı Akeno. Yalvarır gibiyim. İlk defa bu kadar güçsüz görünmeme aldırış etmiyorum. Aç gözlerini Akeno bak bana. Kapalı gözlerle konuşma benimle. Bana bakmak istemiyormuşsun gibi davranma. Bu çok yıkıcı. İçimden kopanlar tahammül ede bileceğimden daha acı..

-'' Tanımalı mıyım?'' Burda ne oluyor... Bu sen misin?.. Daha dün beni görünce kendinden geçen adam sen misin?.. İlk defa duyuyorum bu ses tonunu.. Akeno yoksa sen... hayır hayır bu mümkün değil.. Hayır bu doğru değil.. Doğru olamaz.. Beni unutmuş olamazsın.. benimle asla böyle konuşamazsın sen.. Benim ben... İlk Aşkın .... Tek aşkın... Hani kalbini bana adamıştın... yalan mı tüm o yazdıkların.. Tüm gece okuduklarım... Hepsi yalan mı beni bana tanıtan kelimelerin yalan mı?... Nasıl olur... Mümkün değil... Bu yaptığın şakaysa Akeno doğru değil... Bu gerçekten insan işi değil.. Canım yanıyor.. Kanım ters yöne akmak için kendini zorluyor kalbim parçalanıyor.. Akeno sus.. 

-'' BENİM HİSOKA..... AŞKI TATTIĞIN TEK KİŞİ.... BENSİZLİKTE KENDİNİ KAYBETTİĞİin kişi... akeno... şaka yapma.. Aç gözlerini lütfen bu gerçekten tatsız bir şaka..''