Tesadüfen duydum(!) Final

594 44 15
                                    

   

                   (AKENO)

   Yavaşça kalktım oturduğum koltuk köşesinden. Başımda dkilen doktorlara baktım. Burada olduğumu biliyorlardı şaşırmadım. Yüzlerine sahte şaşırmış ifadeler yerleştirim yüzüme baktılar. Öyle dikatli bakıyorlardı ki içimdeki kıyameti gördüklerini var saydım. Yavaşça ilerledim. Yanlarından geçip gittim.

 Belki de gerçekten beş dakika önce söylediğim gibiydi herşey. Bir göz kapama süresinde değişiyordu hayatlar ve bitabi insanlar. Bu kez kararlı değildi adımlarım. Usul usul attım. Yer ayağımın altında hafif hafif kayarken durmadım. Kendimi gizlilikten nasibini almamış hasta tuvaletlerine attım. 

Neden buraya geldiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Sadece gelmiştim. Az önce sadece duyduğum gerçekler gibi. Sadece duydum. İdrak etmem uzun sürmese de sindirmem için çok uzun bir süreye ihtiyacım vardı sanırım. 

Aynaya baktım. Gözlerimdeki o bakış...

Bu bakışa aşinaydım. Bu bakışı biliyordum. 

Suçlama yoktu, öfke, hüzün, sitem, kırgınlık, endişe ya da bir parça nefret. Yoktu hiç biri. En korktuğum şey vardı o gözlerde. Koşulsuz bağlılık...

 Aynı Hisoka gittiğinde de gördüğüm ifade gibi.. 

Allah korusun bir daha böyle görünmekten. Bir kez daha tamamen güvenmekten.. 

Gözlerimi kaçırdım. Kendimden. O gözlerde ki güvenden korktum. Bana herşeyi yaptıra bilecek bağlılığımdan. İstese kalırdım ben. Bir ömür yanında kalırdım.

İhanet...

Çöreklendi gırtlağıma gerçekler. 

Biraz su çarptım yüzüme. Birazdan gerçek. 

Derin bir nefes çektim içime yarısı oksijen yarısı ihanet..

Sonra çıktım tuvaletten. 

Son kez kendime bakmaya yeltenmedim. Göreceklerimden korktum. Yıkılmaktan da öyle. O yüzden sadece ilerledim. 

Hastalar için ayrılan danışma odasına kapıyı çalmadan girdim. Nasıl olsa ben hasta değildim. 

Uzun zaman sonra ilk kez kendim, Kane ve Hisoka dışında biriyle konuştum.

Kadını yüzüne baktım. İfadesini inceledim. Şaşkınlığıyla öz güvenimi besledim. 

Evet.

Yapabilirim.

-''Telefon görüşmesi yapmak istiyorum.Böyle bir hakkım olduğunu biliyorum o yüzden müsade istiyorum.''  

 İri iri açıldı gözleri önce. Ardından derin bir nefes aldı. Bu aklı başımda tavrımı sindirmeye çalıştı. Ne söyleyeceğini toparladı belki de zihninde ama aradan geçen saniyelerde öylece bana baktı. Sustu ve baka kaldı. Yalancı bir öksürük ve üzerine diktiğim gözlerimle toparlandı.

-''Tabi, yani şey  tabi arama yapabilirsin. Biraz bekle olur mu? Doktorunun haberi var mı? Ona danışmam gerek biliyorsun.''

-''Ona danışmanıza gerek olmadığını ikimizde biliyoruz. Benim sekiz aydır burada kalmak zorunda olmadığımı bildiğimiz gibi.'' dedim. Kestirip attım uyarıcı sözlerimle mazeretlerini.

Afalladığı ve yutkunmakta zorlandığını gözlemledim. Uzun zamandır insanların nasıl davrandıklarına hiç dikkat etmediğimi de böyle fark ettim. Belki de Kane'ye dikkat etsem bende fark ederdim ama dikkat etmemiştim fark etmedim. Konuşmakta zorlandı ve üstü kapalı tehtidimi sindirdi.  Önündeki telefonu sessizce karşısına bana doğru ittirdi. Bende konuşmadım. Az sonra yapacağım konuşma için oldukça hassastım.

TESADÜF!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin