Nöbet..

1.4K 89 45
                                    

( Yeni bölüm geçiktiği için özür dilerim arkadaşlar.. Keyifli okumalar.. )

  (Hisoka)

  Beni farketmesini bekledim bir süre odasında aynı yerini almış duvarı izliyordu yine. Sakin görüntüsü içimi sanki kızgın lavlarla yakıp geçiyordu. Bu hali hiç beklemediğim kadar çok etkiliyordu beni. yavaşca yaklaştım yanına beni görsün biraz da olsa hareket etsin yerinden kıpırdasın istiyordum. Tanımasa da olurdu ama bu halde oturmaya devam etmemeli dedim kendi kendime. Sonunda beni buldu gözleri önce küçük bir kıpırdanmayla kafasını çevirdi geri duvara. Ardında yine döndü bana sanki birşeyler söyler gibi baktı. Yemin edebilirim o an üzgün olduğuna. Yüzünde her hangi bir duygu belirtisi olmasa da gözleri hüzün doluydu, şaşkındı, hayalet görmüş gibi titrekti. Bu hali çok canımı yaktı. Uzun süre sessizce izledi beni öne bir adım attı bir ara sonra geri döndü duvara baktı kafasını salladı inanamazcasına. Konuşmuyordu. Bana baktı tekrar dolu dolu gözlerle 'neden' diyordu sanki gözleri. Cehenneme düşsem bu kadar yanmazdı canım öyle bir bakıyordu ki bana ben kesin bir şey yapmıştım ona.. Bir şekilde yakmıştım canını belliydi.. Dayanamayıp bu rahatsız sessizliği  bozdum birden..

 -''Akeno beni hatırladın mı? '' Sesimle beraber göz bebekleri büyüdü birden. Vücudu titremeye başladı. Sanki elektrik akımı vermişcesine titriyordu. Şaşkınlığım büyüdü içimde konuşamadım bir adım yaklaştım arkadaşıma. Kollarıma almak ona sarılmak ağlasa da haykırsa da onu tutmak istedim o an. Acısını sarılırsam kendime çekerim sandım ama yaklaşmamla daha da kötü oldu. Dudaklarını hafifçe aralayıp fısıltıyla konuşmaya başladı önce sonlara doğru birer çırpışdı adeta. Bağırıyor üstünü çekiştiriyor ellerini gözlerine götürüp oyarcasına kaşıyordu. Korkmuştum geriye attım bu kez adımımı.. 

  -'' gii giitt git git git git gerçek de değill gitt beenn iyiiiyiiimm git git giiittt'' 

  Sesi ürkek çıkmıştı. Bir şeyler çelişiyordu sanki içinde ve ben ne olduğunu anlamadan nöbet geçirmeye başladı. Koridordan geçen hemşire sesleri duyup geldiğinde benim tek yapabildiğim izlemekti. donup kalmıştım. Akeno'nun sesi kulaklarım da çınlıyordu sanki içimde eko yapıyor ve tekrar tekrar beynime işliyordu.. Hemşirenin kızgın sesiyle kendime geldiğimde bana söylediklerini idrak etmem biraz zaman aldı.

 -'' Doktor Kane'yi çağırın çabuk ve odadan uzaklaşın hemen.'' Dediklerini yapıp odanın önünde beklemeye başladım. Hala şaşkındım sanki bir anlığına da olsa dış dünyaya karşı ördüğü ağlardan geçip ona ulaşmıştım ama... 

  -'' Hisoka iyi misin Hisoka?'' diye seslenen Kane'nin ne zaman yanıma geldiğini bile görmemiştim. Sanırım fazlasıyla dalmıştım düşüncelere. İlk defa bir hasta nöbet geçirmiyordu yanımda ama ilk defa bir arkadaşım nöbet geçirmişti ve benim yüzümden geçirmişti. İşte bu benim için ilkti ve toparlanmaya çalışsam da kanım çekilmişti sanki hareketlerim özürlü kalıyordu.. Kendimi biraz toparlayıp cevapladım sorusunu..

-'' İyiyim sadece benimle konuştu ve.. ''  diyebildim. Cümlemi yarıda kesen Akeno'nun acı dolu çığlığı oldu. Kane çığlığı duyar duymaz birden yanımdan uzaklaşarak odaya girdi. Gerçi devam etsemde ne diyeceğimi bilmiyordum. Bende sadece onları izlemeye başladım Kane'yi görür görmez hemşirenden çevik hareketlerle kurtuldu Akeno. Şaşırmıştım kriz geçiren ve her gördüğümde kıpırdamadan duran Akeno birden hareketlenmişti. Koşarak Kane'ye sarıldı. Kollarını doladı Kane'nin boynuna birşeyler fısıldıyordu sanki. Kane de ona sarıldı usul usul saçlarını okşadı biraz. Hemşireyi bir göz işaretiyle odanın dışına çıkardığında içimde cadı kazanları kaynamaya başlamıştı sanki.. Akeno biraz daha sakinleştiğinde Kane onu prenses gibi kucakladı birden Akeno belli belirsiz gülümsedi adama. Başını Kanenin göğsüne gömdüğünde ben duramıyordum artık yerimde neler oluyordu böyle ne yapıyordu bunlar. Akeno'nun sakinleşmesi bile yatıştıramadı beni.. Gözlerim kızarmıştı sinirden yinede gireiyordum içeri izlemekle yetinmek sinir ediyordu beni. 

-''Ben olmalıydım sana sarılan..'' dudaklarımdan dökülen sözcüklere kendim bile şaşırsam da söylediklerim doğruydu. İçimden geçen buydu. Ben sarılmalı ben olmalıydım rahatlatan Akeno'yu.. Kane yavaşça yatağına oturttu Akeno'yu yanına oturup yüzünü ellerinin arasına aldı kendine bakması için yapıyordu belli ki ama bana çokta masum görünmüyordu nedense tavırları.. Bir şeyler konuştular bir süre ona bakan gözleri doldu Akeno'nun yüzündeki elleri kendi elleriyle kapatıp birşeyler söyledi Kane'ye. Çok romantik bir filmden sahne izliyormuş gibi geldi bir an tüm tüylerim ürperdi. Akeno'nun göz yaşları Kane'nin elinin üzerinden aktıkça köpürdü içimde ki dalgalar..  Akeno'nun yüzünü göğsüne yasladı Kane ve sıkıca sarıldı ona. Titrek elleriyle Akeno da sarıldı doktoruna. Nedese bana doktor hasta ilişkisi gibi görünmedi bu durum. Kane çenesinden tutup kaldırdı başını Akeno'nun kelbim patlıyacaktı işte o an ne oluyordu orda. Çevresinde ki herşeyi unuttu mu bu adam.. Akeno gülümsedi Kane'ye eskisini aratsa da gülümsemişti sonunda..

  -'' Hala çok  güzel'' diye mırıldandım. İtifar ettim kendime hep güzel gülerdi Akeno güzüne bir parça sihir düşmüş gibi olurdu. Hiç melek görmesem de kıskandırırdı bence melekleri Akeno'nun gülüşü şendi dürüsttü mutluluk doluydu sesi. 

 Dalan gözlerim yine karşımdaki çifti bulduğunda yutkunamadım bir süre.. Nefesim kesildi yer kaydı sanki ayağımın altından. Kane dünyanın en normal şeyini yapıyormuş gibi öpüyordu Akeno'yu.. Akeno kısılmış gözleriyle karşılık veriyordu Kane'ye zihnim durdu o saniye.. Birden elim kapının koluna uzandı kriz falan her şey unutulmuştu..

 -'' Siz - siz ne yapıyorsunuz? '' 

TESADÜF!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin