Hadi Canım!

7

Gecikme için üzgünüm.

Gitmemiz gereken mahalle havaalanından uzaktı bunun için otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Sessizce yürüyorduk. Hala ismini bilmediğimi fark ettim. Bana yardım eden kişinin en azından ismini bilmeliyim öyle değil mi? Ona doğru dönerek,

"Pardon acaba isminiz.... isminiz neydi?"

"Ah doğru henüz kendimi tanıtmadım" dedi hafif gülümseyerek ve devam etti.

"Ben Kang Hyun Jae"

"Ben de Almila Arslan memnun oldum."

"Ben de çok memnun oldum."

Çoktan durağa gelmiştik. Neyseki otobüs çok geçmeden geldi. Kang Hyun Jae benim önce binmem için yol verdi bana. Tabii valizle zordu biraz denedikten sonra. Hyun Jae valizin üzerinde olan elimin üstüne elini koydu. Şaşkınlıkla ona dönerken. Valizi kendine çekip,

"Çıkın siz ben hallederim." dedi.

Başımla hafifçe onayladım. Boş yer yoktu, arkalara gitmek için ilerlerken şoför kart basmam gerektiğini işaret etti. Ben cevap vermeye kalmadan Hyun Jae yerime basmıştı bile. Teşekkür edip bir yere tutundum ,otobüs harekete geçmişti. Hyun Jae de yanımda bir yere tutunarak telefonunu çıkardı. Bahsettiği arkadaşını arayacaktı herhalde. Korece konuştuğu için anlayamamıştım çokta uzun sürmemişti konuşması zaten. O sırada birkaç kişi otobüsten inmiş boş yer oluşmuştu. Hyun Jae beni yönlendirerek oturmamı sağladı. Valizim hala ondaydı. Oturduğum için ondan almıştım. Arkalarda boş yer vardı ama Hyun Jae koltuğumun yanındaki direğe tutunmaya devam ediyordu.

"Arkadaşım o çevrede müsait 5-6 oda kiralanabileceğini söyledi."

"Onlar olmazsa peki?"

"O zaman bakabileceğimiz daha çok ev tarzında odalar varmış. Evden küçük odadan büyük ortası bir şey." dedi gülümseyerek.

Gülümseyerek karşılık verdim. Konuşma bitmesine rağmen oturmadı arka taraflarda bir yere.

"Yolun biraz uzak olduğunu söylemiştiniz oturun isterseniz." diyerek ve elimle arka tarafı işaret ettim.

O sırada otobüs tekrar durdu ve yanımdaki bayan indi. Hyun Jae de yanıma oturmak için izin istedi.

***

10-15 dakika kadar süren yolculuğun ardından istediğimiz mahalleye gelebilmiştik. Bize yardımcı olacak emlakçı ile buluştuktan sonra ilk oda ile bakmaya başladık. O kadar küçüktü ki odanın girişinde Hyun Jae ile yan yana durunca omuzlarımız sürtüyordu. Biraz geriye çekildim. Emlakçı bize dönerek bir şey sordu. Anlamadım tabii.

"Çok küçük değil mi?" diye bana dönerek sordu Hyun Jae.

"Evet öyle"

Baktığımız odaların şu ana kadar hiçbirinin olur yanı yoktu ve ümitsizliğe kapılmıştım. Sanırım artık diğer seçeneğe bakmaya başlamalıyız Hyun Jae'nin deyimiyle evden küçük odadan büyük ortası bir şey olan yere.

***

Baktığımız yere aşık olmuştum resmen ne 'odanın büyüğü evin küçüğü mü ' burası bildiğimiz evdi ve fiyatı odalarınkinden birazcık fazlaydı. Kesinlikle bu evi tutmalıydım. Girişte ufak bir hol tam karşısında açık bir mutfak sağ tarafta geniş bir oturma salonu arkasında ise bir masa vardı. Sol tarafta ise tek bir oda ve banyo vardı. Ben evi gezerken Hyun Jae yanıma gelip beğenip beğenmediğimi sordu.

"Çok beğendim" dedim gülümseyerek.
Çoktan birkaç saat olmuştu ve Hyun Jae de benimle beraber sürükleniyordu. Sonunda güzel bir ev bulduğum için mutluydum.

"O zaman kira işlerini konuşalım." diyerek beni emlakçıya yönlendirdi.

***

Hyun Jae'nin de yardımıyla uygun bir fiyata tutmuştum evi. Emlakçı kapı şifresi işini de halledince yanımızdan ayrıldı. Hala gülümseyerek evi inceliyordum. Arkamı döndüğümde Hyun Jae'nin gülümseyerek bana baktığını gördüm.

"Gerçekten gerçekten ama gerçekten çok teşekkür ederim." diyerek minnettarlığımı ifade etmeye çalıştım.
Kafasını hafif eyip gülümsemişti.

"Önemli değil"
Ardından,
"Ben gideyim artık siz de yerleşmeye başlarsın."dedi.

"Tamam." dedim ve kapıya doğru ilerlemeye başladık.
Bir şey unutmuştu sanırım tam çıkacakken arkasını döndü ,
"Bu arada okula nasıl gidileceği biliyor musunuz?"

Çok mantıklı bir soruydu ve ben bilmiyordum.

"Hayır bilmiyorum."

"Peki gelirken marketlere dikkat ettiniz mi? Yemek almak için falan."

Endişeli bir şekilde hayır anlamında başımı salladım.

"Öyleyse öncelikle okula nasıl gideceğini göstereyim size dönüşte de markete uğrarız."

"Ben bir şekilde bulurum aslında zaten çok yardımcı oldunuz."diyerek daha fazla yük olmak istemedim.

"Zaten buraya çok yakın birazdan da hava kararacak izin verin yardımımı tam yapayım." dedi gülümseyerek.

"Sorun olmayacaksa, tamam o zaman." dedim ve çantamı alıp peşine takıldım.

Yolda aklımda kalabilecek şekilde sürekli bir şeyler tarif etti. Söylediği gibi çok uzak değildi. Yürüme mesafesindeydi ama geç kalma gibi bir durumum olursa diye nereden otobüse binmem gerektiğini de tarif etti.

"İşte okulunuz burası."diyerek geldiğimiz yeri işaret etti.

"Ne zaman başlayacaksınız?" diyerek sordu.

"İki güne kadar başlayacağım."

Hyun Jae'nin de dediği gibi hava kararmaya başlamıştı.

"Dönsek mi artık?" dedim.

Beni onayladı ve eve doğru ilerlemeye başladık. Evin yakınlarında olan markete girdik ve ben gerekli temel yiyeceklerden aldım. İyi ki dışarı çıkmışız çok acıktım ve evde yiyecek bir şey de yoktu sonuçta. Yol boyu farklı konular hakkı sohbet ettik. Hyun Jae de üniversite okuyormuş 3.sınıftaymış. Bir erkek bir de kız kardeşi varmış. Konu konuyu açtı ve böyle şeyleri de konuştuk. Çoktan apartmanın kapısına gelmiştik bile. Havada kararmıştı. Hyun Jae'den az önceki alışverişten olan poşetleri aldım ve ,

"Her şey için tekrar teşekkür ederim."

"Rica ederim. Önemi yok."dedi gülümseyerek.

"Telefonunu alabilir miyim?"
diye sordu.

Benden büyük olmasıyla biraz daha rahat konuşmaya başlamıştı. Öyle olunca ben de biraz gevşettim. Nedenini anlamasam da verdim. Bir şeyler yazarken aynı zamanda,

"Bu arada rehber hanıma tekrar ulaşamazsan ve yardıma ihtiyacın olursa diye numaramı kaydettim."

Ve kendini aradı numaramı kaydetmek için.

"Zaten sana karşı çok borçlandım teşekkürler." dedim gülümseyerek ve telefonumu aldım.

"Hadi içeri gir artık."

Başımla onaylarak ,

"İyi akşamlar"dedim.

O da güldü ve öyle dedi. Apartmana girip asansörü beklerken iyi akşamlar dememin ne kadar saçma olduğunu düşündüm. Ah hadi ama iyi akşamlar da ne? Ama görüşürüz diyecek halim de yoktu. Yok yok iyi akşamlar iyidir. O sırada asansör geldi. Eve girip sıcak bir duş almalı ve acilen yemek yemeliydim. Sonrasında ise uyurdum herhalde bugün çok yorulmuştum.

***