6

150 28 14
                                    

"Gerçekten mi?"

"Evet"

"Bugün işiniz falan yok mu sorun olmasın sizin için?"

"Bugün müsaitim sorun değil yani" dedi gülümseyerek.

Bu teklif şu an benim için kaçınılmaz bit fırsattı ama hiç tanımadığım bir erkeğe nasıl güvenebilirdim ki.

"Gerçekten çok teşekkür ederim ama gerek yok sanırım, Bayan Hae Jung'yi, rehberimi yani tekrar arayacağım" diye cevapladım.

Bunları söylerken bir yandan da Bayan Hae Jung yine aynı tepkiyi verir de ortada kalıp pişman olursam ne yapacağımı düşünüyordum. Karşımdaki çocuk cevap vermeden biraz düşündü ve ardından,

"İsterseniz şöyle yapalım " kaldırımın kenarında ki bankı göstererek,

"Şurada biraz oturalım ve siz rehberinizle tekrar konuşun eğer yardımcı olabilecekse, ben giderim ama olamazsa sizi en azından kalacağınız yere kadar götürebilirim?"

Aslında makul bir teklifti ama kalacağım yer henüz belli değil ki.
Kafa sallayarak onayladım ve banka doğru Bayan Hae Jung ile konuşabilmek umuduyla ilerledim. Kalacak yer meselesini Bayan Hae Jung ile konuşamazsam söyleyebilirdim şimdi söylemem bir şeyi değiştirmez herhalde. Banka oturduğumuzda Bayan Hae Jung'u aramak için telefonumu çıkardım.

[Lee Hae Jung aranıyor....]

Bir müddet bekledim fakat cevaplamadı. Aklıma gelen ilk kişi İrem'i aradım. Umarım uyumuyordur.

[İrem aranıyor....]

Hemen açtı telefonu.
[ikili arasındaki konuşmalar türkçe geçecek]

"Efendim Almila."

"Alo İrem başım dertte anlatana kadar beni bölme tamam mı?"
cevap vermesine izin vermeden devam ettim.

"Bayan Hae Jung yani rehberim oğlu trafik kazası geçirmiş ve benimle ilgilenemeyeceğini söyledi tekrar aradım ama cevaplamadı. Şu an yanımda koreli bir erkek var az önce çarpıştık rehberimin olmadığını söyledim bana yardım etmek istedi, tanımadığım için reddetmeye çalıştım ama beni en azından kalacağım yere kadar bırakabileceğini söyledi. Ben de rehberimi tekrar arayacağımı söyledim Bayan Hae Jung telefonu yanıtlamadı. Şimdi bir bankta oturuyoruz aklıma ilk sen geldin seni aradım bir akıl ver bana ne yapmalıyım?" diye tek nefeste söylemeye çalıştım.

"Yakışıklı mı?"

"Ne?"

"Yakışıklı mı? Diyorum Almila. Yanındaki çocuk."

İrem'in sorduğu soru ile istemsizce kafam ona döndü. Önüne bakıyordu ve konuşmamın bitmesini bekliyordu. Yaniii hafif dalgalı saçları alnını örtüyördü ve güzel yüz hatları vardı. Bunları düşünürken onu daha önce hiç incelemediğimi fark ettim. Zaten neden incele-

"Almila orada mısın?" İrem'in sorusuyla kendime geldim.

"İrem ciddi olamazsın sana anlattığım onca şey arasından aklına bu mu takıldı gerçekten?" söz konusu İrem ise bu sorusuna şaşırmamam gerekirdi aslında ama şu an zor bir durumdayım.

"Almila yakışıklı mı?"

"İrem."

"Almila."

"Of tamam eh işte idare eder yani." diye geçiştirdim.

"Ayy yani yakışıklı dimi Almila, sen yakışıklı bulsanda direk söylemezsin zaten."

"İrem konumuza dönebilir miyiz? İki saattir beni bekliyor çocuk." demem ile İrem sonunda kendine geldi.

"Tamam şimdi seni rehberin ortada bıraktı ve o çocuk sana yardım edip kalacağın yere bırakmak istiyor. Başka şansın yok adresi ver götürsün seni." diye bir fikir sundu.

"Önemli sorunumuz şu ki kalacak yerim yok bugün Bayan Hae Jung ile bana oda bakacaktık."

"Öyleyse ona uygun bir yer bilip bilmediğini sor ve onunla bak."
kafamı çevirdiğimde çocuğum bana cevap beklercesine baktığını gördüm ve çok uzattığımı anladım.

"Tamam İrem öyle yapayım çok uzattım kapatıyorum. Sonra tekrar konuşuruz."

"Tamam dikkatli ol." dedi İrem ve sonunda konuşmamızı bitirebildik.

"Rehberiniz gelebiliyormuymuş?" diye sordu karşımdaki kişi.

"Aslında cevaplamadı ve ben de Türkiye'den bir yakınımı aradım."

"O zaman adresi verin ben sizi kalacağınız yere götüreyim."

"Ahh aslında size bunu söylemek istiyordum. Kalacağım yer belli henüz değil, bugün bakacaktık. Uygun bir yer biliyor musunuz?"

"Öyle mi? Tanıdığım birkaç arkadaşım var aslında. Sanırım oda tutacaksınız?" başımı sallayarak onayladım.

"Peki belli bir mahalle var mı aklınızda?"

Cebimden gideceğim kursun adresinin yazılı olduğu kağıdı çıkardım.

"Bu kursta eğitim göreceğim oraya ne kadar yakın olursa benim için o kadar iyi olur."

"Biliyorum burayı, o zaman bir an önce bakmaya başlayalım çünkü oda kolay şeçilmiyor " dedi gülümseyerek.
"Yolda da arkadaşlarımı arayıp sorarım" diye devam etti ve ayaklandı.

Ben de sadece gülümsemekle yetindim ve ayağa kalktım. Az önce güvenemediğim kişi ile şimdi bana kalacak yer bakmaya gidiyorduk. Ama başka şansım varmış gibi de görünmüyor.

***

Hadi Canım!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin