The Book Eating Magician (Çeviri)(ara Verildi)

37

Meltor Kingdom'un sihir yarışmasında yaşanan olaylar arasında, Öğrenci Turnuvası o kadar da iyi değildi.

Yarışmaya katılan sihirbazlar öğrenci listesini Öğrenci Turnuvası için gönderdi. Açık sözlü olarak, bir çocuğun eğlenceli ziyafet çağrılabilir. Bu yıl biraz sıradışıydı, ancak yüksek rütbeli sihirbazların veya soyluların katılacağı bir rekabet değildi.

Bununla birlikte, Meltor Krallık Kralı III. Kurttan yalnızca bir kişi yüzünden bu bilinç tersine çevrildi.

"W-Ne? Majesteleri nin kendisi mi ?! "

"Saranda genellikle kalmaz mu?"

"Bu olursa, yüzümün yeşim gibi olması gerekiyor ... Mahrumiyet karşısında çirkin görünemem."

"Görevlisi! Elbisemi hazırla! "

"Pentarium nerde?"

Meltor'un soyluları ani haberi duyduktan sonra kargaşalı geçtiler.

III. Kurt, Sihirli Kuleler'in hâkimiyetinin altındaki tahtta yükselmiş olsa da, tüm askeri ve idari güçleri elinde tutuyordu. Böylece, yetkililer, özellikle de kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye çalışan soylu adamlardan bazılarının kafa tutulması üzerine, ona karşı koymaya cesaret edemedi.

"Şimdi başımı eğme zamanı."

'Kafamın uçup gitmesini istemiyorum ...!'

"Bir sonraki kuşağı beklemek en iyisi."

Kazanamazlarsa, krala yakın olmak en iyisiydi. Böyle bir toplumda uzun süre yaşamak için başlarını eğmek zorunda kaldılar. Nihayet, soylular III. Kurt'a karşı savaşımı bıraktı ve ona iyi bakmaya çalıştı. Neyse ki, soyluların eylemleri kralın gücünü güçlendirdi.

Bununla birlikte, Kurt III, dindarlarını dinlemek gibi taklit ederken yönetim üzerinde yoğunlaştı. Bütçeyi korumak için hazineye tüm hediyeler gönderilirken açgözlülük ile dolu genç kadınlar ailelerine geri gönderildi. Kurt III, kusursuz bir cetvelin örneğiydi; kusurları da yoktu.

Öyleyse, neden mükemmel hükümdarlar Pupil Turnuvası için ödülleri aniden vermeye karar verdiler?

Beyni olan herkes, ödül töreni için özel bir şey olduğunu düşünürdü. Bu nedenle, Pupil Turnuvasının final maçının yapıldığı Pentarium ana salonunda çok sayıda soylular toplanmıştı. Sihirbazlar, Blue Tower Master öğrencisinin dahil olduğunu duyunca, törenin ölçeği tuhaf bir seviyeye geldi.

Genç adam Theodore'un yüzünün törenin merkezi olduğu için solgun olduğu doğalydı.

"Profesör, standlardaki seyirciler gerçekten garip değil mi?"

"Hrmm ... Ben görebiliyorum. Birkaç departmanın bürokratları akın ediyorlardı. Burası bir gösteri haline geldi. Krallığın en güçlü üç ailesi toplandı. "

"Ah, neden bu durum ..."

Kralın katıldığı bir olaydı, ancak büyük çekimler yalnızca birkaç saat içinde toplanmıştı!

Theo bir kıza bile rastlamamıştı, bu yüzden kendisini alarma geçirmedi. Cildi zaten yüzünde birden fazla bakışa sahip olmaktan öfkelendi, bu yüzden onu izleyen tüm bu yüksek rütbeli insanların düşüncesinde daha çok işkence gördü.

Theo orada düşünce ve aniden sağa baktı.

"!!!"

Sylvia ona bakıyordu. Bir an için ne yapacağını bilmiyordu. Utanarak baktı, sonra elini sertçe salladı. Neredeyse garip hareketlerine gülümsedi, ama başını sallayarak başını salladı.