The Book Eating Magician (Çeviri)(ara Verildi)

74

Sihirli kulelerdeki sihirbazlar birbirlerine baktılar ve bir kabus gördüklerini merak ettiler.

Herman'ın kafasının yere yuvarlanması görüşünde gerçek gibi hissetmedim. Yaralanma yüzünden bir daire kaybetti, ancak yetenekleri 7. Çemberle eşdeğerdi. Ancak Herman da dahil olmak üzere sekiz savaş mages, sadece 10 dakika içinde silindi?

Karşı çıkmak için ellerinden geleni yapamayacakları bir rakipti.

"2. araba, hazır ol! 3. Araba, inin ve 6. Muharebe Formasyonuna girin! Tereddüt etmeyin! "İlk önce aklını kazanan kişiden öfkeli bir bağırma çıktı. Anton, Blue Tower'ın emektarıymış ve Herman'dan sonra bu konvoyda birincisi sırada yer alıyordu.

Savaş alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahip olan Anton, beklenmedik olayların her an oluşabileceğini biliyordu. Böylece, 1. Araba aniden yok edildiğinde soğuk bir karar çıkardı. Talimat verirken gözlem büyüsüne bakmayı unutmadı.

Bununla birlikte, Anton fiziksel engellerin ötesinde göremiyordu. "Tch, bu nedenle ateş temelli sihir çok can sıkıcı ...!"

Ateş sihirbazındaki alevler onun görüşünü engelliyordu. Savaş alanı, yüksek sıcaklıklar nedeniyle çarpık bir atmosfer içeriyordu ve ağaçlardan çıkan duman ve alevler görme yetisini felce çekti. Normal hale gelene kadar en az 30 dakika daha sürecektir.

Anton, düşmanın şeklini tanımlama görevini bıraktı ve 2. Arabaya hızla geçti. Sonra Ellenoa'nın yanında oturan Theodore omzunu yakaladı.

"Hey Newbie!"

"Evet?"

"Ne oldu?" Bu tepki Anton'un beklediğinden daha iyi oldu. Bu durumda Theodore'un sesi tamamen sarsılmadı. Sakin gözleri, nefes alması ve büyü gücü yaşına uymuyordu. Her şeyden önce, Theo "gerçek hayat" yaşamış bir kişinin atmosferi vardı. Onun hakkında harika bir çaylak söylentileri akla yatkın görünüyordu.

Theo'yu değerlendirdikten sonra Anton, belirleyici bir sesle "Yeni başlayanlar, bundan sonra onu güvende tutmaktan başka bir şey düşünmeyin. En azından Veronica gelene kadar, kalacak ve mümkün olduğunca çok zaman satın alacağız. Anlıyor musun?!"

"Elimden gelenin en iyisini yapacağım."

"Kızıl Kule büyücüsü için olağandışı dikkatli birisiniz. Tamam, ben gidiyorum. "Anton Theo'nun omzuna defalarca vurdu, sonra onları arabaya itti ve 2. Siyahi yönlendiren dört sihirbaza," Hemen başlayın! "Diye bağırdı. Mümkün olduğunca ilerleme, önemli değil! "

Anton'un sözlerinde, korkunç bir rüzgar şoför avucusundan çıktı. Yelkenler şişti ve vagon rüzgar yönünde ilerlemeye başladı. Beyaz Kule'den beklendiği gibi, emin adımlarla ilerlediler.

Anton'un görüş alanından kaybolmadan önce kabaca yere yığıldı. Yapabileceği tek şey buydu.

"Şimdi, o zaman ..." Anton, Blue Tower'a özgü formasyonda toplanmış olan meslektaşlarına baktı.

Kızıl Kule ile olan ilişkileri iyi olmasa da asla kötü niyetli veya düşmanca değildi. Daha ziyade, tartışmalarından ötürü diğer kulelerle olan ilişkilerinden daha yakınlardı.

Birinci Araba'da Anton'la aynı zamanda başkente gelen birisi vardı. O adam gururlu bir kişiydi, ancak Anton onun nefret etmedi.

Wuooooong ...!

Fire Tower'ı kullanan Kızıl Kule büyücülerinden farklı olarak Blue Tower, esas olarak birbirleriyle birlikte çalışmayı öğretti. Büyüyü paylaşma ve güçlerini maksimize edecek bir sinerji yaratma yeteneği vardı. Bire bir kavgada farklıydı, fakat birçok insanla kavga ederken Mavi Kule kesinlikle Kızıl Kule'nin altına düşmedi.