The Book Eating Magician (Çeviri)(ara Verildi)

91

İki ülkenin tartışması birkaç gün daha devam etti.

Theo'dan düelloyu kazanan iyi niyet bahanesini kullanarak Andras İmparatorluğu, müzakere masasında elverişsiz bir konumda oturmaya zorlandı. Bu sadece Rebecca'nın Theodore tarafından yenildiği için değildi. Lloyd Pollan'ın akşam yemeği partisinden uzaklaştığının ortaya çıkmasından sonra, delegasyon nedenleri yüzünden Ermenilere özür dilemek zorunda kaldı.

Dört gün sonra, iki ülke arasındaki yeni anlaşma çözüldü.

"Son halini kontrol edeceğim." Meltor'un baş deleği Karlov, yeni anlaşmayı yavaşça okudu. "Andras ve Meltor, mevcut ateşkes anlaşmasının son tarihini şu ana kadar 10 yıl uzattılar. Ayrıca Andras, Purth, Begul ve Hergen sitelerini sınırın Meltor tarafına aktarır. Ayrıca, mülkiyetin belirsiz olduğu üç demir madeninin ve bir altın madeninin yönetimi, ilgili mülkler tarafından devralınacaktır. Tarifelerin oranı ... "

Büyük ve önemsiz düzinelerce düzinelerce yüksek sesle okunurlardı, hiçbiri Andras İmparatorluğu'nun lehine değildi. Sesi uzun sürdüğü müddetçe, delegasyonun yüzleri daha çok buruşuyordu. Hayır, Meltor tarafı, buruşmuş yüzlere baktıkça içe doğru sırıttı.

Kuzey kıtasındaki en güçlü askeri güç olan Andras ile elverişli bir anlaşma yapmak için kaç fırsat elde edecekler? Meltor'un uzun tarihinde, beş parmak üzerinde bile sayılmayacak olan nadir bir durumdu.

Karlov durmadan yaklaşık 10 dakika devam etti.

"Bu doğru. Andras İmparatorluğu, Meltor'un önerisiyle aynı fikirdedir ve ateşkes anlaşmasını bu koşullarla genişletecektir. "Şaşırtıcı olan şey Pan Helliones'in tepkisi oldu. Ülkesi için dezavantajlı olan anlaşmayı herhangi bir itirazda bulunmadan kabul etti.

İmparator, imparatorluğun reddetmesi durumunda birçok önlem almayı başarmıştı, bu yüzden kolay anlaşmayla aldatılmaya yardım edemediler. Ancak, sonuç olarak, Meltor istediğini elde etmişti.

Müzakerelerin bahanesini yitiren heyet, geldikten altı gün sonra başkent Mana-vil'den ayrılmaya zorlandı.

* * *

'Altı gün çok hızlı.

Theodore okuduğu kitabı koydu ve kapılardan geçen heyete baktı.

Mana-vil'deki, yüksek sihirli kulelerdeki en yüksek binalardan görülebilen bir manzaraydı. "Hawkeye" kullanan birine baktı ama maalesef hala bir atı kullanmak için yeterince iyileşmemişti.

Really Gerçekten sürüyorsa, daha çok korkardım. "

Afterall, kaçmaksızın yakın mesafeden beş Şok Darbesi almıştı.

Theo hala önkolunun etrafına sarılmış bandajı inceledi. Aura'nın savunma için mükemmel olduğunu biliyordu, ancak yetenekli bir şövalyenin savunma gücü hayal gücünün ötesindeydi. Tüm gücünü kullanmadı, ama kaburgalarının sadece bir kısmı kırıldı mı?

Eğer auranın çoğunun saptırıldığı bir durum olmasaydı, kolunda sadece bir çizik ile sona ermemiş olabilirdi.

Bir aura kullanıcısının saldırgan gücünü tekrar hisseden bir gün gelirdi. Bir gün yeniden bir araya geldiler, Rebecca şimdi olduğundan birkaç kat daha korkunç olurdu. Theo'nun kısa zaferin tadını çıkarması için boş bir yer yoktu.

Geçtiğimiz altı ayda, birçok soylu, mahkemede saklandığı için mahkemeye çıkmaya çalıştı.

"Hareket edersem tamamdır." Theo kollarını birkaç kez hareket ettirdi ve bilekinden dirseğine kadar uzanan bandajı yavaşça gevşetti.