The Book Eating Magician (Çeviri)(ara Verildi)

79

İki gün sonra, Meltor Krallığı'nın üst kademeleri, yüksek elf'lerin konvoylarının hemen hemen tamamen silinip gittiğini bulduktan sonra devrildi.

Gerçekten bir felaketti!

Beş 6 Circle sihirbaz, on altı 5. Circle büyücüsü ve üç gust vagonu muazzam bir kayba neden oldu. Ortadan kaldırılamayan bir hasar değildi, ancak boşluklarını önümüzdeki 10 yıl boyunca doldurmak zor olacaktı.

Veronica, Theodore Miller ve yüksek uşak elden kurtaranların koruyamamış olsaydı, o zaman hasar birkaç kat artmış olabilirdi.

Kurt III, bu davayla başa çıkmak için acil bir toplantı yaparken Veronica'nın başarısını kamuoyuna övdü.

"Dikkatli dinle. Tower Masters, Magic Society başkanları ve mahkeme üyeleri, hiç kimse olmadan toplantı salonunda toplanmalıdır. Bu konunun çok büyük bir etkisi vardır ve herhangi bir bilgiyi dış dünyaya sızdırmamak kesinlikle yasaktır. Bu Kurt III adına ilan ettiğim bir fermandı. "

Kralın adına bir fermuar ...! Böyle bir şeyin anlamı asla hafif değildi. Bir kişi bu fermanı reddetmiş ya da kırmışsa, hemen vatana ihanet için asan asmalarına asılacaktır. Bu yüzden hepsi III. Kurt'u emrini aldıktan sonra kraliyet sarayının toplantı odasına gittiler.

Sunulan insanlar arasında nadiren tek bir yerde toplanan Tower Masters vardı.

"Huhu, burada toplanan yüzlerden bazılarını gördüğümden beri uzun zaman oldu," Blue Tower Master olan Blundell Adruncus, hâlâ personelini taşırken mırıldandı.

"Bunların hepsi ne? Ben gençim, ama bu yerde toplanırken kendimi yaşlı hissediyorum, "Veronica, güzel Kızıl Kule ustası tezahürat sesinde mırıldandı.

"............" Gözleri, burnu ve alnını örten beyaz bir bornoz ve düz bir maske takmış olan adam Beyaz Kule Başkanı Orta'ydı.

Her zaman olduğu gibi, Sarı Kulenin Üstadı konumu boş kaldı, ancak kimse bunu sorgulamadı. Herhangi bir çağrıyı reddedecek tek kişi o idi ve bu Mana-vil'in kalbinde açık bir sır idi. Her şeyden çok, ulusal meselelere hiç ilgi duymadı.

Blundell büyük bedenini bir sandalyeye yerleştirdi ve konuşmak için ağzını açtı, "Şimdi hepimiz önce oturalım. Ayaktayken konuşmak garip. "

Tahtın etrafındaki dört koltuğun üçü doldurulduğunda, geri kalan halk oturmaya başladı.

Yuvarlak masa sağında Kurt III, devlet yönetiminden sorumlu mahkeme idi. Hanehalkı departmanı, askeri, dışişleri vb. Dahildir. Bu arada tablonun sol tarafı başkentte bulunan soylular içindir. Birkaç kahraman ve kral bekleyen dükler vardı.

Bundan kısa bir süre sonra Kurt III toplantı salonuna girdi.

"Majesteleri Sunuyor!" Diğer zamanların aksine, kral şövalyeleri doğrudan kralın varlığını ilan ettiler. Bu, bu toplantıda ona yaklaşılmasının imkansız olduğu kadar önemli bir gündemi olduğu anlamına geliyordu.

Kurt III avucunu açtı ve eğilmeden önce onları tuttu. "Bugün eğilimler atlanacak. Lütfen oturun. "

Kimse reddetmeye cesaret edemedi. Hızla emrini verdiler ve oturdular.

Kurt başını salladı ve merkezdeki tahta çıktı. Beyaz deri kaplı tahta oturdu ve yanına baktı. "Veronica, davayı kısaca özetle."

"Evet, Majesteleri." Veronica her zamanki gibi eğlenceli değildi. Soğuk bir ifadeyle koltuğundan kalktı ve "Nadum Dağları'ndan geçen konvoya iki gün önce tanımlanamayan bir canavar saldırıya uğradı. Misyon için harekete geçirilen tüm gust vagonları yok edildi ve 21 sihirbaz öldü. Nişanın sonunda yüksek elf zarar görmedi, ancak canavar kaçtı "dedi.