Bölüm 7

110 12 3
                                    

Jisoo

Sabah olduğunda Lisa normal odaya alındı. Bu yüzden yoğun bakımın önünden hepimiz ayrıldık. Orada artık sadece Tae'nin başında duranlar vardı. Onlar için üzücü bir durum da olsa biz Lisa normal odada olduğu için mutluyduk. ChaeYoung artık işinin başına dönmüştü. Jennie ve ben Lisa'nın gözlerini açmasını bekliyorduk. Jennie sabaha kadar uyanık olduğu için şu an uyukluyordu. Uyanık olan bendim. Bir suçlunun kaçmaması için başında bekleyen nöbetçiler gibiydi. Jennie geceleri ben de sabahları uyanık kalıyordum. Benim işim zor olmasa da Jennie için zor olduğu kesindi. Bu yüzden çalan telefonumla onu uyandırmamak için hızlıca dışarıya çıktım. Şirketten arıyorlardı.

"Bayan Kim artık şirkete dönmelisiniz. "

"Sana da merhaba. "

"Günaydın efendim. Üzgünüm ama siz olmadan pek yürüyemiyoruz. "

"Mina durumları biliyorsun. Biraz daha idare etmeye çalışın. "

"Elimden geleni yapacağım. "

"Tamam. Hoşçakal. "

Telefonu kapatıp odaya girmek için geri döndüğümde karışımda gözleri kızarmış bana bakan Jennie'yi gördüm.

"Senin ayakta ne işin var? Git yat hadi. Sabaha kadar oturdun zaten. "

"Unnie sen git. Sen de çalışmazsan bu kız ne olacak? Hadi. Ben idare ederim. Hem ChaeYoung da burada. Ayrıca sabahçı. Uykum geldiği gibi onu çağıracağım. Söz veriyorum. "

"Hayır. Bunu kabul etmemi bekleme. "

"Lütfen. Lisa için. "

Ne kadar kalmak istesem de şirketi de bırakamayacağım doğruydu. Gitmem gerekiyordu. Bunun farkındaydım.

"Tamam. Ama bir şey olduğu gibi beni aramanı istiyorum. Anlaştık mı? "

"Anlaştık. "

Sarıldıktan sonra hızlı adımlarla hastahanenin dışına çıktım. Şirketi arayıp araba istemem gerekiyordu. Telefonu elime alıp numara tuşlayacağım sırada omzuma bir el dokundu. Tahmin edileceği üzere SeokJin karşımdaydı.

"Şirkete sanırım. "

"Nerden bildiniz? "

"Beni de aradılar. Bugün sizin şirkette olacağınızı söylediler. İptal olan toplantıyı bitirmek için beni çağırdılar. "

"Anladım. Şirkette görüşürüz o halde. "

"Aslında ben de sizi bırakmayı teklif edecektim. "

Ben de bundan korkuyordum. Anlatılanlara göre Lisa'nın geleceği rüyalarında görmek gibi bir huyu varmış. Ama bir yandan da bir ortaklık söz konusu. Uzak dursam bir dert durmasam bir dert. Karşımda iki yol var ve ikisinin ucunda da mutlu olmayacağım gibi. Kariyerim için her şeyi yapmak zorundayım. Bu yüzden bunu göze alacağım.

"Gidelim o zaman. "

Gülümsedi.  Beraber arabasına doğru ilerledik. Hastahanenin dışında olsam da aklım ve kalbim hala oradaydı. Bundandır ki yanımda olan kişi umrumda bile değildi. Hatta o kadar dalmıştım ki yarım saattir bana anlattığı hikayeyi dinlemiyordum bile. Gülmeye başladığında komik bir şeyler anlattığını düşünerek ben de güldüm. Ve dünyaya bu sayede döndüm. Sadece son cümlesini duyabildim.

"Böyle bir çocukluk yaşayıp hayat dolu bir insan olmasına rağmen orada yatıyor olması beni çok üzüyor. Durumu hala aynı. Bunları hak etmiyor. Lisa'nın da hak etmediğine eminim. "

Bu son cümle yüzünden keşke başını dinleseydim diye düşündüm ama artık çok geçti.

"Şimdi işe gidiyoruz. Bunları düşünüp daha fazla üzülmeyelim. Yapması ne kadar zor olsa da en azından kafamızı dağıtmaya çalışalım. " dedim moral verici bir şekilde. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi ve bana baktıktan sonra tekrar yola döndü. Bir daha da hiç konuşmadık.

Şirkete geldiğimde Mina beni kapıda karşıladı. SeokJin ile birlikte üçümüz içeriye girdik. Asansöre bindikten sonra da odama geçtik. Toplantı odası hazırdı ama SeokJin'i bu kadar hızlı beklemedikleri için birkaç eksikleri de vardı. Bu yüzden benim odamda bir süre oturmamız gerekiyordu. Odaya girdikten sonra Mina eksikleri halletmek adına dışarıya çıktı. Ben masama geçtim ve SeokJin de tam karşıma oturdu. Telefonu çıkartıp masaya koydum. Her an kötü bir haber gelebilirdi ya da iyi bir haber. Gözlerim hep telefonun üzerindeydi. Stresten ellerimle masanın üstünde oynuyordum. SeokJin birden uzandı ve ellerimi tuttu. Yüzüne döndüğümde gülümseyerek "Yapması zor olsa da kafamızı dağıtmaya çalışalım. " dedi. Ellerimi geriye çekerek başımla onayladım. Ayağı kalkarak camdan dışarıdaki manzaraya seyretmeye başladı. Ben de ona bakıyordum.

"Çok güzel bir yerde kurmuşsunuz şirketi. "

"Evet. Burası ailemden kaldı. " diyerek ben de ayaklandım ve yanına gittim.

"Hayat sizin için 1-0 önde başlamış anlaşılan. Ben bulunduğum yere kendi emeklerimle gelmek zorunda kaldım. "

"Benim hakkımda böyle düşünmenizi istemem. Babam serbest bir insan değildi. Buraya gelmek için benim de en az sizin kadar uğraştığıma bahse girerim. Babamın olmasına rağmen burada en düşük maaşla çalışan bendim. Üstelik babam mimariyle alakalı hiçbir şeye karışmama izin vermez ayak işleriyle uğraştırırdı beni. Kötü günlere sahip olmayan iyi günleri göremezdi onun için. "

"Güzel. O zaman ikimiz de 0-0'ız. "

Başımla onayladım. Ve telefonun çalmasıyla koşarak masama döndüm. Jennie görüntülü arıyordu. Rahat etmem için böyle yapıyor olmalıydı. Hemen açtım.

"Jennie noldu? Bir sorun yok değil mi? "

"Hayır. Sadeceeee.. " diyerek telefonu çevirdi ve önümde gözlerini açmış Lisa duruyordu. Halsiz olduğu her halinden belliydi ama bu bile bize yeterdi. Beklediğimizden erken açmıştı gözlerini. Bana gülümsedikten sonra Jennie de girdi kadraja.

"Şu an halsiz olduğu için doktor konuşmasını dahi istemiyor. Sadece bu tatlı hareketleri yapabiliyor bize. " dedi.

"Şükürler olsun. Bu bana şu an yeter de artar. " diyerek ağlamaya başladım. Zaten onu öyle gördüğümden beri kendimi zor tutuyordum. Jennie birkaç kez sakin olmamı ağlamamamı söyledi ama işe yaramıyordu. SeokJin bunun üzerine hemen yanıma geldi. Telefona baktıktan sonra neden ağladığımı anladı ve yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Lisa seni çok seviyorum. Bunu sakın unutma. " derken hala ağlamaya devam ediyordum. SeokJin elimden telefonu aldı ve "Sanırım kapatsak iyi olacak. " dedi. Kapattıktan sonra da bana sarıldı. Ben de bunu bekliyormuşum gibi ona sarıldım ve daha çok ağlamaya başladım. Bu beklentiler boşa çıkacak diye çok korkuyordum. Bizi bırakacak diye çok korkuyordum. Ama Tanrı'ya şükürler olsun ki gözlerini açtı. Birkaç güne hatta belki birkaç saate konuşmaya da başlardı kim bilir. Umarım Tae de iyileşir. Umarım bu mutluluk gözyaşları SeokJin ve arkadaşları için de akar. 

Blood Sweat & TearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin