Bölüm 14

62 3 0
                                    

Jimin

Telefonu kapattığım gibi Jungkook'la birlikte hastahaneye gitmek için taksiye atladık. Tae'ye bir şey olmadıysa o zaman YoonGi hyungun orada ne işi vardı? Kendisine mi bir şey oldu? Ya da Tae'ye değil de başka birisine? Kafamda binlerce soru vardı. Aynı şekilde Jungkook'un da olduğunu biliyordum. Ama bu soruların cevaplarını oraya gitmeden öğrenemezdik.

Hastahaneye vardığımızda YoonGi hyungu aradım. Bana aşağıda beklemememizi söyledi. Yaklaşık olarak 5 dakika sonra da yanımıza geldi. Yüzünde bir üzüntü yoktu. Hasta ziyaretine gelmiş birisinin yüzünde üzüntü olur değil mi? Eğer hasta ziyaretine gelmediysek neden geldik? Yoksa?

"Lütfen bizi buraya onun için çağırdığını söyleme. " dedim yanımıza ulaştığında.

"Ne için? " diye sordu.

"Chaeyoung burada değil mi? Onun için çağırdın. Jungkook'u çağırdığına göre Lisa da burada olmalı. Ve sen buradaysan Jennie de buradadır. Sana inanamıyorum. Aramızda bu konu hakkında o kadar konuştuk. Onları hayatımızda çıkartacağımıza söz verdik ve sen buradasın. Gerçekten anlamıyorum. Onu bir kez gördün sonra da bütün o konuşulanlar bitti değil mi? Bütün o konuşmalar onu bir kez görmenle yok olup gitti. Ben gidiyorum. " diyerek arkama döndüm. Sinirden ne yapacağımı bile bilmiyordum. Belki de NamJoon hyungla konuşmalıydım. Ya da Jin hyung. Buna yolda karar versem iyi olacak.

Hastahanenin dış kapısına yaklaştığımda ismimi duydum sesinden.

"Jimin bekle!! "

Beklememeliydim. Gitmem gerekiyordu. Ama yapamadım. Biraz önce kızdığım davranışı şu an ben gerçekleştiriyordum. Olduğum yerde kalakaldım. Yanıma gelmesini bekledim. Ve gelip tam karşımda durdu. Her zamanki gibi çok güzeldi. Onunla ne kadar az zaman geçirmiş olsam da benim için önemli bir yer kaplamıştı. Sanki onunla birlikte olmalıymışım gibi hissediyordum.

"Dinlemeden mi gideceksin? Ne olduğunu merak etmiyor musun? "

Evet. Ediyorum. Ama burada kalırsam bir daha gidemeyeceğimi biliyorum.

"Lütfen açıklamama izin ver. Sonra gitmek istersen seni engellemeyeceğim. Söz veriyorum. "

Zaten burada kalmam için bağıran bir kalbim vardı ve şimdi de beni sözleriyle ikna eden Chaeyong çıktı karşıma.

"Tamam. Seni dinliyorum. "

"Banka oturalım mı? Şuradaki. " diyerek bir bank gösterdi. Gösterdiği yöne baktığımda onu kurtardığım gün oturduğumuz bankı gördüm. Başımla onayladım ve oraya geçtik. Oturduktan sonra kendini tamamen bana çevirdi.

"Her şey Jisoo unnie yüzünden oldu. Lisa'nın gördüğü rüyadan dolayı sizden uzak durmamız gerektiğine inandırdı bizi. Siz bizim için tehlikeliymişsiniz ona göre. Hepimizin hayatını değiştirdi. Tıpkı bir oyuncakla oynar gibi. Telefon numaralarımızı değiştirdi bu yüzden de size ulaşamadık. Seninle ilk karşılaştığımda sana kötü davrandığımı biliyorum. Sonrasında da pek değişmedi. Hepsinin sebebi Lisa'nın rüyasıydı. Ama beni affetmeni istiyorum. Bir rüyaya göre karar vermemeliyiz değil mi? Altı üstü bir rüya. "

"Keşke bu da bir rüya olsaydı. Birden bire sizde ne değişti bilmiyorum ve anlayamıyorum. Sana yakınlaşmaya çalıştım ama beni geri çevirdin. Neden şimdi sen bana yakınlaşmaya çalışıyorsun? "

"Başta bu rüyanın görülme sebebinin sizden uzak durmamız gerektiği olduğuna inandım çünkü. Ama şimdi bunun asıl sebebinin size yakın olmak olduğunu düşünüyorum. "

"Üzgünüm Chaeyoung. Ben bu konuda YoonGi hyung kadar anlayışlı olamayacağım. İzninle gitmem gerekiyor. "

Oturduğum banktan kalktım. Yapmamalıydım. Bahanesi ne olursa olsun sonuçta bizi bırakmışlardı. Üstelik daha önceden bana yakın da davranmıyordu. Bu hastahanenin kapısında birlikte bekledik. Bazı anlar geldi birlikte ağladık. Birlikte endişelendik. Her şeyi unutup yeni bir hayata başlamış olmalarını sonra da geri gelip tekrar hayatımıza girmelerini kabul edemem.

Kalktıktan sonra çıkışa doğru ilerledim. ChaeYoung söylediği gibi bana açıklamasını yapmıştı ve gitmek istediğimde beni engellememişti. Arkama dönüp bakmadım ama ben onun yanından ayrıldıktan sonra hastahaneye döndüğüne eminim.

Cebimden telefonumu çıkartıp NamJoon hyungun numarasını tuşladım. Beni fazla bekletmedi ve ilk çalışta açtı.

"Efendim Jimin? "

"Hyung burada saçma sapan bir şeyler oluyor ve seninle konuşmam lazım. "

"Tamam. Sen neredesin? "

"Hastahanede. "

"Ne hastahanesi? Birisine bir şey mi oldu? "

"Hayır. Kimseye bir şey olmadı. Sen çık ve benimle nehrin orada buluş. Her şeyi anlatacağım. "

"Tamam. Ama umarım beni endişelendirmemek için yalan söylemiyorsundur. "

"Hayır. "

Telefonu kapattıktan sonra bir taksi çevirip ona söylediğim yere ilerledim. Polisliğe devam etmek yerine hayallerimi gerçekleştirmemi söyleyip beni dansa teşvik ettiği için NamJoon hyungun her zaman destekleyici bir insan olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bana bu konuda da yardım edebileceğine inanıyorum. Hepimizle hayallerle alakalı bir konuşma yaptı. İşin sonunda ise herkes sevdiği şeyle uğraşmaya başladı. Jin hyung hariç. O şirketinden vazgeçmedi.

Yaklaşık yarım saat sonra nehrin oraya vardım. Banklardan bir tanesine oturup NamJoon hyungun gelmesini beklemeye başladım. Bir yandan ise aklım hala ChaeYoung'daydı. Ona sert davrandığımı düşünsem de kendimi nedense susturabiliyordum. İçimde iki insan kavga ediyordu. Kazanan yoktu ve sadece bana zarar veriyorlardı.

"Jimin! "

"Hyung. "

NamJoon hyung yanıma gelerek banka oturdu. Yüzündeki endişe kilometrelerce öteden fark edilebilirdi.

"Anlat bakalım. Neler oldu? "

Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım. Çok fazla söyleyecek bir şey yoktu aslında. Sadece bizden neden uzak durduklarını söylemem yeterliydi.

"... ben de onları orada bırakıp seninle konuşmaya karar verdim. Son olarak da buradayım işte. " diye bitirdim cümleleri. Vereceği tepkiyi çok merak ediyordum. O kızlardan hiçbiriyle yakınlaşmamıştı. Hastahanede olduğumuz süre boyunca tek ilgilendiği Tae olmuştu. Zaten tarafsız olduğunu bilmem onu arama sebeplerimden bir tanesiydi.

"Jin hyungun bundan haberi var mı? Ya da en önemlisi Taehyung'un? "

"Hayır. YoonGi hyung, Jungkook, sen ve ben sadece. Yani öyle düşünüyorum. YoonGi hyung belki Jin hyunga söylemiştir. "

"Sen doğru olanı yapmışsın Jimin. Her ne olursa olsun onlardan uzak duralım. Hatta keşke kızlar gerçekler öğrenmeseydi ama yapacak bir şey yok. "

Ondan yaptığımın doğru olduğunu duymak bana iyi hissettirmişti. Çünkü ChaeYoung'u gördükten sonra düşüncelerimin değişmemesi için kendimi zor tuttum. Kendi kendime evhamlı davranıp davranmadığımı düşünmeye başlayacaktım ama neyse ki öyle değilmiş. Asıl soru bundan sonra ne olacak?

Blood Sweat & TearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin