Bölüm 8

105 16 1
                                    

Telefonu kapattıktan sonra Lisa'ya döndüm. Bir şeyler anlatmak istiyordu ama konuşması yasak olduğu için anlatamıyordu. Etrafta kalem kağıt aramaya başladım. Karıştırdığım çekmecelerden birinde peçete buldum. Peçeteyi çıkarttıktan sonra geriye kalem bulmak kalmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam çantamda da olması gerekiyordu. Çantamı kurcaladıktan sonra diplerde tükenmez kalem elime takıldı. Sonra ikisini birden Lisa'ya verdim. Halsizliğinden dolayı yazması uzun sürdü. Zaten aldığımda da zar zor anlayabildim.

TaeHyung'a bak lütfen. Durumunu merak ediyorum.

Peçetede yazan buydu. Buruşturup masanın üzerine bıraktım. Sonra yanına oturdum ve ellerini ellerim arasına aldım.

"Lisa bir rüya gördün ve etkisinden çıkamadın anlıyorum. Söylediklerin de teker teker çıktığına göre belki de seni dinleyip onlardan uzak durmalıyız ne dersin? "

Ellerini çekti ve buruşturduğum kağıda uzandı. Onu güzelce açtıktan sonra tekrar yazmaya başladı. Bitirdikten sonra bana uzattı.

Haklısın ama bu son. Bir daha onlarla konuşmayacağım.

Bu sefer de bu yazıyordu. Tekrar itiraz edersem ısrar etmekten vazgeçmeyeceğini biliyordum. Bu yüzden yalız kalmaması için ChaeYoung'u aradım. Aramamın üstünden birkaç dakika geçmesiyle birlikte odaya damladı.

"Aman Tanrı'm gözlerini açmış!! Bunu bana neden kimse söylemedi?! "

"Evet ama konuşması yasak. Fazla hareket de etmemesi gerekiyor. Sen biraz onunla kalsan olur mu? "

"Tabiki!! Bu da soru mu? "

Oturduğum yerden kalkıp Lisa'ya döndüm.

"Bu son. " dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı. Eşyalarımı önemsemeden çıktım odadan. Nasılsa ChaeYoung oradaydı.

Çıktıktan sonra merdivenlere yöneldim. Asansör kullanmayı sevmiyorum. Tam ilk basamağa adım attığımda koşuşturma sesleri duydum. Kafamı sağ tarafa doğru çevirdiğimde yüzündeki büyük endişeyle koşan kişinin SeokJin olduğunu fark ettim. Önce asansörlere doğru gitti. Gelmesi için tuşlara bastı ama gelmeyince sinirle küfür ederek vurdu. Sonradan gördüğü merdivenlere koşarak ikişer veya üçer adımlarla çıkmaya başladı. Anın şokunu atlattıktan sonra ben de peşinden çıkmaya başladım. Yoğun bakım katına geldiğimde bazıları ayakta volta atarken bazıları da oturmuş sessizce ağlıyordu. Zaten kötü bir şeyler olduğu SeokJin'in yüzünden belliydi. Ama yanlarına gidip ne olduğunu soramadım bile. Hem duyacağım şeyin kötülüğünden hem de Lisa'ya söylemekten korkuyordum. Üstelik kimse de beni fark etmiyordu.

Bir süre dikildim. Zaten Lisa'nın yanına dönünce ona ne diyebileceğimi de bilmiyordum. Birden YoonGi bana doğru döndü. Ağzından birkaç kelime çıktı ve yürümeye başladı. İlk başta bana geliyor sanmıştım ama yanımdan öylece geçip gitti. Doğruyu söylemek gerekirse beni görmezden gelip yanımdan geçmesini beklemiyordum. Durumun ne kadar kötü olduğu buradan belliydi.

Peşinden ben de gittim. Merdivenlerden çıkıp terasa geçti. Ben de arkasından kapıyı açıp çıktım. Geldiğimi hissetmesine rağmen hiçbir şey söylemedi. Yanına geçtim.

"Neden geldin? " diye sordu. Aslında bir şey demesini beklemiyordum. Bu yüzden garipsedim.

"Aslında Lisa TaeHyung'un durumunu merak ediyordu. O yüzden yanınıza geldim. Ama durumu iyi değil galiba. "

Birden bana döndü. Ben de ona döndüm. Bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama tekrar kapattı. Kelimelerini toparlayamıyor gibiydi. Kafasını eğdi sonra kaldırdı. Tekrar bir şeyler söylemeye yeltendi ama yine yapamadı. Onu böyle görüyor olmak beni de üzüyordu. Aynılarını ben de yaşayabilirdim. Neyse ki Lisa iyileşti.

Sonra birden gözünden akan yaşı fark ettim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Söylenecek söz de bulamıyordum. Bu yüzden tek yapabildiğim ona sarılmak oldu.

Bir süre öylece kaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süre öylece kaldı. Durumun garipliğini fark edip ayrılacağım sırada o da bana sarıldı. Üstelik sıkıca. Sonra başını boynuma doğru gömüp daha çok ağlamaya başladı. Benim ise tek yaptığım "Tamam her şey güzel olacak. Hepsi geçecek. " deyip saçlarını okşamaktı.

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Ama yarım saat veya fazlası olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar süre boyunca aralıksız ağladı. Sonra yavaşça kaldırdı kafasını ama hala belimden sarılıyordu bana. Ben de ellerimi boynundan çekip yüzüne götürdüm. Tek tük akan gözyaşlarını sildim. Ona bu kadar yakın olmamam gerektiğinin farkındaydım ama şu an sadece iyi olması için elimden geleni yapmak zorundaydım.

"Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için. " dedi. Sonra ayrıldık. Oturacak bir bank olmadığından yere oturdum. Yanımı göstererek ona da oturmasını söyledim.

"Anlat hadi. Ne oldu? "

"Tae'yi kaybedebiliriz. Zaten normal odaya alınmamasından bir şeyler döndüğü belliydi. Sen gelmeden önce birden bütün doktorlar ve hemşireler koşmaya başladı. Biz içeriye giremedik ama hemşirenin birinden aldık haberi. Acilen ameliyata alacaklarını söylediler. Bir sorun çıkmış. Ne olduğunu biz de bilmiyoruz. Doktor dilinden anlayamıyoruz. Hemşire gitmeden önce bu ameliyatın sonucuna kendimizi hazırlamamamızı söyledi. İyi şeyler çıkmayabilirmiş. "

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Lisa her şeyi hissediyor olmalıydı. Peki ona bunu nasıl söyleyecektim? Ya da şimdi YoonGi'nin yanında olduğumdan ona nasıl teselli verecektim?

"Ben ne diyebileceğimi bilmiyorum. Ama o kadar üzülme sonuçta bir doktor değil hemşire. Belki söylediği gibi olmaz. "

"Bilmiyorum. Umarım senin dediğin gibi olur. "

"Geri dönmek ister misin? Yani çocukların yanında olmak iyi gelebilir. "

"Hayır. Oraya gittiğimde aklımdan Tae'nin durumu çıkmıyor. Buradayken en azından seni düşünebiliyorum. Kafamı dağıtıyorsun. İyi geliyor. "

Normalde buna hemen tepkimi belli ederdim ama şu an bir şey demek doğru olmazdı. Onu daha fazla üzemezdim.

"Sen benim patronumsun. Biz olmayız bunu biliyorsun değil mi? "

En azından nazik bir dille belli etmeliydim bunun imkansız olduğunu.

"Senin patronun olmayı ben seçmedim. Eğer bize engel olacak bir şey olacağını rüyamda gördüğüm kişinin karşıma çıkacağını bilseydim emin ol patronun olmazdım. Neyse yakında senin de fikrin değişir. İnanıyorum. "

Umarım değişmez. Çünkü böyle giderse Lisa'nın söylediği her şey çıkacak ve sonucu yine TaeHyung için kötü olacak.

Blood Sweat & TearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin