Bölüm 15

89 5 1
                                    

SeokJin

Jennie'nin aramasından sonra YoonGi'nin evden fırlaması beni endişelendirdiği için telefonuma uzandım. İsmini bulduğum gibi arama tuşuna bastım. Birkaç kez çaldı ama sonunda açıldı.

"Efendim Jin? "

"Bugün YoonGi'ye bir telefon geldi. Jennie'den. Neler oldu? Neden Jennie onu aradı? "

"Kızlara yalan söyleyerek de olsa onları tutuyordum. Ama Jennie'nin yanında çalışan çocuk gelip her şeyi anlattı. Kızlar da bana sinirlenip evi terk etmeye karar verdiler. Sanırım artık beni dinlemek yerine kalplerini dinleyecekler. "

"Neyse bunları telefonda konuşmayalım. Her zamanki buluştuğumuz kafeye gidelim olur mu? "

"Tamam. "

Telefonu kapattıktan sonra arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Onun da arabayla geleceğini tahmin ettiğimden yaklaşık 10 dakika sonra buluşmuş olacaktık. En önemlisi birisinin bizi görmemesiydi. Eğer çocuklar Jisoo'yla görüştüğümü öğrenirlerse başım büyük derde girer.

Tıpkı tahmin ettiğim gibi 10 dakika sonra oraya varmıştım. Jisoo benden önce ulaşmıştı. İçeriye girdiğimde onu bir tane masada kafasında şapka ve gözlükle otururken gördüm. Her zamanki gibi fazla abartıyordu. Masasına gidip karşısına oturdum. Kendisine bir kahve söylemişti. Ben de aynısından istedim.

"Anlat bakalım. Neler oldu? " diye sorarak direk konuya girdim. O da hiç garipsemeden anlatmaya başladı.

"... sonra da beraber hastahaneye gittiler. Beni istemediler. Gerisinde neler oldu bilmiyorum. Belki de böyle yapmamalıydık. "

~Lisa'nın hastahaneden çıkış günü~

Bugün Lisa ayrıldığı için kızların hepsi gidecekti. Gitmeden önce Jisoo beni yanına çağırdı. Ne söyleyeceğini merak ediyordum. Aklıma iş dışında bir konu da gelmiyordu. Belki de bu ortaklığı yapmak istemiyordur.

Söylediği gibi hastahanenin çatı katına çıkmak üzere asansöre bindim. Asansörden indikten sonra bizi karşılayan kafeteryada bir köşede oturmuş beni bekliyordu. Gidip karşısına oturdum.

"Bir sorun mu var? "

Genelde direk konuya girmeyi severim. Bunun için direk sordum.

"Sana bir şey anlatmam gerekiyor. Lisa hakkında. "

"Tabi seni dinliyorum. "

Ve anlatmaya başladı. "... yani bu rüyadan dolayı biraz korkuyorum. " diye bitirdi sözlerini. Doğruyu söylemek gerekirse son söylediğinde haklıydı. Ben de duyduğumda korkmuştum. Tae'nin hapise girme ihtimalini göze bile alamazdım.

"O zaman şöyle yapıyoruz: Sen kızlarla konuşuyorsun ben de bizimkilerle. Birbirimizden uzaklaşmamız gerekiyor. Hatta yalan da söyleyebilirsin. Ortaya çıkmadığı sürece sorun yok. "

"Ne yalan söyleyeceğim? "

"Yalan söylemek zorunda değilsin. Sadece bu olay yaşandıktan sonra korktuğunu ve bizim bir daha bir araya gelmememiz gerektiğini söyle. Sonra bir gün onların yanına gidip Tae'nin öldüğünü söylersin. Böylece bizden iyice koparlar. "

"Tae'nin ölümü Lisa'yı sizden koparır mı? "

"Evet. Benim endişelendiğim o değil. YoonGi Jennie'ye, Jimin de ChaeYoung'a çok bağlanmış gözüküyor. Ama sorun değil. Onları Seul'den bile uzaklaştırmanın bir yolunu bulurum. Senin söyleyeceğin Tae'nin öldüğü ve artık bizimle işimiz kalmadığı. Ayda bir ya da haftada bir buluşup da birbirimize rapor vermeliyiz. Tamam mı? "

"Tamam. Anlaştık. "

~Günümüz~

"Ne olursa olsun bir yola girdik ve yaptık. Artık geçmişe dönemeyiz. Bunu düzeltmenin bir yolunu bulmalıyız. Jennie YoonGi'yi aradı. Tekrar yakınlaşıyorlar. "

"Ne?! "

Onun bundan haberi olmadığı verdiği tepkiden belli olmuştu. Ama şimdi endişelenmek yerine bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Onları tekrar ayırmalıyız.

"Evet. Onların sevgisini geri kazanmak zorundasın. "

"Nasıl yapacağım? Bana hep gelip bir şeyler yapmamı söylüyorsun! O kadar kolaysa gidip kızlara hepsinin senin planın olduğunu anlat ve sen çocukların sevgisini geri kazan! Benden bu kadar. Daha fazla buluşma yok. Daha fazla yalan yok. Bu küçük oyun burada biter. "

Oturduğu yerden kalktığı gibi kolundan tutup onu durdurdum. Bana bağırıp buradan gideceğini sanıyorsa çok bekler. Özellikle bu oyunun bittiğine inanıyorsa bunun olmayacağını ona göstermem gerekiyor.

"Nereye gittiğini sanıyorsun? Beni burada bağırtma ve otur yerine. "

Jisoo yerine otururken telefonum çalmaya başladı. Ekrana baktığımda NamJoon'un numarasını gördüm. Beni gördüğünden şüphelenip camdan dışarıya ve kafenin içine hızlıca bakındım ama etrafta kimse yoktu. Ben de telefonu açtım. Jisoo'ya susmasını söyledikten hemen sonra.

"Efendim NamJoon-ah, bir sorun mu var? "

"Hyung Jimin'le biraz konuştuk. Kızların bize yakın olmak istediklerinden falan bahsetti. Jungkook Lisa'yla çok yakın değildi zaten ama YoonGi hyungu kaybetmiş olabiliriz. "

"Jimin? "

"Onda sorun yok. ChaeYoung'la konuşmuş ve onunla olmak istemediğini söylemiş. "

"Tamam YoonGi'yle ben konuşurum. "

Telefonu kapatıp Jisoo'ya döndüm. Bir şekilde bu problemi çözmem gerekiyordu. Tıpkı hastahaneden çıktıkları o günkü gibi. YoonGi'yi Jennie'den uzaklaştırmak ve aynı zamanda kızlarla Jisoo'nun arasını düzeltecek bir plan olmalıydı bu. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Beynim en çok çalışması gereken zamanda çalışmıyordu.

"Lisa ve ChaeYoung'da sorun yok. Ama Jennie için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. " dedim Jisoo'ya.

"Sen beni anlamıyorsun galiba. Sana onlarla aramın bozuk olduğunu söylüyorum. "

"Öylece durup yakınlaşmalarını mı bekleyelim o zaman? "

"İnan artık umrumda değil. Bırakalım ne isterlerse yapsınlar. "

Ondan yarar gelmeyeceğini anladığım için söylediğini onayladım.

"Tamam o zaman. Bu buluşmalarımızın sonuncusu oluyor bu durumda. "

"Sanırım. "

"Kendine iyi bak. "

"Sen de. "

İkimiz de masadan kalktık. Ben hesabı ödedikten sonra birlikte dışarıya çıktık. İkimizi de bekleyen arabaların kapıları açıldı. Son bir kez baktım ona. Bunca zaman boyunca zorladığım, kötü bir abla olmasını sağladığım güzel yüzüne son kez baktım. Nedense bu ayrılık beni üzmüştü. Ama şu an bu umrumda olmamalıydı. Üstelik o da bana hiç benim şu an baktığım gözle bakmamıştı. Bu yüzden ikimiz için de son olan görüşme beni üzmemeliydi.

Arabaya binmeden önce gülümsedim ona. Ama bu gülümseme daha çok nezaketen olan bir gülümsemeydi. Bu zamana kadar yaptıkların için teşekkür ederim gülümsemesi. Bir daha görüşmek üzere gülümsemesi değil. Ve arabaya bindiğimde gideceğim yeri kendi kafamda belirlemiştim bile. Hastahane.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Blood Sweat & TearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin