Siyah. Ne kadar basit değil mi? Sadece beş harf ve iki heceden oluşan öylesine bir renk. Ama hayır. Hiçbir renk, özellikle de siyah, öylesine değildir.
Her şeyin bir anlamı vardır. İhtiyaçlardan doğarlar.
Siyah öyle bir renktir ki hem bütün renklerdir hem hiçbir renktir. Hem çok dostu vardır hem hiç dostu yoktur. Hem içi çok kalabalıktır hem de çok yalnız.
Siyaha anlam yükleyip özel olduğunu fark eden insanların bir hikayesi vardır. Ama bir pembe bir mavi ya da bir beyazı sevenin hikayesine benzemez bu. Çok yalnız kalmıştır belki, çok kırılmıştır; belki çok acı çekmiş çok ağlamıştır.
Siyahı hissetmek öyle kolay değildir. Bir şeyleri feda etmek gerekir uğruna. Gülüşleri, göz yaşlarını, mutlulukları... Bazen güveni, inancı kaybetmektir; sevmeyi, değer vermeyi unutmaktır.
Yani siyahı seçmek bu yolda bir şeyleri ardında bırakmaktır. Bıraktıklarına da dönüp bir daha bakamamaktır.
Siyah demek her duyguyu, her rengi, her insanı içinde karıştırıp onlara hiç benzemeyen bir şey ortaya koymaktır. Yeni duygular, yeni renkler, yeni insanlar...
"Siyah kadar yalnız" derler. Aslında siyah yalnız değildir. Sadece kimse ona benzemediği için ya da o herkesten farklı olduğu için, kimse onu anlamadığı için yalnız hissedendir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Bir İntihar
Poetry~Bir insanın en çok da hayalleri temiz kalmalı.~ Küçük şeylere anlam olan kocaman adamlar için.. Balıklar benim, siz kirletmeden hepsini yanıma aldım ?(Kaptan' için) [Sözler bana aittir.]