"Kookie uyan canım."
"Kook uyan."
"Jungkook uyan artık."
"Yah Jungkook!"Kulağımın dibinde bağıran canım arkadaşım Hoseok'u duymamazlıktan gelmeye çalışmıştım. Tabi başarısız olmama şaşmamak gerekiyordu. Çünkü bu kadar tiz sesi Ariana Grande bile çıkaramazdı. Yavaşça kafamı kaldırdım. Sırada yatmaktan belim tutulduğu için uzun bir süre gerinmiştim.
"Ne oldu?"
"Öğle yemeği zili çaldı. Tteokbokki yemeğe gidiyoruz. Jimin bahçede bekliyor bende yanına gidiyorum. Çabuk gel yoksa açlıktan öleceğim."Adeta rap yaparmışçasına ard ardına sıraladığı cümleleri idrak etmemi beklemeden sınıftan dışarı çıkan Hoseok'a bir süre bakakalmış ardından sıramın altından hırkamı ve telefonumu almıştım. Etrafı süzdüğümde sınıfta tek başıma kaldığımı fark etmiştim. Derin bir nefes alıp onun oturduğu sıraya doğru gitmek için yerimden kalktım. Sırasının üstünde sadece bir defter duruyordu.
"Defteri açmalıyız bence. Belki içinde önemli bir şey yazıyordur."
Her ne kadar iç sesime uymak istemesemde merakıma yenik düşüp defteri açmıştım. İlk sayfada birçok isim yazıyordu. Ne yazdığını aklımda tutamayacağım için direk telefonum ile fotoğrafını çektim. Birinin gelme olasılığı olduğu için hızla defteri kapatıp sınıftan çıktım. Bahçeye vardığımda Hoseok'tan azar işitmiş ve Jimin'in dalga geçmelerini çekmek zorunda kalmıştım.
...
Öğleden sonra Taehyung okula gelmemişti. Bu duruma her ne kadar üzülsem de belli etmemiştim. İşin garip yanı Jimin'in Yoongi ile oldukça yakınlamış olmasıydı.
Kulaklıklarımı takıp sevdiğim şarkılardan biri olan BIGBANG Haru Haru'yu açtım ve eve doğru yürümeye başladım. Hafiften yağmur çiseliyordu. Şarkıya eşlik ederek eve vardım. Annem bir şirkette avukattı. Bir dava üzerinde çalıştığı için sirkette kalacağını bu yüzden geç geleceğini söyleyen bir mesaj atmıştı.
Odama girip sırt çantamı bir köşeye atmıştım. Telefonu elime alıp bugün çektiğim fotoğrafı açmıştım. Yazan şeyleri görünce oldukça şaşırmıştım.
♧Efsanevi Aşklar♧
1)Hades ve Kore/Persephone
2)Mark Antony ve Kleopatra
3)Napolyon ve Josephine
4)Afrodit ile (Venüs) Çoban Anahis
5)Kerem ile Aslı
6)Paris ve Helen
7)Leyla ile Mecnun
8)Dante Alighieri ile Beatrice
9)Ferhat ile Şirin
10)Czar Nicholas II ve Alexandra Federovna
11)Adolf Hitler ve Eva
12)Prens Edward ve Wallis Simpson
13)13 numara da hiçbir şey yazılmamış, boş bırakılmıştı. Hepsi yabancı isimdi ve neredeyse hiçbirini tanımıyordum. Kaşlarımı çatıp hepsini araştırmayı unutmamak için panoma not aldım. Karnım acıktığı için hazır ramenlerden iki tanesini yapıp afiyetle yedim. Ardından oyun oynamak için bilgisayarım başına oturdum.
...
Telefon mesaj geldiğini belirten bir şekilde titreyince heyecanla oynadığım oyunu duraklatıp telefonu elime aldım ve mesajı açtım.
GÖNDEREN: ChimChim
NiNi Bar'a çabuk gel.
(Evet barın adı NiNi has EXO-L anlar hsksajahjsh)GÖNDERİLEN:ChimChim
Neden?GÖNDEREN:ChimChim
Yah! Sorgulamadan gel işte.Gözlerimi devirip bilgisayarı kapattım. Kim bilir yine ne olmuştu. Dolabımın karşısına geçip beyaz tişörtlerimden birini ardında siyah pantolonumu giydim. Saçlarımı hafif karıştırdım ve yağmur yağma ihtimaline karşı siyah hırkamı giydim. Biricik aşkım olan -tabiki Bay Mükemmel'den sonra- kulaklığımı ve telefonumu hırkanın cebime koydum. Evin anahtarını alıp evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Mine ~TaeKook~
FanfictionGenç adamı hızla kendisi ile kapının arasına aldı. Yavaşça kulağına yaklaşıp derin bir nefes aldı ve kulağının arkasına yavaşça nefesini bıraktı. Genç adamın bütün vücudunu titretecek bir sesle fısıldadı. "Sonunda..." derin bir yutkunma sesi yankıla...