9. Bölüm

1K 68 24
                                    

"Sen fark edemesen bile ben, tüm parti boyunca gözlerimi senden alamadım."

Jungkook Taehyung gittikten, yaklaşık yarım saat sonra banktan kalkmayı akıl edebilmişti. Taehyung, genç adamın kafasını iyice karıştırmıştı. Jungkook yavaşça kalktığı banka baktı ve Jimin'in evine doğru yürümeye başladı. Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı. Bir ihtimal ondan hoşlanma ihtimalini düşündü. Sonra saçmaladığını düşündüğü için kızdı kendi kendine.

Jimin'in evine gelir gelmez arkadaşının yumuşak yatağına atladı Jungkook. Her şeyi anlattı ona. Jimin, artık onunla adam akıllı konuşması gerektiğini ve neden böyle davrandığını sormasını söyledi. Jungkook biraz düşündükten sonra Jimin'e hak verdi. Yarın okulda Taehyung ile konuşup derdini öğrenecekti.

JUNGKOOK'UN AĞZINDAN

Jimin'i ayağımın ucuyla tekrar dürtüp bağırdım.

"Uyan artık Jimin-sshi!"

Jimin sonunda öfkeyle yatağından doğrulup bana baktı. Ardından taklidimi yapmaya başladı.

"Jimin-sshi, JJimin-sshi Jimin-sshi. Ne var?!"

Sırıtıp saçımı düzelttim. Ardından dalga geçercesine ona cevap verdim.

"Ben eve gidip geldim ama sen hâlâ uyuyorsun Jimin-sshi. Bir de bana çok uyuyorum kızarsın."

Jimin sinirle soluyup yataktan kalktı ve odadan çıktı. Büyük ihtimal tuvalete gidecekti. Odadan çıkıp Bayan Park'ın hazırladığı kahvaltı masasına oturdum ve Jimin'i beklemeye başladım. Bugün Taehyung ile konuşacaktım bu yüzden oldukça heyecanlıydım. Umarım konuşurken kendimi rezil etmezdim.

İmkansızı istiyorsun gibi sanki. Konuşabileceğinden bile şüpheliyim ben.

Her ne kadar iç sesime hak vermek istemesem de doğruyu söylüyordu. Değil konuşmak ağzımı açabilirsem büyük başarı olacaktı benim için.

...

Okula geldiğimizde Taehyung'u aradı gözlerim ama o yoktu. Günün ilerleyen saatlerinde ise gelmeyeceğini anlamıştım. Moralim bozulmuştu biraz. Jimin ertesi gün söylersin demişti. Ancak Taehyung ertesi günde gelmemişti. Diğer günde ve ondan sonraki günde. 1 hafta boyunca gelmediğinde iyice meraklanmıştım. Jimin ve Hoseok, Yoongi'nin ağzını aramaya çalışmışlardı. Ancak Yoongi bilmediğini söyleyerek ikisini de geciştirmişti.

Bugün ise günlerden pazardı. Taehyung'u delicesine özlemiştim. Okula gelmediği gibi parka da gitmiyordu. Derin bir nefes aldım ve aklıma gelen fikirle dolabımın karşısına geçtim. Siyah kot pantalonumu ve siyah bol gömleklerimden birini giydim. Telefonumu, bir miktar para ve kulaklığımı alıp aşağı indim. Siyah ayakkabılarımı giydim ve askılıktan siyah hırkamı elime alıp evden ayrıldım.

Taksi durduğunda parasını verip aşağı indim. Büyük tabelada kocaman harflerle NiNi Bar yazılmış ve ışıklandırılmıştı. Elimi, taksideyken giydiğim hırkamın ceplerine sokup bara doğru ilerledim.

Korumalar beni tanıdığı için kimlik göstermeden içeri girmeme izin vermişlerdi. Etrafta gözlerimi gezdirip Jongin'i aradım. Ancak onu görememiştim. Barmenlerden birisine onu nerede bulabileceğimi sordum. O da yukarıda olabileceğini söyledi. Yiyişen çiftlere ve dans edenlere çarpmamaya dikkat ederek merdivenlere ulaştım. Merdivende bile yiyişenleri gördüğümde gözlerimi devirmeden edemedim. Bunun için yukarıda çokça oda bulunuyordu.

Dikkatlice merdivenleri çıkmıştım. Bu mekan 4 katlıydı. Zemin kata gitmek için merdivenlerden aşağı inmek gerekiyordu. Oraya herkes giremezdi. Tabiki bende girmemiştim. İkinci kat bar oluyordu. Üçüncü kat ise insanların rahatça oynaşması için yapılan odalar. En üst kat yani dördüncü kat ise V.I.P olanlar için özel odalardı. Diğer merdiveni de zorlukla çıkıp Jongin'in hangi odada olabileceğini tahmin etmeye çalıştım.

Rastgele bir kapıyı açmaya çalıştığımda kapı kilitliydi. Başka bir kapıyı açmaya çalıştığımda onun da kilitli olduğunu fark ettim. Derin bir nefes alıp 3. seçtiğim kapıya ilerlerken içeriden gelen inleme sesleri 4. seçtiğim kapıya yönelmemi sağladı. 4. kapı açıldığında şok olmuştum. Kesinlikle bunu beklemiyordum.

İçerisine girdiğimde odanın kocaman olduğunu fark ettim. Odanın ışıklarını açmam ile siyah ve grinin uyumu yüzüme gün ışığı gibi çarpmıştı. Orta da parlak siyah yatak örtüsü olan, başlığı gri ama siyah motifler ile süslenmiş bir yatak vardı. Yatağın karşısında siyah, gri motiflerden oluşan uzun bir dolap vardı. Dolabın yanında ise gri, siyah motifleri olan bir kapı bulunuyordu. Yatağın sağ kısmında büyük siyah deri bir koltuk hemen yanında ise büyük bir abajur vardı. Odada 2 tane gri renkte kısa halı bulunmaktaydı. Yatağın sol kısmında küçük bir komidin duruyordu.

Yatağın sol kısmında ki duvarı görmemle yerimde çakılı kalmam saniyeler içinde gerçekleşmişti. Oda da, diğer şeylerden önce bunun gözüme çarpması gerekirdi. Emin olmak için kapıyı kapatıp duvara yaklaştım. Duvara benim büyük boy resmim çerçeveletip asılmıştı. Ne tepki vermem gerektiğini bilememiştim. Üstelik buna enseme verilen sıcak bir nefes ve onun sesi eklenince içimden diyebildiğim tek şey 'Hassiktir' oldu.

"Bir şey mi arıyordun güzelim?"

Veeeee kestiğğğğğğğk. Öhöm öhöm inşallah beğenmişsinizdir efenim. Çok yakında final yapacağımı size bildirmek isterim.

Uzun zamandır atmayaşım için de kusura bakmayın ama diğer bölümün 2 gün bilemediniz 3 gün sonra geleceğine emin olabilirsiniz. Eğer beğendiyseniz yıldızcığa basabilir ve fikirlerinizi de yorumlara yazabilirsiniz.

Biricik arkadaşımın isteği üzerine size NamJin ile veda edeceğim hoşçakalın ve Kendinize dikkat edin ♡♡.

Biricik arkadaşımın isteği üzerine size NamJin ile veda edeceğim hoşçakalın ve  Kendinize dikkat edin ♡♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
You Are Mine ~TaeKook~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin