Kyung için her şey ağır çekimde ilerlerken, aslında Jaehyonun sarışının önüne atlaması gayet hızlı bir şekilde gerçekleşmişti. Kyung'un beklemediği bir anda.Jaehyo'nun arkasından tişörtüne asılıp onu durdurmak için hamle yapsa da, başaramadı. Tam tersi kendisi de o tarafa sürüklenmeye başladı. Arkasındaki kısa boylu Taeil tarafından. Bu çocuk ne ara bu kadar güçlenmişti böyle? Yoksa Kyung mu iyice zayıflamıştı? Ya da vücudunda yayılmaya başlayan heyecan yüzünden donup kaldığı için miydi? Hiçbir şey söylemesine fırsat kalmadan sarışın adamın yaslandığı duvara ilerlediler.
Fakat sarışın, görüş açısına girene kadar onları fark etmemişti bile. Sigarasını ağzına götürdü. Sigara mandalla tutturulmuş gibi ağzından sarkarken, önlerinde duran üç arkadaşı fark ettiğinde, ağırlığını bir bacağından ötekine doğru verdi. Kulaklıklarını kulağından çıkarıp donuk bir şekilde onlara baktı."Arkadaşımız Kyung cüzdanını kaybetti."
"Biliyorum." dedi hızlıca
"Biliyorsun evet. Ben senin aldığını düşünüyorum."
Kyung zaten iri olan gözlerini daha da açtı. Gerçekten pat diye söylemiş miydi? Bugün her şey ne kadar da dizi özeti gibiydi. Sanki olması gereken yerler kırpılmıştı ve Kyung sadece kalan yerleri görebiliyordu.
Küçük bir çocuk gibi beni arkadaşlarına şikayet etti diye düşünecek.
Siktir.
"Jaehyo,Tanrım."
Gözlerini eliyle kapattı ve ofladı.
"Benim aldığımı mı? Peki bunu sana düşündüren ne?"
"Sınıftan herkes çıktığında hala ordaydın. Ayrıca kimseyi kandırmayalım. Daha önce yapmış olan her zaman yapar. Değil mi?"
Jaehyo.
O gerçekten fazla öz güvene sahip bir kişilikti.
Bu kadar açık sözlü olmak mı zorundaydı?
Panik, Kyung'un damarlarında dolaşmaya başladı. Bitmişti. Hayatı sona ermişti. Sarışın sinirlenecekti. Jaehyo'ya sinirlenip bağıracaktı ve oradan geçen herkes onlara bakacaktı. Ya da sarışın, Jaehyo'ya yumruk atacaktı. Jaehyo çamurlu yola pat diye düşecekti. Daha sonra sıra Kyung'a gelecekti. Başka bir olası senaryoda ise tartışma büyüyecek, olay rektörün odasına kadar gidecekti. Hiçbir türlü bu olaydan acısız kurtulamayacağını düşündü.
Bu adamdan boş yere hırsız ya da korkulan kişi olarak söz etmiyorlardı değil mi?
"Ben almadım."
Kyung kafasını eğmiş gözlerini kapamış hayatının bir sonraki sahnesine senaristlik yaparken, sarışının sakin sesini duydu. Gözlerini açıp şaşkın şaşkın ona baktı.
Ağzındaki sigarasını sömürüp dumanı dışarı üfledikten sonra sigarayı yere atıp üstüne bastı.
"Dostum bak. Söyle ve bitsin. Seni müdüre söylemeyeceğiz. Ya da polise. Sadece şu cüzdanı ver tamam mı?"
Durum neden buraya gelmişti ki ? Neden yargısız infaz yapmaya bu kadar meraklıydı?
"Bende değil."
Tekrar sakince cevap verdiğinde Kyung daha fazla şanslarını zorlamamaları gerektiğini düşünüp Jaehyo'nun kolunu tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be The Light // Zikyung
Fanfiction"Bakın, asıl sınav için endişe etmesi gereken o. Küçükken annemin uzak durmamı istediği tiplere benziyor." Gözlüklü olan onayladı. "Öyle de zaten. Pek parlak bir adam değil. Duyduğuma göre hırsızlıktan sabıkası varmış. Bizim okula girmeyi nasıl baş...