Güneş doğduğunda, Kyung çoktan gözlerini açmıştı. Gün ışığı odanın içini tamamen aydınlattığından beri uykusunda gördüğü hatırasını tekrar tekrar gözünün önüne getirip duruyordu. Beyni sürekli filmden alınan kısa kesitlermişçesine ona yaşadıklarını gösteriyordu.
Ve Kyung hatırladığı şeyden emin olmak için uyandığından beri bu kesitleri başa sarıyordu.
İki yıl önce polis merkezinde Jihoon'un yanında gördüğü şuan yattığı yatağın sahibi miydi? Bir yerlerden hatırladığını biliyordu ama...
Böyle bir anıdan çıkacağını hiç düşünmemişti.
Sonuçta dünkü gözlemlerine göre oldukça düzgün bir adamdı. Geldiğinden beri sürekli sarmaş dolaş olduğu pofuduk bir kedisi vardı. Kedi seven insanlardan zarar gelemezdi. Ayrıca oldukça canlı ve neşeliydi. Kyung'la ilk kez tanışmış olmasına rağmen sıcaklığını ona hissettirmişti. Hiç Jihoon'a uyuşturucu kullanırken eşlik etmiş olan biri gibi durmuyordu.
Şakaklarını ovuşturup inledi. Önemli bir şeyin farkına varmıştı.
"Sanırım geçmişi geçmişte bırakamayan bir tek ben kalmışım."
Yukwon iyileşmiş ve hayatına devam ediyor olmalıydı. Tıpki Jihoon'un yapmaya çalıştığı gibi. Taeil ve Jaehyo da bu duruma destek olmak için çabalıyordu. Gerçekten de ilerleyemeyen bir tek o kalmıştı.
"Pekala. İşte gidiyorum."
Odanın kapısını küçük bir gıcırtıyla açtıktan sonra kimseyi uyandırmamak için parmak uçlarında yürüyerek dış kapıya ulaştı. Evden çıkmadan hemen önce göğsüne yatmış kedisiyle kanepeden kolları sarkan Yukwon'a bakmayı ihmal etmedi.
O kesinlikle her şeyi geride bırakamayan tek insandı.
***
"Geleceğini biliyordum. İçeri geç."
Kyung bir haftadır uğramadığı evinin kapısını çaldığında, onu Jaehyo karşılamıştı. Vücudunda artan adrenalin hormonu yüzünden midesi bulanıyordu. Hava soğuk olmasına rağmen elleri terlemişti. Avuç içindeki ıslaklıktan rahatsız olup ellerini pantolonuna sürttü. Derin bir nefes alıp Jaehyo'nun geçmesi için çekildiği yerden içeri girdi.
Kyung'un heyecan yüzdesi sınırları zorluyordu. Başta düşük bir seviyedeydi fakat evine yaklaştıkça artmıştı. Oysa Jiho'nun evinden çıktığında cesaret doluydu. Hatta yol boyunca kendi kendine bunu yapabileceğini söyleyip durmuştu. Ama bunu düşünüp durması işine yaramamış, tam tersine korkmasına ve neredeyse vaz geçip geri dönmesine sebep olmuştu. Neyseki son anda gelen dürtülerini dinlemek için çok geçti. Şu an kendi evinin salonunda dikiliyordu. Jihoon ile aynı çatı altındaydı.
"Kyung?"
Taeil yeni uyandığını belli edercesine gerilerek etrafta dolanırken arkadaşını görmesiyle durdu.
"Merhaba hyung."
Kısa vücudunu Kyung'un üstüne atarak ona sıkıca sarıldı.
"Üzgünüm Kyungie, sana sormadan böyle bi şeyi yaptığım için. Bu çok büyük bir hataydı. Onu birden bire buraya getirmek çok aptalcaydı."
Konuşurken vücutlarını ayırdıktan hemen sonra tekrar kollarını ona doladı.Kyung sırtını sıvazlarken devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be The Light // Zikyung
Fanfiction"Bakın, asıl sınav için endişe etmesi gereken o. Küçükken annemin uzak durmamı istediği tiplere benziyor." Gözlüklü olan onayladı. "Öyle de zaten. Pek parlak bir adam değil. Duyduğuma göre hırsızlıktan sabıkası varmış. Bizim okula girmeyi nasıl baş...