Multi: Alev'in bulduğu fotoğraf
Bu hayat benden ne istiyordu? Tam mutlu olayım derken bütün acılar bana yük oluyordu. Allahım ben ne günah işlettim? Neden bütün şeyler beni buluyordu? Neden ? Allah aşkına biri bunun sorunun cevabını versin de öğreneyim...
Kolumda bir el hissettiğimde arkama döndüğümde Emre'nin olduğunu gördüm. ''Yalnız kalmak istiyorum.'' Emre'nin yüzüne bile bakamıyordum. Çok utanıyordum...
Çenemden tutup yüzümü ona doğru çevirmemi sağladı. ''Utanma benden..'' yanaklarımda bir ıslaklık hissettim. Lanet olsun ağlıyordum. Birilerinin yanında ağlamayı hiç sevmiyordum.
''Ağlama. Onların ağzını burnunu kıracağım. Sen yeterki ağlama.'' dedi, beni teselli etmeye çalışıyordu...
''Kendimi iyi hissetmiyorum, bırak gideyim.''
''Hayır, seni ben bırakacağım.''
Birden üstüme yorgunluk gelince, ''Beni kucağına alır mısın? Hiç yürüyecek halim yok..''
Beni hemen kucağına alınca bende başımı omzuna yasladım. Anıl neredeydi? Allah senin belanı versin Anıl... Bir erkek sevgilisinin kötü gününde nasıl yanında olmazdı. Nefret ediyorum senden....
Emre beni arabaya doğru götürüyordu. ''O ikisi senden ne istiyorlardı?''
''Lütfen... konuşacak halim bile yok. Sonra anlatsam'' Gözüm yavaş yavaş kapanıyordu...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gözlerimi açtığımda, kendi odamda değildim. Birdakika ben neredeydim?
En son Emre beni evime götürecekti, daha sonrasını hatırlamıyordum. Dün ki olanlar aklıma gelince, gözlerim dolmuştu. Hayır Hayır Alev! Ağlamayacaksın...
Kapı açılınca gözlerimi oraya çevirdim. Gelen kişi Emre'ydi.
"Günaydın Alev, nasılsın? Kendini iyi hissediyor musun?" Bu bana neden çok iyi davranıyordu? Kesin bana acıyordu. Lanet olsun!
Bir süre cevap vermedim. "Anlıyorum seni, dün gece kötü şeyler yaşadın. Ama inan bana, ben hallettim onları," birdakika ya bu nasıl halletmisti?
"N-nasıl hallettin?"
"Nasıl hallettiğimi boşver. Nasılsın iyi misin? Sen onu söyle bana." Emre'nin bana iyi davranması çok garibime gitmişti...
"İyim. Ben evine gitmek istiyorum."
"Merak etme, kahvaltı hazirladim. Kahvaltı yapalım, ben seni bırakırım."
Onaylar şeklinde kafamı salladım.
"Eğer duşa falan girmek istiyorsan, banyoyu kullanabilirsin." gülümseyerek ona baktım.
"Herşey için teşekkür ederim Emre, sana minettarım."
Gülümsedi. Gülümsemek ona bu kadar çok yakışır mı ya?
"Neyse sen hazırlan ben asağa iniyorum. Kahvaltı için seni bekliyor olacağım. Çok oyalanma,bekletilmekten hoşlanmam," iki dakikada nasıl ukala birine dönüşmüştü?
Emre odadan çıkınca bende banyoya doğru yöneldim. Heryer beyazı ve siyahlarla kaplıydı belliydi en sevdiği rengi beyaz ve siyah olmalıydı. Duşa girsem iyi gelecekti bana.
Duştan çıktıktan sonra Emre'nin az önce bıraktığı kıyafetleri giydim. Emre'de kız kıyafetleri ne işi vardı? Sanırım kız kardeşi vardı.
Aynanın karşısına geçince üstümü süzmeye devam ederken, gözüm bir yere takıldı. Yatağın az ucunda bir fotoğraf vardı. Acaba baksam ayıp mı olurdu? Aman! Bakayım sonuçta haberi olmayacak. Yatağının kenarına doğru yürüdüm. Eğilip fotoğrafı aldım. Fotoğrafta bir kız çocuğu öpüyordu ama yüzü gözükmüyordu . Erkekte poz vermişti. Bu fotoğraf Emre'nin olmalı. Sanırım Emre'nin çocukluk aşkı vardı. Bir ara benimde varmış. Yani annem hep söylerdi bana bunu. Ama ben neden olduğunu hatırlamıyorum?
"Hadi gel artık!" diye kükredi Emre
Az kalsın yüreğime iniyordu. Bu nasıl bir bağırmak?
"Tamam geliyorum."
Fotoğrafı yerine koyunca asağa indim.Emre kahvaltı hazırlamış bekliyordu. Ooo! Kahvaltı masası yakıyor! Bunları Emre hazırlamış olamaz.
"Mmm, masayı sen mi hazırladın?"
kafasını olumlu seklinde salladı. "Hadi otur," diye emir verince gözlerimi devirip bişey demedim. Çünkü onu yaklaşık 1 saattir bekletmistim. Daha fazla kızdırmamalıydım.
Oturunca kahvaltı yapmaya başladık. Lanet olsun! Anneme haber vermeyi unuttum. Hemen endişelenerek, "Eyvah telefonum nerede?"
"Merak etme annene mesaj attım."
"Ne! Ne yazdın anneme?" bağırmıştım, kaşlarını çattı.
"Ne bağırıyorsun? Arkadaşında kalacağını yazdım."
Oh! Içim rahatlamıştı.
"Peki."
Kahvaltı yaparken sessizlik olmuştu. Lanet olsun ben sessizlikten nefret ederim. Hemen birşey düşünüp konu açmalıydım.
"Anıl nerede? Dün gece neden yanımda değildi?"
Lokmasını çiğniyordu ki durdu.Ağır ağır başını kaldırıp gözlerimin içine baktı.
"Anıl mı?" duraksadı. Belli birşey olmuştu. "Anıl' ın annesi fenalaşmış. Annesinin yanına gitmek zorunda kaldı." Ne? Olamaz Anıl kesin çok üzülmüştü.
"Benim Anıl' ın yanında durmam lazım. Kesin çok kötü olmuştur." ayağa kalktım.
"Otur oturduğun yerde," diye kükredi. Neden hemen sinirlenmişti?
"Onun senin yanında olması lazımdı." diye mırıldandı. "Anlamadım?"
"Merak etme annesi iyi. Anıl da iyi."
Oh. Içim rahatlamıştı. En azından iyi olduklarını öğrenmiştim.
............"Herşey için teşekkür ederim."
Emre beni evime kadar getirmişti. Ona çok minettardım. Kötü günümde bile yanımda olmuştu. Emre bişey demeden arabaya binip hızla ortalıktan kayboldu. Bende evin kapısını çaldım. Kapıyı açan kişi Annemdi.
"Hoşgeldin kızım."
"Hoşbuldum anne." İçeri girdim.
"Kimde kaldın? O arkadaşını ben tanıyor muyum?" Ohoo annem ben gelir gelmez beni sorguya çekmişti.
"Anne sonra konuşalım çok yorgunum." deyip odama çıktım. Hemen yatağa uzanıp bir süre tavanı izledim. Dün gece olanlar aklıma gelince gözümden bir yaş düştü. Bana bunu nasıl yapabilirlerdi? Umarım videoyu internete koymamışlardı. Gerçi Emre hallettiğini söylemişti. Umarım halletmiştir.
...............Okulun bahçesine girince bütün gözler gene bana çevirildi. Ben takmamaya karar verdim. Çünkü eğer suratlarındaki ifadeleri görmek istemiyordum. Yine bana sürtük demeye devam ederlerdi. Tam okula giriyordum birden karşıma biri çıktı.
Ama
Bu nasıl olur?
Bu bizim okula gelmiş olamazdı değil mi?
"Mert, ne işin var senin burada?"
Hafif sırıttı. "Ne o çok mu saşırdın?
"Ne istiyorsun Mert?"
"Artık sana rahat yok Alev.Sen beni terk ettin ya, hayatını cehenneme çevireceğim. Kork benden."Evet bölümü nasıl buldunuz?
Diğer bölüm yarın veya pazar gelecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ SES
Fiksi Remaja"Hani derler ya kalbimdeki sese inanmıyorum diye, aşık olunca KALBİMDEKİ SESE inanmaya başlayacaksın."