sensiz koşmak istedim yağmurda,
sonra attım kendimi dışarı aniden
eşyalarımı, her şeyimi o masada bırakarak.
koştum, koştum durdum.
seninle delicesine yağan bir yağmurda
karşılaşmak istercesine koştum.
inan bana, kalbimi yakan bu özlemini
böylesine bir yağmur bile söndüremedi
yangın yeri
kurtarılamadı.deniz kenarına koştum,
caddede koştum.
insanlar kaçışırken,
bazıları şemsiyesini tutamazken,
ben koşturdum büyük bir mutlulukla.
senin aşkından sırılsıklam olmuştum ya hani,
soyutluktan çıktı
somut oldu bu eylem.sonra kitapçının yolunu tuttum yine,
öksürmeye başladığımda,
ayakkabılarım yırtığından su aldığında
durmam gerektiğini anladım
delirmekten çıkmıştım,
başka bir boyuttaydım.
tam kapının önüne gelmiştim ki
sokak başından seni gördüm
kitapçıya girerken.titreyerek, başımdan aşağı kaynar sular dökülerek
ben de girdim ardından içeri.
sen bakınıyordun kitaplara,
farketmedin ki beni.
saklanarak gitmeye çalışıyordum ama
sen arkamdan gelmeye başladın.
özlediğim gözlerine dönüp bakamadım
adını seslenemedim
biliyordum, büyük ihtimal sen bir başkasına aittin.masama geri oturdum
saçlarımı kurutuyordum ceketimin kenarıyla
havlu gibi kullanarak onu
gözyaşlarımla daha çok ıslanıyordu kitap sayfaları
sen geldin,
tam çaprazımdaki masaya oturdun.
gözlerimi yerden güçlükle çektim üzerine
saçlarını gördüm ilk yine,
gece saçlarını.
sonra arzularcasına dudaklarına baktım,
gözlerine.
nefes alış verişlerini bile özlemiştim,
tutkuyla nefes aldım aniden.bana baktın.
kafamı çevirdim yavaştan.
ben değilmişim gibi davrandım,
keşke öyle davranan ben olmasaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kitapçının kapatıldığı gün bir monet tablosu parçalandı
Poetry'yıldızlı bir gece ama van gogh tablosu değil' kitabının ikincisidir.