Laz kızı kolejde |13•

7.3K 402 36
                                    

Medya : yeni Evrim karekterimiz

"Doğruluk mu? Ce-"

Nefes, Buğra abimin sözünü ellerini havada sallayıp özürlü taklidi yaparak kestiğinde bütün dikkat ona kesilmiş, Burak abim sözünü yarıda kesmişti.

"Doğruluk abicim, doğruluk."

Buğra abim kocaman elini çenesine koyduktan sonra tavana baktı. Sonra gülerek düşünmeye başladı.

"Ahanda buldum. En çok korktuğun olay"

Nefes, kaşlarını çatıp düşündükten sonra dudaklarını dişledi.

"Burnumun ucunda çıkan kocaman kırmızı sivilce. Kilo almam. Sevdiğim çocuğa karşı rezil olmam..."

Nefes olayları saydırırken şaşkınlıkla onu dinledik hepimiz. Aras'ın kafasını azıcık ittirmesi ile Nefes kendine gelip sustu.

"Pardon"

Nefes, hafiften özürünüde dileyip kenara çekilince şişe tekrar çevrildi. Bu sefer Evren ile benim aramda durunca kime ne geldiğine baktık.

Evren'e cevap, bana ise Soru gelmişti.

"Şükür"

Dediklerimin ardından herkes bana yan gözle bakınca omuz silktim. Evren'e soruyu sormak için dudaklarımı aralamadan onun cevabı geldi.

"Cesaretlilik"

Göz devirdim. Erkeklik taslayacaktı.

"Kendini kafeden attır"

Yüzünde muzipçe bir gülümseme olunca ona tip tip baktım.

"Abinide yanımda getiririm ama"

Omuz silktim yavaştan. Evren sandalyesinde ayağa kalkıp yanıma geldi. Hepimiz ona tip tip bakarken yanağıma konan öpücük ile uzunca 'hassiktir' çekmiştim.

"Lan"

Abimin sesini duyunca Evren yukarıya bakıp bir hatim indirip geri aramıza döndü. Diğer yanağımıda öpeceği sırada elimi yanağıma koydum.

"Bacımın namusu gidiyor"

Buğra abim, hızla ayağa kalkıp Evren'in üstüne atlayınca erkeklere baktım yardım etsinler diye, ama Ediz, Uraz ve Aras birlik olmuş iddia tutturmuşlardı.

Tabi az sonra bizimkiler dışarı atılmış Buğra abim, Evren'in planını anlayınca bir kez daha dövmüştü. Biz ise onların ardından hızla dışarıya çıkmıştık.

"Nereye gidelim"

Yarım saattir birbirimize sorduğumuz soru işte bu. Kafeden atılmak pekte iyi bir fikir değilmiş aslında. Abimde dışarı atılmamış olsa ordan bir gıdım kımıldamazdım ama... İşte söz konusu benim abim olunca. İstersen kalkma.

"Oo, Buğra annem bizi çağırıyor."

Nefes, Buğra'nın kolundan hızla tuttuktan sonra hızlı hızlı ilerlemeye başladı. Ben onların ardından gideceğim sırada Evren kolumdan tuttu. Aras ve Ediz'de pizza yeme bahanesi ile yanımızdan ayrılınca Batu ve Uraz yanımızda kalmıştı. Evren'de onları yan yana orda bırakıp beni kolumdan çekiştirdi

"Yine ne oldu?"

Evren, bana cevap vermeden arabaya tıkıştırdı. Hızla kendi tarafına geçince yan gözle ona baktım.

"Ne yapıyorsun sen ya?"

Evren omuz silkip arabayı sürmeye başladı. Acaba beni mı kaçırıyor bu?

"Sen beni ne hakla kaçırırsın? Irzıma mı geçeceksin lan sen"

Evren'in üstüne atlayıp bağırmaya başladım, Evren arabayı süremezken benim kollarımı tutup üstüne düşmemi sağladı.

"Bak bak, arabada başladu be. Olum senun beyninun pekmezuni akitir. Kanindan da salça yaparım"

Evren bana gözlerini kocaman açmış Bakarken birden yüzünde oluşan muzip ifade ile tekrar konuştu

"Ya sen ırz meselesine takmışsın. İstersen iki dak-"

Kafasına vurmaya başlayınca hafif bir kahkaha atıp beni yan koltuğa geçirdi

"Şaka yaptım kızım, sende inandın hemen. Küçük bir süprizim var sana oraya gidicez. Sonunda ırz me-"

Kafasına son cümlesinde tekrar geçirmem ile susmuş ve önüne dönmüştü. Cevap vermesem bile benim aklıma sürpriz meselesine takılmıştı.

Şimdi ağzımı açsam ırzdan başka birşey çıkarır bu. O yüzden en iyisi susmak ve beklemek.

"Lan nerde bu yer?"

Soruma cevap vermeyip radyoyu açtı. Ona kaşlarımı çatmış bakarken birde sesini açınca hızla radyoyu kapatıp ona baktım.

"Sen beni seviyorsun. Bana cevap vermek zorundasın"

Kahkaha attı aniden. Ona kaşlarımı biraz daha çatıp kollarımı göğsümde birbirine bağladım. O ise bana yine cevap vermemiş ve radyoyu açmış ve istediği müziği bulana kadar değiştirmişti.

En sonunda Güliz Ayla - Bilirkişi şarkısını açmıştı.

"Sen nasıl birini seviyorsun ya"

Sorduğum soru ile bana yan gözle bakıp tipini ciddi moda ayarladı

"Sevgime laf etme"

Dediği cevap ile göz devirdim. Ama aklımda dediği cümleyi tartıp bitince kaşlarım çatıldı

"Sevgi kim?"

Dediğime yine güçlü bir kahkaha attı. Ona yan gözle bakınca modunu tekrar düzeltti

"Haa ciddisin sen"

"Tabiisi"

Radyodaki şarkıyı kapatmaya çalışırken değişip Karadeniz şarkısı çıkması ile çatık kaşlarım düzelmiş ve arkama yaşlanmıştım

Evren değiştirmeye yeltenince koluna tokatlar atarak geri çekmesini sağlamıştım. Ama o benim boş anımı yakalayıp yine değiştiriyordu. En sonunda kolunu tutup güçlüce ısırınca bir küfür duydum.

Ne ben diyeyim, ne siz duyun...

"Ne küfür ediyorsun?"

Evren'e tuhaf bir yüz tipi ile sorduğum soruya yine soru ile karşılık aldım

"Sen niye kolumu ısırıyorsun?"

Yerime yaslanmaya son verip ona doğru döndüm

"İlk ben sordum. Kes"

"Kopyala"

"Yapış- Allah belanı vermesin Evren"

"Amin"

Ona 'ben kafadan kontak biriyim' bakışımı atıp önüme döndüm tekrar. Tabii​ki gözlerim Radyodaydı.

Değiştirmeyeceksin...

Kes!

Bitti!

Laz kızı kolejde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin