Laz Kızı Kolejde |29• FİNAL

4.2K 205 22
                                    

LKK

_

Üç yanımda hayatımda ki en değer verdiğim erkeklerle doluyken ağzım kulaklarıma ulaşırcasına gülümsüyordum. Taki Burak abim aramızdan ayrılıp bu muhteşem ortamı bozana kadar. Onun ayrılmasıyla herkes birbirinden uzaklaştı, kanepelere oturdu.

Herkesin birbirini sessizce izlediği zaman diliminde dikkatimizi dağıtan şey kapı sesiydi. Sürekli homurdanmakta olan Altan, en iyi yaptığı şeyi yaparak konuşa konuşa kapıyı açmaya gitti. Saniyeler sonra salona füze atsan ondan hızlı davranacak kişi, yani babam girdi.

Biliyorum şaşırdınız, bende şaşırdım. Babam ne alaka şimdi? "Yol geçen hanı mübarek!" diye onun arkasından bağıra bağıra  içeriye giren Altan bile dikkatimizi kendine çekememişti!

Şimdi siz beni bırakın, annemi düşünün kadın şokta! Ağzı bir karış açık salona bomba gibi giren babamı izliyor. "Hadi abileri anladık, bu adam kim şimdi?" diye konuşan Altan az önce kalktığı koltuğa oturdu.

"Babasıyım ben onların, babası!"

Hanım hanım, onlar benim yavrularım!

Annem hızla oturduğu yerden kalkıyor, gözleri sürekli yerde. Bir kere bile babama değmiyor! Babam ise yıllardır unutamadığı kadını gördüğü için ayrı sevinçli!

Babam ağır adımlarla annemin yanına adımlarken gözlerini ondan annemden çekmiyor. Karşısına geçeceği sıra annemle aralarına bir engel örülüyor.

Sercan bey!

Annemle babamın arasına geçiyor. Babamın karşısına kocaman bir dağ misali dikiliyor. Herkes şaşkın. Babam geri çekiliyor, geliyor yanımıza.

Kollarının arasına alıyor ilk önce beni, sıkıca sarılıyoruz. Kulağıma cezalı olduğumu fısıldıyor, sarılıyoruz.

Biz hemen kalkıp gitmek için hazırlanırken annem çıkıyor karşımıza. "Murat!" diyor, Sonra Sercan Bey'in bakışlarını görüyor ve "Bey." kelimesini ekliyor. "Seninle konuşmamız lazım, çoçuklar hakkında," diyor.

Babam, başını aşağı yukarı sallıyor. Annem uzun bir konuşma olacağını düşünerek salona geçiriyor bizi. Kalktığımız kanepelere tekrar oturduğumuzda herkes annem ve babam arasında geçen bakışmayı
izliyor.

Kısa bir süre sonra annem söze başlıyor." Allah'a şükürler olsun ki sağlıklısınız hepiniz. Birbirimizi görmeyeli 12 sene" diyor. Onun sözünü babam alıyor.

"12 sene, 5 ay oldu." diyor buğulu gözler arasında. Bakışlarını bir saniye kaldırmıyor yerden.

Annem fırsattan istifade izliyor onun o yaşlılığın değmiş olduğu suratını. "Burak'ımın aklı başındaydı ayrıldığımızda olgunlukla karşıladı. Evrim'in kendi fikri olarak barıştı benimle, Buğra ise gururuna yediremiyor, anlıyorum ama benim onlardan ayrı yaşayacak daha çok saatlerim yok."

"Ne zaman kara toprak atılacak üstümüze belli değil." diye devam ettirdi babam onu. "Benim üstüme toprak atalı seneler oluyor ama..." dedi.

Annemin gözleri buğulandı. Babamın göz bebekleri titredi. İkiside bakamadı birbirleri. Biz baktık onlara, doyamadık ama olsun. İkisi de gözlerimizin önündeydi.

Buğra abimin bakışları yerdeki parkelerde gezindi. "12 sene evvel, yine bu şehirde birkaç apartman ileride böyle bir gece yaşadığımızı hatırlıyorum."

Burak abim alıyor sözü. "Kardeşlerimin bana sığındığını, o gece omuzlarıma taşıyamayacağım yükler yüklendiğini hatırlıyorum."

"Karşımıza geçip acımadan bizi yıktığınızı hatırlıyorum. Abimin, hem anne hem baba olduğunu hatırlıyorum. O geceyi çok iyi hatırlıyorum ben." diyorum hıçkırıklarla ağlarken.

Annemle babamın göz yaşları aynı anda düşüyor parkeye. İkisininde gözleri değmiyor bize.

İki elimde sımsıkı tutuluyor o ara, hıçkırıklarımı içime atıyorum. Onlarca laf söylemek istiyorum onlara dilim varmıyor.

Susuyorum, susuyoruz. Hep sustuk zaten.

Sonra ortalık sessizliğe büründüğünde annem tekrar konuşuyor. "Onları bana ver demiyorum Murat! Onlarla konuşmama izin ver. O bile bana yeter!"

Babam bize bakıyor, başını aşağı yukarı sallıyor. "Çok haksızlık yaptım sana Betül. Hakkını helal et." diyor. "Benim hakkım sana her zaman helal."

"Helal olsun." diyor annem. Konuşsun diye yüzüne bakıyor, iki çift laf etsin biraz daha duyayım o sesini der gibi bakıyor.

Babam ayağa kalkıyor. "Rahatsızlık verdik yeterince, gidelim artık." diyor. Her zamanki sert ifadesinden taviz vermiyor.

Yanına ilerliyoruz üç kardeş. Vedalaşıyoruz annemle, inanır mısınız Buğra abim ile barışıyorlar. Burak abimle ikimiz sarıldığımızda titreyerek ağlıyor annem.

Sonra Evren'e emanet ediyor beni. "Önce Allah, sonra ailesi onlardan sonrada sana emanet kızım!" başlıklı bir (konuşma yaşanıyor aralarında. El ele çıkıyoruz sonra o evden.

12 sene sonra böyle bir araya geliyor işte bizim aile. Hala paramparça olsakta kayıp parçamız yok Allah'a şükür.

Son

İki seneyi doldurduk. Bu yüzden final bölümüyle karşınızdayım. Aslında sizi bırakmak hiç gelmiyor içimden, ama böyle gerekiyor.

LKK ailesi olarak iki yaşındayız! Kocaman bir aile olamasakda biz bize yeteriz.

24.07.19  22:58

LKK Final

İnstagram : s.tarac_

Laz kızı kolejde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin