2. Bölüm

36 3 0
                                    

O da bir çay söyledi, açık içiyordu anlaşılan. Hareketlerini sanki özenle seçiyordu. Hiçbir eksiği, kusuru yoktu. Ona gizli gizli bakıyordum. Dalıp gitmekten korkuyordum. Ya ona bakarken öylece kalsaydım, o da beni görseydi. Düşüncesi bile korkunç. O anda telefonuna bir mesaj geldi, gülümsedi Can. Hani insanlar sevgilisiyle mesajlaşırken birden gülümser ya öyle işte. Başım döndü o an. Neler oluyordu? Hiçbir şeyim olmayan, hatta tanımadığım çocuğu neden kıskanıyordum. Tam o sırada merakımı gidermeye yönelik soruyu Gökhan sordu;

-Bi mesaja bu kadar sırıtılırsa artık, bişey mi oldu?

-Yok yaa dedi Can, ikisi birden gülmeye başladılar. Kesin bir şey olmalıydı, kesin. Eve beraber yürüdük, sinema teklif ettiler ama sınavlarım başlamıştı. Reddettim bu yüzden. Can hiç beklemediğim bi şekilde yanıma gelip;

-Çok mu ineğiz yoksa diyerek o tatlı gülümsemesini aldı yine. O an konuşabilmem, bir iki kelime söylemem gerçekten mucize. Anlamıyorum, arkadaşları nasıl konuşabiliyor bununla?

-Yok yaa dedim alaycı ifadeyle. Evde olsam da çalışmıyorum ki zaten. Sadece içimi rahatlatmak için evdeyim diyorum. Gülüyor. Ben de onun gülüşüne ve onu güldürmenin sevincine gülüyorum. Konuşuyoruz yol boyunca, nasıl yapıyorum bunu gerçekten bilmiyorum, alışıyorum yavaş yavaş. Buse ve Gökhan bizi duymayı bırak görmüyorlar bile. Tam o sırada Can'ın telefonu çalıyor. Bana bakıp açmakla açmamak arasında kalıyor. Biraz uzağa yönelip açıyor telefonu;

-Efendim hayatım

-..

-Evet, geleceğim birazdan, arkadaşlarlayım şimdi.

-..

-Unutur muyum hiç. Senin en sevdiğin şeyler aklımda daima, söylemene bile gerek yoktu.

-..

-Tamam canım, ben de seni öptüm, görüşürüz sonra.

Kulak kabartmak her zaman iyi değildir. Bakın şu an bunu yaşıyorum. Ölmek geliyor içimden şu an. Biliyordum zaten. Bu kadar muhteşem birinin sevgilisi olmaması garip olurdu aslında. Sormak istiyorum ona sevgilin mi aradı diye, cevaptan korkuyorum. Aslında biliyorum ama onun söylemesi depresyona girmeme neden olabilir. Bi'şey söylemeden uzaklaşsam yanlış anlarlar. Ne yapmalıyım bilmiyorum o sırada Can geliyor yanıma. Sevgilin miydi? diye bir ses duyuyorum başta. Bakıyorum Buse ve Gökhan hala uzaktalar. İnanamıyorum. Bunu ben mi söyledim? Başımdan nasıl kaynar sular aktı o an bilemezsiniz. Yerin dibine gerçekten girmek istedim. Yüzümün nasıl göründüğü hakkında tek bir fikrim bile yoktu ama şu an yandığımı hissedebiliyordum.

"Hayaller Yazınca Güzel"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin