#5

13K 476 5
                                    

Ayaz'ın armasını cevaplayarak görüntünün oluşmasını bekledim, ekranda ayaz belirince içimde bir hüzün çoktan yerini almıştı bile. 1-2 dakika hiç konuşmadan sadece birbirimizi izledim ayaz bu sessizliğe daha fazla olacak ki sessizliği biranda bozdu.
''Çok özledim seni Kayra sensiz kalmak meğer ne zormuş''  haklıydı bende onu deli dehşet özlüyordum onsuz olmak ziyadesiyle banada zor gelmekteydi ama buna alışmak zorundaydım en azından iki sene.
''Bende seni çok özledim, özlüyorum. Ama şimdi kapatmam lazım yarın ilk iş günüm biliyorsun''  istemsiz bir şekilde ayaza karşı yüzümde gülücükler açtı.
''Tamam sevgilim kendine dikkat et her akşam konuşuruz öpüyorum seni çok ''  ayaza gülümsedikten sonra bilgisayarı kapattım. yatağımın üzerine geçtip tavanla bakışma seanslarıma başladım. 

Neden beni seçmişti ,neden benimle evlenmek istedi kafamdaki bu nedenle başlayan sorular beynimin damarlarının kopmlarına neden oluyordu, her şeyden ziyada ben ne yapacaktım evet itiraf etmek gerekirse içimde kağana karşı söküm atamadığım bir duygu yoğunlu var fakat bunu yanı sıra daha fazlasını ayaz içinde besliyorum. Daha fazla bunları düşünmeyi kaldıramacağım için kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım. 

Alarmın sesi ile gözlerimi sabahın 6 sında açtım. Seher vakti günün en huzurlu saatleriydi  ve ben bu huzuru fazlasıyla seviyordum. Hızlıca kalkıp banyoya gidip rutin işlerimi yaptım, dolabıma gecip üzerime saks mavisi dizimin 1 karış yukarısındaki elbisemi giyip saçlarımı tepeden topuz yaptım çantamı ve evraklarımı alıp odadan cıktım. Avluya doğru cıktığımd berfin ile karşılaştım 
''Kayra biraz konuşabilirmiyiz?'' bunlar abi kardeş gerçekten dengesizler. başımı tamam anlamında sallayarak  girişe cıktık, berfinin canın sıkkın olduğu her halinden belliydi bakalım ne yumurtlayacak .
''Seni dinliyorum berfin benimle konuşmak istediğin konu nedir?'' berfin ağlamak ve ağlamamak arasında gidip geldikten sonra konuşmaya başladı 
''Ben özür dilerim Kayra benim yüzümden istemediğin bir evlilik yapacaksın, okumuşsun gelmişssin ama istediğin seyler olmuyor benim yüzümden ben cok özür dilerim'' 
''Bak berfin benden özür dilemene gerek yok, emiri ben cok severim istesin canımı vereyeim benim için üzülmene gerek yok. Yalnız anlamadığım bir şey var biz sonuçta cocukluğumuzdan beri beraberiz sen dahil herkes abinin benden nefert ettiğini biliyorsunuz. Berfin abin neden beni seçti ?'' berfin konuşmak ve konuşmamak arasında ciddi bir mücadele içerisindeydi tam konuşacağı sırada Eniştemin gelmesi ile ikimizde sustuk 
''Günaydın. Kayra nereye gidiyorsun?'' berfin o sırada yanımızdan çoktan sıvışmıştı. enişteme gerekli açıklamayı yapıp konaktan çıktım. Muaynanenin önüne geldiğimde bir kol beni engelledi, kafamı çevirdiğimde kağanı görmemle şok olmam bir oldu  gözlerinden ateş fışkırıyordu
''Bırak kolumu kağan ne yapıyorsun çek ellerini'' 
''Yürü çabuk benimle geliyorsun ''  gerçekten dengesizlikten sınır tanımayan bir insanla evlenecekim yine sınanıyorum yine allah çok güzel belamı veriyor. kendi kendime söylediğim sırada muaynanenın ilesindeki atahan holdinge gelmiştik beni sürükleye sürükleye odasına kadar cıkartıp konuşmaya başladı beyzademiz 
''Bu kıyafetle nasıl dışarı cıkarsın sen hı ne yapmaya öalışıyorsun''
''Ne varmış kıyafetimde hadi diyelim bir şey var sanane bundan kağan sanane ''  bilegimden tutarak beni kendine ckti gözlerimizin arasında mesaga farkı oldukca azdı konuşmaya baslamasıyla nefesi suratımı okşadı 
''Ne demek sanane sen benim karım olacaksın benim kurallarım doğrultusunda yaşayacaksın. bu kadar açık giyinmek yok hatta ve hatta kayra hanım çalışmak dahi yok'' söyledikleri  nevrimi döndürmede yetti ve arttı bile kendini ne sanıyordu 
''Kağan kendini ne sanıyorsun evlenecek olmamamız senin kölen olacağım anlamına gelmiyor 5 sene bosuna okumadım ben elbette dotorlugumu yapacagım kıyafet konusuna gelecek olursak bilmem fakındamısın ama bende burda büyüdüm nasıl giyineceğim konusunda bende bilgiyim''
cümlemin üzerine suratıma odaklanarak daha dikkatli baktı dudakları yukarı kıvrıldı 
''Göreceğiz kayra hanım şimdi git işini erken bitir yarın kına var alış verise gideceğiz annemleri alıp senide alacagım'' daha fazla dayanamaarak kağana bağırdım 
''Görmüyormusun kağan biz bir birimiz için uykun kişiler değiliz yanlış kişileriz kağan anlamıyormusun '' iki kolumuda tututup beni kendine yaslayıp konuştu 
''Kayra  bir daha bir birimiz için yanlış kişiler olmduğumuzu söyleme . ben nasıl görüyorum biliyomusun '' titre sesim ve ürkek bakışlarım arasında ona 
''Nasıl'' diye sordum o ise
''biz başka kimse için doğru kişiler değiliz kayra değiliz anladın mı '' ne demek istemişti  bu cümlesini hangi yöne çekmem gerekiyordu hiç bir fikrim yoktu kendimi sadece ona teslim etmek zorundaydım sadece ona.

TÖRE (GİDEN ERKEK YOKTUR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin