Güneş ışınlarının mardin evlerini adeta süslüyordu inanılmaz bir güzellik sunuyordu, evet İstanbul a aşıktım lakin Mardini seviyordum ayrı bir güzelleiğe sahip burası insanı kendine çeken bir havası var.
Sonunda konağımıza gelmiştik hatice teyze geliyoruz diye bütün marifetlerini sergilemişti. konağı odamı hatice teyzeyi emiri öyle cok özlemişim ki görene kadar anlamadım. Herkesle hasret giderdikten sonra odama gecip esyalarımı yerleştirdim nede olsa 2 yıl mardinde kalacaktım, yorgunluğumu üzerimden atmak için duşumu alıp tekrar odama geçtim telefonun calması ile hızlıca telefonu aldım arayan ayazdı
-Alo Ayaz
-Yolculuk iyi geçtimi gittiniz mi hayatım
-Evet canım senin uçuşun kaçta
-akşam 6 da hayatım birazdan cıkacagım
-seni simdiden cok özledim ayaz 2 yıl nasıl alışacağım sensizliğe
-bende seni özledim hayatım fakat gitmek zorundayım biliyorsun, her şey otursun gelince vakit kaybetmeden evlenecegiz sevgilim bir daha ayrılmak yok
-asla asla asla. bu ilk ve son büyük ayrılığımız olacak seni çokk seviyorum hayatım dikkat ett kendine öpüyorum cok
-bende kayram seni çok seviyorum hoşçakal
Tanrım ben nasıl alışacaktım ayaz olmadan ne yapacaktım. Ayazı sevip sevmediğim konusuna değinecek olursak aslında ne tam anlamıyla seviyorum diyebilirim nede sevmiyorum diyebilirim, her seyden öte ayaz güvendiğim yanında kendini rahat hissettiğim nadir insanlardan bana ve etrafımdaki insanlara deger veriyor. belki alışkanlık belki bağlılık ama ben onunla olmayı seviyorum ve bu durumun değişmesini hiç mi hiç istemiyorum. babamın bağırtısı üzerine odamdan cıktım muaynaneyi kontrol etmeye gidecegiz sağolsunlar ben İstanbulda iken babam çarşıdan bir yer tutmuştu şimdi tek yapmam gereken gidip görmemdi. Babamla beraber araya binip hızlıca muaynanenin yolunu tuttuk.
''Eee kayra okul bitti doktorda oldun şimdi evlenme vaktin bir bekar sen kaldın bide o it emminin oğlu'' ne desem bilemedim şimdi aa baba beniö konuştuğum var desem ayıp olacak düşünmüyorum desem ayrı bir dert olacak en iyisi kısa kesmek diye düşündüm
''Şuan için erken babacığım okul yeni bitti hayırlısı herşeyin''
''Haklısın kızım hayırlısı tabi herşeyin''
Muaynaneye geldiğimizde dış cepheden oldukca hoş ve sevimli görünüyordu, içeri girdiğimizde tam anlamıyla hayran kalmıştım beyaz ve pudra pembesi hakimdi babam oldukca masraf yapmıs olmalı damak film cihazından diş kemik analiz cihazına kadar her şey mevcuttu beğendiğimi anlamış olacak ki
''Beğenmene sevindim kızım emir sağolsun her seyiyle ilgilendi, sekreterliğinide seher yapacak buralarda nadir muaynane olduğu için ilk müşterilerin bile ayarlandı'' şok şok şok 5 sene okumama karşı çık sonra gel herseyi ayarla ilahi Davut ağa ömürlüksün.
''Teşekkür ederim babam ellerinize sağlık her şey mükemmel olmuş çok beğendim. Yarın başalrım o halde''
'' bir hafta sonra başlarsın kızım dinlenirsin az. Ben simdi cıkıyorum işlerim var sen gecersin eve ''
''tamam baba '' babam gerçekten bir ilke imza atıp harikalar yaratmıştı bu kadarını beklemeyi bir kenara bırakıp böyle bir şey asla beklemiyordum he olsa olsa annemin zoru ile olurdu lakin bu işte bu sefer kesinlikle annemin bir parmağı yoktu. Etrafa son kez bakıp çıktım azıcık çarşıyı turlasam bir şey olmaz. etrafı süzerek yürürken çok şirin bir cafe gördüm ismide gayet komikti 'Çatlak Cafe', cafenin içerisinden girip cam kenarından bir masaya oturdum, sevecen suratlı garsonun gelmesi ile bir tane kivi çayı istedim, camdan dışarıyı izlediğim sırada omuzuma bir el dokundu kafamı cevirdiğimde ayşeyi , enesi ve onu gördüm Kağanı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE (GİDEN ERKEK YOKTUR)
Novela JuvenilHepimizin hikayesi benzer. Biri geldi, beklemiyorduk zaten. İstemeden sevdik, aşık olduk. Gezdik, dolaştık. El ele tutuştuk, öpüştük. Uzun mesajlaşmalar yaşadık. Geç saatlere kadar çenemiz durmadı. Hayaller kurduk, olmadı. Diledik, tutmadı. İlgi ist...