#16

9.7K 342 14
                                    

Gözlerimi açtığımda nebeyaz bir odanın içerisindeydim,pencereden süzülen ışıklar gözlerimi sulandırıyor ve görmemi zorlaştırıyordu.kolumu oynatmaya çalıştığımda acıdığını hissettim ve ağazımdan ufak bir inilti çıktı ne olduğunu anlamdan kağan yanımda bitti hemen.
''Kayra hayatım iyimisin bir yerin acıyor mu?''
''Neden buradayız kağan'''
''hatırlamıyormusun?''
''Hafızamda silinmesi mümkün olmayan bir şey yaşadığımı hatırlıyorum ama ne olduda burada buldum kendimi onu kestiremiyorum''
Kağan soruma cevap vereceği sırada odanın kapısı açıldı içeriye hemşire ve doktor girdi.
''Kayra hanım günaydın kendinizi nasıl hissediyorsunuz?''
''Biraz başım ağrıyor hepsi bu önemli bir şey olduğunu sanmıyorum doktor bey''
''Açık konuşmak gerekirse sinirleriniz fazla yıpranmış kayra hanım ufak çaplı bir kriz geçirmişssiniz ve tekrar yaşadığınız olay her neyse benzeri bir şey yaşarsanız yine tekrarlanacak, dilerseniz psikiytarı servisinden bir arkadaşımızla görüşün''
''Hayır teşekkür ederim istemiyorum. Ben ne zaman çıkabilirim hastahaneden''
''Kendinizi iyi hissettiğiniz an çıkabilirsiniz . Geçmiş olsun tekrardan''  Kağanda doltora teşekkürlerini sunduktan sonra  ben yatakta hafifce doğrulup kağanın gözlerinin içine baktım o ise annesinden gizli annesinin istemediğini yapan cocuklar gibi gözlerini benden kaçırıyor ve dudaklarını kemiriyordu ne yalan söyleyeyim bu hali pek bir hoşuma gitmişti. Tamam dilber hanımın yaptığı iğrenç bir şeydi onu asla ve asla affetmeyecektim ama kağan ilkkez annesine karşı benim yanımda yer almış ve kendini fazlasıyla suçlu hissediyordu.daha fazla dayanamayıp konuşmaya başaladım.
''Senin bu olayda hiç bir suçun yok sevgilim bir aıklama yapmak yada her hangi bir şey söylemek zorunda dğilsin lütfen bana öyle bakma''
''Kayra ben çok ama çok özür dilerim. Seni bir daha asla o konakta yalnız bırakmayacağım bir daha böyle bir şey yaşamana izin vermeyeceğim. ''

''Hadi ama kağan tamamç. Zaten nyoğun bir hafta olacak sürekli muaynanede olmak zorunda olcacağım''
''Ne diyeceğimi bilmiyorum kayra kendimi çok suçlu hissediyorum.''
''Kendini suçlu hissetme lütfen sadecen beni buradan hemen çıkart lütfen''
''Tamam hayatım'' kağan ile beraber iğrenç enerjisi olan hastanedençıktık.

1 Hafta Sonra.

Bu geçen bir hafta içerisinde kağan ile aramızdan su bile sızmadı. Her şey harikaydı beraber iş çıkışları güzel vakitler geçirdik bolca gezip kafamızı dağıtmaya çalıştık bu süre zarfında ben kağanın beni benim ise onu nasıl bir tutku ile sevdiğimi anladım bana nefes olmuştu, aşk, yoldaş olmuştu her şey harikaydı, tabiki bu dilber hanımın tüm mardine yaydığı dedikoduyu duyana kadar. Neymiş ben kısırmısım oğluna bir oğul bile verememişim acil kuma bulması gerekiyormuş.Tabi bu söylentilerin hiç birini kağanda bende önemsemedik .
Bugün erken kalkıp üzerimi giyinmiştim kağan ise hala yatakta mışıl mışıl uyuyordu tıpı bir çocuk gibiydi insanın, her yerini ısırası geliyordu. Sessizce yatağa cıkıp kağanın dudaklarına yapıştım.kağan gözlerini açtığında kendimi geri çektim.
''Ooo karıcığım bu sabah fazlamı güzelsin ne ''
''seninde gece ağzına bal sürmedim ama bu sabah pek bir tatlı konuşuyorsun Sevgilim''
''öyle mi dersin istersen ağzımda bal var mı yok mu farklı bir şekilde göstereyim''
''Hadi kağan hadi. Kalk muaynaneye gitmem lazım hastam gelecek''
''Akşam öcünü almak için sabırsızlıkla bekleceğim o zaman karıcığım''
''Immm düşünmem lazım ''
hızlı bir şekilde kağanın üzerinden kalkıp çantamı almak için komidine yöneldim, sakince cantamı alacağım sırada kağanın kükremesi ile irkildim neye uğradığımı şaşırdım.
''Kayra o kıyafet ne hiç bir yere gidemezsin o kıyafetle''
''gün geçtikçe abartıyorsun kağan saçmalama''
''abartıyorum hı aynaya bakmadın mı sen söylesene bana''
''Kağan saçmalama en uzun elbiseme bile kısa elbise muamelesi yapıyorsun kavga çıkartmak istiyorsan daha geçerli sebepler bul ''
''Ne ima etmeye çalışıyorsun sen kayra söylesene bana '' birden yanıma gelip hızlı bir şekilde bileğimi kavradı beni duvar ve kendi arasında sıkıstırıp bileğime baskı uygulamaya devam etti.
''Şimdi her şey bitti benim söylediklerimi mi sorguluyorsun ben senin kocanım kocan benım söylediklerime az uy karşı gelme yeter anlamıyormusun''

''Kağan bileğimi acıtıyorsun tamam bırak lütfen''
bir anda hiç bir şey söylemden banyoya girdi bende olduğum yerde affallamış bulunsamda biran hızlı şekilde oradan uzaklaşmayı düşündüm ki öylede yaptım. Hızlı adılarla odadan cıktım .

Bütün günüm neredeyse kağanı düşünmekle geçti, aşiretin erkek çocuk bekleme baskısı yetmezmiş gibi birde kağanın değişen kişiliği ile başetmek zorunda kalıyordum. Hangi derdime üzüleyim bilemiyorum zira hepsi birbirinden fazlaca değerli şu sıralar.Birden odamın kapısı çaldı
''Gir''
''Kayra hanım son hastanız geldi muaynane odasına aldım ''
''Tamam geliyorum hemen'' hızlı bir şekilde önlüğümü giyip muaynane odasına gittim 

''Hoş geldiniz mehmet bey ''
''Hoş Bulduk Doktor hanım ''
''Önce bir minelerinize bakalım sonra bu gün doku işlemi yapmamız gerekiyor mu ona karar verelim''
''Nasıl isterseniz kayra hanım''
Maske takma gereği duymadan andınlatıcıyı biraz daha hastanın üzerine eğerek  kafamı eğdim ve dişlere üstün körü bakmaya başaladım,Tam hastanın suratından kafamı kaldıracagım sırada kapının aşılıp kağanın hızlı bir şekilde yanımda bitmesi ile neye uğradığımı şaşırdım.
''Sen sen ne yapıyorsun kayra adamın ağzının içine girmişssin''
''Hastam o benim kağan muayne ediyorum''
''Bana sakın yalan söyleme masken olmadan mı yapıyorsun hı'' Birden kağanın attığı tokat ile sendeleyerek yere düştüm bir yandan elimle yüzümü tutarken diğer yandan kağanın elinden düşürdüğü çiçek buketine ve adama attıtığı sayıyız yumruklara bakıyordum. Kahretsin yine her şeyi yanlış anlamış ve batırmış fakat bu sefer kesinlikle onu affetmeyecektim kesinlikle.


Kısa bir bölüm oldu üzgünüm ama gerçekten çok çok yoğun bir dönemdeyim bazen burası tamamen aklımdan cıkıyor. Özür diliyorum bir daha böyle bir aksaklık olmayacak musmutlu günler diliyorum sizlere :)

TÖRE (GİDEN ERKEK YOKTUR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin