TÖRE (GİDEN ERKEK YOKTUR)

#30

Merhaba arkadaşlar biliyorum epey ara girdi. Dedem ciddi bir rahatsızlık geçirdiği için buraya vakit ayıramadım. Beklenmedik bir şey olduğu için fazlasıyla yoğun bir dönem geçirdim. suan hala tedavi süreci devam ediyor. Ara boşluklarda yazmaya çalışacağım. Keyifli haftalar diliyorum.


Çocukluğum, hayatımın en güzel en keyifli günleriyli belkide. Şimdi ise elimde yüregimde biraz keder biraz kırgınlık var. Önümde yollar ama hangisi doğru sonuç doğrur belirsiz. Kendimi artık tanımayamıyordum ne yapmam gerektiğini nereye kime doğru gitmem gerektiğini bilmiyordum.Dugularım karman çorman olmuş ne yapacağımı kestiremiyordum. Sahi yüreğime ne kadar çok kişi sığdırmışım öyle, hepsinden derin kesik yaraları kalmış bana, peki ya ben onlara ne bırakmıştım, bunu bir türlü bilemiyordum. 

Hastanede dilber hanımın ameliyatına girmek için hazırlık yapıyorum, şuan ona olan bütün nefretimi tek bir drbe ile çözebilirim. Peki gerçekten bunu yapabilecekmiyim. Bir insanın canıyla oynayabilecekmiyim hayır.
''Kayra Hasta bayıltıldı hazır''
''Tamam geliyorum''
Derin, fazlasıyla derin bir nefes aldım ve son hazırlıklarımı yapıp içeriye girdim. Baygın bedeni çaresizce yatıryordu. Bu kadın keşke hep böyle olsa ya. Dilber hanımın ameliyatına başlayaşı 2 saat olmuştu gayet başarılı gitmişti. Son işlmelerimi tamamlayıp oradan çıktım. Kendi odama girdiğimde ufak bir baş dönmesi yaşadım kendimi ayakkta zor tutuyotdum birden odaya zhal girdi.
''Kayra iyimisin''
''Değilim zuhal''
''Otur şöyle, neyin var ''
''Başım dönüyor, midemde bulantı hissi var''
''renginde atmış, baş ağrısı çektin mi siddetli''
''Yani evet şu sıralar biraz fazla oluyor''
''Peki bu bulantı sık sık özellikle gece tekrarlıyor mu ''
''Evet uykumu bölüyor bazen''

''Kayra bu gün eve gitmesen burada geniş bir araştırma yapsak ''
''Önemli bir şey olduğunu sanmıyorum ''
''Olur mu öyle şey kayra lütfen hatırım için ''
''Tamam o zaman ''
''Peki ben işlem başlatıyorum o zaman ''
''Tamam canım''
o sırada telefonumun çalması ile telefonu açıp cevapladım
''Alo''
''Kayra neredesin''
''Hastanede kağan ne oldu''
''Seni göremedim ameliyattan sonra''
''İşlerim vardı bir sorun mu var''
''Bu gün toprak ve seninle vakit geçirmek istiyorum''
''hmm Kağan istersen sen gidip toprağı alabilirsin vakit geçirin , benim yaptırmam gereken işlemler var''
''Bir sorun mu var ''
''Hayır yok sadece ufak çaplı bir tahlil yapılacak''

''Tamam ben o zaman Toprak ile zaman geçirdikten sonra senin yanına geleceğim ''
''Gerek yok sen toprk ile ilgilen''
''Hayır geleceğim kayra konu kapanmıştır. Hadi görüşürüz''
Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldım . Evet kağan ve toprağın bu gün ilk baş başa geçireceği gündü.Kağan Toğrağı daha yakından tanıyacaktı bir birlerine ne kadar benzediklerini oda görecekti. Tanrım bu muazzam derin his ne çelişkili bir şey böyle . Zuhalin gelmesi ile derin mi derin duygularımın içerisimden şiddetli bir şekilde sıyrıldım.
''Hazırmısın''
''Evet ''
''Tamam o zaman hemen test odasına gidelim''
''Gizeme haber verdin mi''
''Elbette suan deli divane odada bekliyor''
odaya girdiğimde gizem birden boynuma sarıldı.
''Kayra iyimisin ''
''İyiyim canım''

''Yalan söyleme. Kağan toprağı almış neler dönüyor''

''Zaman geçirmek istedi toprakla ''
''Vayyy sende izin verdin öyle mi''

''Hakkı değil mi zaman geçirsinler bakalım''
''Haklısın tabi baba oğul harikalar canım''
gülüşmelerimiz son bulduğunda tahlil için işlemlere başladık. Yaklaşık 3 saatlik bir sağlık taramasından sonra kolumda serum ile odada yatıyordum. Bir diğer yandan da gizemle şaklaşıyor kağan üzerinden saçma sapan espirlerde bulunuyorduk. Yalnız benim kağanla olan bu durumum gizemin pek hosuna gitmişti sonunda bizim çekişmemizden toprak ona kalacak sevinciyle bir hayli mutlu oluyordu.
Elinde tahlil sonuçları ile odaya zuhal girdi. Fakat suratında anlam veremediğim bir ifade vardı. Gizemde bu durumu farkedecek olacak ki birden fala atladı.
''Zuhal neden bu haldesin bir şey mi oldu sonuçlar nasıl''

''Kayra''
''Evet zuhal''
cevabu beklerken diğer yandan içimi garip bir dugu almıştı kötü bir his.
''Kayra rahimde kanser var ve diğer organlarına yayılmak üzere'' birden beynim durdu tak algılayabildiğim gizemin kükremesi ve hışkırık sesleri. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyurdum . Birden gizemi sert bir bakış atarak konuşmaya başladım.
''Ne yapmamız gerekiyor zuhal''
''Burada kaldığın surece sadece diğer organlara yayılmasını geciktiririz tam olarak kurtaramayız''
''Yani''
''yani, amerikaya gidip tedavi olman lazım bu ne kadar süre alır bilmiyorum kayra. Bu kadar ilerlemiş olmasını beklemiyordum belirtileri söylediğinde tahmın ettim ama bu kadar beklemiyordum''
gizemin soru ile ikimizde ona baktık
''Kağan ve toprak ne olacak, ne yapacaksın kayra''
''Kimse bilmeyecek hastalığımı lütfen rica ediyorum Toprağı kağana bırakıp sessiz sedasız amerikaya gideceğim''

''Saçmalama ne demek kimse bilmesin ne düşünecekler o zaman senin için ''
''Lütfen gizem kimse bilmeyecek sonuc olarak kurtulacağım belli değil bir umu beslesinler istemiyorum''
''Tamam o zaman bende geleceğim seninle''
''Hayır sen burada kalacaksın Toğrağın bir teyzeye ihtiyacı olacak eğer benim için bir şey yapmak itiyorsan tainini mardıne aldır''
''Ben gideceğim kayra ile zaten amerikadan lisans almam lazım''

''Bak zuhal geliyor benimle''
tam konuşmanın ortasında iken odanın kapısı açıldı kağan ve toprak içeri girdi toprağın bana doğru koşması ile gözlerimden yaşlar birden boşaldı. Kekremsi bir tat var bu havalarda kekremsi süründürüyor beni bu denli....